Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Kasım '06

 
Kategori
İlişkiler
 

Geldiğin günün hatırası...

Geldiğin günün hatırası...
 

İki gencin kalbi lise yıllarından itibaren birbiri için atmaya başlar... Gizli gizli bakışmalar, göz süzüşler farkedilmemek için kafa çevirmeler, farkedildiğinde de utanmalar, yüzünün al al olması .. Aşkların böyle başladığı böyle yaşandığı dönemlerdi ozamanlar....

Tanık olduğum böyle bir aşkı sizlere aktarmak için arkadaşımdan izin alarak anlatmaya çalıştım.. Böyle büyük bir aşkı herkesle paylaşmaktan büyük mutluluk duyacaklarını belirttiler.

Kıza göre çocuk o kadar yakışıklı ,o kadar kibar,o kadar beyfendi bir kişilik olarak görünüyordu ki..Giydiği okul giysilerini bile üzerinde büyük bir zarafetle taşıyor diye düşünüyordu..Her zaman ütülü her zaman tertemizdi...

Lise son sınıftaydılar.. Birbirlerinden hoşlandıkları her hallerinden belliydi fakat erkek gelip bir türlü kıza açılıp çıkma teklif etmiyordu... O zamanlar kızda gidip ona birşey söyleyemezdi.... Ayıptı, basitlikti... Kız üzülüyor okul bitecek bir daha onu nerde ve nasıl göreceğim diye içi içini yiyordu...

Ortak noktalar aramaya başladı genç kız..T esadüfen tanıştığı bir arkadaşının onun sınıfında olduğunu öğrendi.. Kuru bir selam söylemekten başka yapacak bir şeyi yoktu... Selamının karşılığı geliyordu fakat hepsi bu kadardı..... Kız bir anlam veremiyordu... Neden peki neden diyordu.... O gizli gizli yakaladığım bakışların bir anlamı bir sebebi yokmuydu diye kendi kendine soruyordu....

Artık okulların kapanmasınıa çok az kalmıştı.. Okullar kapanacak ve onlarında lise hayatı sona erecekti... Kız bunu düşündüğünde onu bir daha görememek düşüncesi içini yakıyordu... Kız tüm cesaretini toplayıp , o zamanlarda öğrenciler arasında moda olan anket defterini hoşlandığı çocuğa gönderir.... Çok merak etmektedir yazacağı cevapları... Acaba bir ipucu bulabilecekmiydi.....

Ertesi günü sabırsızlıkla bekledi....Ve nihayet anket defteri eline ulaştığında içini büyük bir mutluluk kapladı.... Çarçabuk tüm soruların cevaplarını gözden geçirip en son yazdığı birşey gözüne takıldı...... Ona bir şiir yazmıştı.... Satırları okurken ruhunun okşandığını hissetti....

Şöyle diyordu şiirinde;

GELDİĞİN GÜNÜN HATIRASI.........

Nasıl anlatılır,

Sensiz hayatın boşluğu,

Bir zindanın ağır ağır

Çöker üstüne loşluğu,

Dünya her mihnete bedel,

Sen olduğun için güzel,

Hayal meyal ümit emel,

Senden alıyor hoşluğu,

Arıyorum seni uzak

Bir şehirde sallanarak,

Hala geldiğin günün bak

Üzerimde sarhoşluğu.......

Okullar bitti bir daha onunla 2 sene boyunca hiç görüşemediler.... Fakat bir gün ansızın kızın beklemediği bir anda bir telefon geldi.. Önce kendini sakladı çocuk tanımasını bekledi...Anketi hatırlattığında tanıyıverdi kız....Ve o hafta sonu görüşmek üzere randevulaştılar....

Kız şaşırıyordu,okuldayken hiç bir teşebüste bulunmayan çocuk 2 sene sonra benim telefonumu nerden nasıl bulup beni unutmamış diye....Buluştuklarında yeni tanışıyor gibi yaptılar....Tanıyorlardı birbirlerini fakat uzaktan.....Okul günlerinden bahsettiler,okuldan sonra yaptıklarını anlattılar birbirlerine....Ve bundan sonra telefonların ,görüşmelerin ardı arkası kesilmedi....

Bir sene kadar flört döneminden sonra birbirlerinden kopamaycaklarını anlayarak birlikte bir hayat geçirmek için ilk basamağa adım attılar ve nişanlandılar... Tam 3,5 sene nişanlılık döneminden sonra muradlarına erdiler... Ve şuan mutlu evlilikleri huzur içinde sürmekte..

Bizde mutluluklar diliyoruz..

 
Toplam blog
: 529
: 3765
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

İstanbul'da doğmuşum... Dünyalar tatlısı bir kızım var... Herkesi kolay kolay sevemem... ..