Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mart '12

 
Kategori
Siyaset
 

Geleceğe bakmak!

Geleceğe bakmak!
 

Çocuklarımızın gelecekleri için aydınlığa bakmalıyız.


Kurtul Altuğ, Aydınlık Gazetesinde (20 Mart 2012) yazdığı Geçmişle Hesaplaşmak başlıklı köşe yazısında;

Yeni CHP’nin ve iktidarın ortaklaşa sürdürdüğü 1940’lı yılların hesabını sormak kime ne yarar getirecek diye sormuştu. (Yüreğine kalemine sağlık üstadımın.)

Ben de aynen onun gibi düşünüyorum.

Haydi, iktidarı anladık neden eskileri kaşıdığını ve işine geldiği şekilde laf türettiğini ama Sn. Kılıçdaroğlu’nun neden eleştirdiğini anlamam mümkün değil.

Geçenlerde televizyon kanallarının birisinde Leningart Kuşatması diye bir film izledim. Kuşatma altındaki insanların hayatta kalma mücadelelerini gördüm. Sefalet ve açlık iç içeydi. Yiyecekler karne ile alınıyordu. Tarihe baktığımızda bu kuşatmada, çoğu açlıktan 600 bin ile 1,5 milyon sivilin hayatını kaybettiğini öğreniyoruz.

2.ci Dünya Savaşında 60 milyon insanın öldüğünü, geride kalanların evsiz barksız kaldıklarını biliyoruz.

Bu durumda Türkiye’nin II. Dünya Savaşı'na askerî anlamda katılmamış olmasına karşın savaşın etkilerini derinden yaşamış olması çok doğaldır.

Hani Sn. Başbakan hep ” unutmayın İnönü zamanında ekmek bile karne ile alınıyordu” diyerek CHP ye atıfta bulunur ya!  Aslında gerçekleri söylememesi bilinçsizliğinden değil elbette, CHP ye çamur atmak içindir. Ne yazık ki Sn. Kılıçdaroğlu da onu destekler biçimde konuşmalar yapıyor.

Ha! Bu arada yapılan anketlere göre CHP nin oyları artmış güya. Katiyen inanmıyorum. Bu tamamıyla stratejik bir oyunun devamıdır. Böyle biline. Demedi demeyin.

 Aslında, Sn. Erdoğan’ın Kurtuluş Savaşından sonra yeni bir savaşa girmemek konusunda sonuna kadar denge politikasını yürüten İnönü’yü, şükranla anıp dua etmesi gerekir derim.

                                                    *******

Çanakkale Zaferi de Kurtuluş Savaşı da bağımsızlık, özgürlük, kardeşlik ve birlik ruhuyla verilen onurlu mücadelelerimizdir.

Ne yazık ki Sn. Kılıçdaroğlu’nu askerlerimizin , "Etnik köken ile inanç farklılığı gözetmeden Anadolu'nun dört bir yanından işgalcilere karşı omuz omuza mücadele ettiği Çanakkale Zaferimizin Yıldönümü anmalarında kendisini orada göremedik. Başbakanın, Cumhurbaşkanının gitmemelerini anlayabilirim ama CHP Genel Başkanınınkini anlamak mümkün değil. Orada olmalıydı.

Bölücülük ve irtica tehdidiyle karşı karşıya olduğumuz günümüzde laik cumhuriyetimiz ile kazanımlarını, ulusal birlik ve toprak bütünlüğümüzü aynı anlayışla savunması gereken bir CHP ‘den, geleceğe yönelik reel politikalar bekliyoruz.

                                             *****

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlandı.

Yeni yönetmelikle, “Atatürk ilkeleri doğrultusunda öğrenci yetiştirmek” amacı çıkarıldı.  Oluşturulacak Atatürk Köşeleri ’ne “Türk Bayrağı, İstiklal Marşı ve Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini” koyma zorunluluğunu özel öğretim kurumlarında kaldırılmış oldu. Bundan böyle Tayyip Erdoğan resmi ve padişah turası mı konulacak?  (Yazıklar olsun!  Dingonun ahırı mı bu memleket ya? Yakında devlet okullarından da kalkmayacağı ne malum?

CHP bunun için bir çalışma yapıyor mu acaba?

İşte başbakanın dindar gençlik yetiştireceğim demesinin altında Atatürk ilkeleri doğrultusunda öğrenci yetiştirmemek, Atatürk’ü,  tarihi gelecek nesillere unutturmanın ilk adımı da atılmış oldu böylece. Atatürk’ü tarihten silmek isteyenler sevinsinler.

Ana Muhalefet olarak CHP nin alanlara inip eylemlerle bunu duyurması gerekirken sağ olsun İşçi Partisi her konuda başı çekiyor. Bundan böyle konuşma zamanı değil eylem zamanıdır.

                                                                     *****

"Artık terör eylemlerinde hayatını kaybeden siviller de şehit sayılacak"

Başbakan önceki gün konuşması sırasında böyle dedi demesine de, anlayamadık ne demek istediğini. Yani bundan böyle ölümlerin daha çok artabileceğini mi ima ediyor acaba?

Fikret Bila PKK ve Kürt sorununda yeni stratejibaşlığında bir yazı yazmış. Özetlemeye çalışarak 10 maddede toparlamış.

Güneydoğu’da ve diğer bölgelerde yaşayan Kürt vatandaşlar, PKK ve KCK’nın baskısından kurtarılacak.”

Bu görüşe tüm kalbimle katılıyorum. Çünkü meclise girmiş olan PKK uzantısı BDP nin oralardaki halkı kışkırttıklarını biliyoruz. Bakınız, Nevruz baharın, güzelliğin simgesi olarak tüm insanlık olarak kutlanmak istenirken başta İstanbul olmak üzere yönlendirilmiş militanlar her yerde kamuya ne kadar zarar verdiler. Aslında bu paraları kışkırtıcılardan tahsil etmeli ve de zararı yapanlara caydırıcı ağır cezalar verilmelidir. İstanbul’da 39 otobüsün yakıldığı yazıldı. Bunları yapanlar insan bile olamazlar.

“PKK, silahlı eylemlere devam ettiği sürece silahlı mücadele devam edecek.”

PKK'nın bağımsız bir devletten başka bir öneriyi kabul etmemesi halinde elbette silahlı mücadele devam etmelidir.

“Yeni anayasada Kürt kimliği veya özerklik düzenlemesi olmayacak. Yeni anayasa, insan haklarını ve vatandaşların kanun önünde eşitliğini esas alacak.”

Bu biraz tuhaf, kanun önünde kim eşit değil acaba? İnsan hakları derken Silivri ve Hasdal da suçsuz yere tutulanların hakları ne olacak?

Bağımsızlığımızı koruyabilmemiz için tek millet, tek ulus ve bayrak olarak kardeşliğimizi devam ettirmeliyiz. Bu umutlarla sevgiyle kalınız.

Tünay Süer

 
Toplam blog
: 375
: 801
Kayıt tarihi
: 30.04.08
 
 

İstanbul Kadıköy doğumluyum. Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, önya..