- Kategori
- Şiir
GELECEĞE YÖNELİK TERCİHLER
Birileri her zaman savaş çıkarmak için bir neden bulabiliyor. İnsanları birbirine karşı kışkırtıyor. Sonra evcilleştirdiği atların sırtında binlerce, on binlerce hatta yüz binlerce genç insan birbirinin üzerine atılıyor.
Güçlü olan, iyi motive olmuş olanlar diğerlerini alt ediyor. En cephede savaşanlar genellikle öldüğünden, geride onları motive edenler, taktik verenler savaşı kazanıyor. Eline hiçbir silah almadan savaştan en büyük ganimet onların oluyor. Bu düzen yüzyıllardır bir şekilde böyle sürüp gidiyor. Din ve dini kurumlar bu ara ne yapıyor. Her zaman kazananlarla müttefik olmayı hatta savaşın finansörü olma gücüne erişen dini kurumlar (örneğin kilise) elbette günden güne güçlerini daha da fazla artırıyor.
Yüzyıllarca insan mutlaka düşman öteki sayesinde var olabiliyor. Her insan için öteki, düşman olması gerekiyor. Bunu yapmak insan için güç değil; Habil ve Kabil ile başlayan süreç insana aslında bilinçaltına şunu veriyor. Sen insansın, sen düşmansız yaşayamazsın. Hiç kimse yoksa dahi, sana en safından bir düşman gerek, yabancı olmak zorunda da değil. Sana en yakın olan kardeşin dahi senin en azılı düşmanın olabilir. Yusuf Peygamberin başına gelenler kardeşlerin de yabancılar kadar bir insana düşmanlık edebileceğini gösteriyor. Herkes sevdiği için öncelikle feda olur. Bu ailesi, vatanı devleti de olabilir; vatan için ölmek şehit olmak demektir ve her din şehitliği kendi dilinde farklı simgelerle övse de en nihayetinde manevi bir haz cennete ulaşmak, ebedi mutlu mesut yaşamayı müjdelerken o zamanlar toplumda en çok ne değer görüyorsa onlara sınırsızca vadetmeyi de unutmuyor. Cinselliğin baskılandığı toplumlarda Cennet’te birbirinden güzel kadınları ödül, şarabın yasak olduğu toplumlarda çeşmelerden şarap akıyor… Mevzu Cennet olunca, erkekler için hazırlanan Huri imgesi erkeklerde büyük bir motivasyon duygusunu yerleştirirken, kadınları için de erkek müjdelenmesi pek hoşlarına gitmiyor; serde namus var…
Huri kavramına en sert eleştiriyi getiren Ömer Hayyam dizelerinde şöyle diyor:
'Irmaklarından şaraplar akacak' diyorsun
Cennet-i alâ meyhane midir?
'Her mümin'e iki huri' diyorsun
Cennet-i alâ kerhane midir?
Tanrı bize cennette vaat ettiği şarabı
Niçin haram etsin bu dünyada, akla sığar mı?
Bir sarhoş arap, devesini vurmuş Hamza'nın
Peygamber de yasak etmiş arap'a şarabı
Beni özene bezene yaratan kim? Sen
Ne yapacağımı da yazmışsın önceden
Demek günah işleten de sensin bana
O zaman nedir o cennet cehennem?
Kim senin 'yasa'nı çiğnemedi ki söyle?
Günahsız bir ömrün ne tadı kalır söyle.
Yaptığım kötülüğü kötülükle ödetirsen eğer
Seninle benim aramda ne fark kalır ki söyle
Tanrı bizi çamurdan yarattığında
Biliyordu bu dünyada ne işimiz olacak
İşlediğim günahlar hep onun emriyledir
O halde cehennemde beni niçin yakacak?
İsyan edip karşında duracağım, neredesin?
Karanlığı, ışığa yoracağım, neredesin?
İbadete karşılık cenneti alacaksam
'Bağış mı ticaret mi' diye soracağım, neredesin?
Kör cehalet çirkefleştirir insanları.
Suskunluğum asaletimdendir.
Her lafa verecek bir cevabım var elbet
Lakin bir lafa bakarım laf mı diye,
Bir de söyleyene bakarım adam mı diye
Dünya, üç beş bilgisizin elinde
Sanırlar ki tüm bilgiler kendilerinde
Üzülme, eşek eşeği beğenir
Bir hayır var sana kötü demelerinde
Sen bu dünyanın sırrına eremezsin
Erenlerin dilini de sökemezsin
Öyleyse iç şarabı, cennet et dünyayı
Öteki cennete ya girer, ya giremezsin
Niceleri geldi, neler istediler
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler.
İçin temiz olmadıktan sonra
Hacı hoca olmuşsun kaç para
Hırka, tespih, post, seccade güzel
Ama TANRI KANAR MI BUNLARA?
Sen sofusun hep dinden dem vurursun
Bana da sapık dinsiz der durursun
Peki, ben ne görünüyorsam O'yum
YA SEN NE GÖRÜNÜYORSAN O'MUSUN?
Sen içmiyorsan içenleri kınama bari
Bırak aldatmacayı ikiyüzlülükleri
ŞARAP İÇMEM DİYE ÖVÜNÜYORSUN AMA
YEDİĞİN HALTLAR YANINDA ŞARAP NEDİR Kİ..
Ey kara cübbeli senin gündüzün gece
Taş atma dünyayı bilmek isteyenlere
ONLAR YARATANIN SANATI PEŞİNDELER
SENİNSE AKLIN ABDEST BOZAN ŞEYLERDE....
Ben kadehten çekmem artık elimi;
Tutmam senin kitabını minberini.
Sen kuru bir softasın, ben yaş bir sapık
CEHENNEMDE SEN Mİ DAHA İYİ YANARSIN, BEN Mİ?..
Seni kuru softaların softası seni
Seni cehenneme kömür olası seni
Sen mi haktan rahmet dileyeceksin bana ?
HAKKA AKIL ÖĞRETMEK SENİN HADDİNE Mİ ?
Yaşamın sırlarını bileydin
Ölümün de sırlarını çözerdin
Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok
YARIN AKILSIZ NEYİ BİLECEKSİN
Ey kör!
Bu yer, bu gök, bu yıldızlar, boştur boş !
Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş !
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
BİR NEFESTİR ALACAĞIN, O DA BOŞTUR BOŞ !
Modern bir dünya; bilimin öncülüğünde yeni düşmanlar ve dostlarla ilgili kartlar yeniden dağıtılıyor.