Geleceği gören Çizgi Filmler : Donald Trump 25 yıl önceden biliniyordu!

”Çizgi Filmlerin Korkunç Sonları” adlı yazıya doğan ilgi, bu tarz konuların toplumun ilgisini çektiğinin benim açımdan kanıtı oldu. Ben de araştırmalarımı çizgi filmlere yöneltip, toplumu bu araç vasıtasıyla bilinçlendirme yolunu seçtim ve bu yazıda bunu uygulamak istedim. Yine farklı örnekler ve hayrete düşeceğiniz ayrıntılar olacaktır ancak almamız gereken mesaj çok çok farklıdır. Yıllardır yazdığım yazılarda bu dünyanın birileri tarafından yönetildiğini ısrarla belirtiyorum. İnsanların algısını ve düşünce yapısını değiştirerek hayata daha farklı bakmalarını sağlamak isteyen bu insanlar dünyayı gizliden gizliye yönetse de bunu alenen yapmak için çalışmalarını sürdürmektedirler. Ve bu çalışmalarını bizlere ince detaylar şeklinde yansıtmaktadırlar, bugün belki daha önce gördüğünüz, görmeyenlerin ise çok şaşıracağı bazı çizgi film sahnelerini yazıya konu edeceğim. Buradan çıkarmamız gereken sonuç çizgi filmlerin(veya filmlerin) aslında masumluktan uzak çok daha gizli amaçlara hizmet ettiğini anlamamız ve bu yönetici sınıfındaki insanların normal insanlara meydan okuyup bir nevi biz sizi yönetiyoruz demesinin resmedilmesidir. Dünya savaş çağını artık geçti, akıl savaşı çağındayız ve aklın en büyük yardımcısı bilgidir, bilginin kaynağı ise kitaptır. Size nacizane önerim okumanızdır, çünkü bu savaşı kaybedersek cahillimizden kaybedeceğiz…

Yaşadığımız dünya kaos içinde olduğundan gündemimiz her gün değişmektedir. Takip etmek de sıkıntı çektiğimiz bu yoğun gündemin en son konuklarından birisi Amerika’nın yeni başkanı Donald Trump’tır. – Yıllar önce İlluminati kartlarından bahsederken bana gülenler ve hayal âleminde yaşadığımı söyleyenler olmuştu, o kartlar geleceği anlatan, gösteren kartların ta kendisiydi. Aslında yaşadığımız büyük olayların hepsinin küçük bir planın parçası olduğu gerçeği hala sürmektedir. Sizin hayret ettiğiniz olaylar birkaç zeki insanın aklından çıkmış planlardır, bunu size ısrarla anlatmaya devam edeceğim — Amerika Başkanları sanılıyor ki halk oylamasıyla seçiliyor, tabii ki hayır. Koca bir devletin geleceğini sizin seçeceğiniz başkana bırakılacak mı sanıyorsunuz? Kennedy bir kere sistemi bozmayı denedi ve bedelini mermilerle ödedi. Yine Abraham Lincoln gibi -bana göre tarihin en iyi başkanlarından- bir insan da bu çarkın kurbanlarındandır. Başa gelen her başkan belli bir zümrenin kontrolündedir. Bu zümre yıllar sonra seçilecek başkanı yetiştirir, hazırlar ve zamanı gelince piyonu sahaya sürer. Amerika’da Kafatası ve Kemik Tarikatı, Yale Üniversitesi gibi kurumlar bu hazırlama işinde zaman zaman devreye girerler. Piyonların var olduğu bu satrancı kaybetmemenizin en büyük yolu taşlara sahip olmanızdır. Taşlar sizinse oyun bitse de her şey sizde kalır. Bu dünyanın kuralıdır. Nitekim Obama gibi Trump’ta bir piyon gibi saraya sürülmüştür. 

Disney çizgi filmlerindeki subliminal mesajlardan bahsedip, Walt Disney’in 33. Dereceden bir mason olduğunu söylemiştik. Peki Simpsons’u duydunuz mu? Muhtemelen hepiniz televizyonda bir kere rast gelmişsinizdir. Bu sarı insanların oluşturduğu çizgi film 1990’lı
yıllardan günümüzün resmini çizmiştir. İlluminati kartları ne zaman piyasada yaygındı? 1990’lı yıllarda. Tesadüf mü?  Yorum okuyucunundur. Daha iyi düşünebilmeniz için size 1994 yılındaki bir Simpsons bölümünden Trump’ın sahneye çıkışını göstereyim. Dikkat edin selam veriş şekli aynı evet ama daha büyük bir ayrıntı var. O da sol taraftaki kişinin elindeki pankartı düşürmesidir. Aradan geçen 23 yıl sonra o pankart yine düşmüştür. Tesadüf müdür? Yorum yine okuyucunundur.  

Simpsons dizisindeki Trump Sahnesi : https://www.youtube.com/watch?v=irrbuaiUMVw

Simpsons yine aynı yıllarda İphone’nun reklamını yapmaya başlamış, henüz ortada böyle bir marka yokken onun çağrışımlarını yapmıştır, aynı dizide ikiz kuleler saldırısı 7 yıl önceden belirtilmiş, ebola virüsünün yakında yayılacağı ısrarla vurgulanmıştır. İnternette yapacağınız ufak araştırmalar bu bölümleri bulmanıza yardımcı olacaktır. “Johhny Bravo ikiz kuleler” olarak youtube’da aratırsanız karşınızda 11 Eylül saldırısından 2 ay önce bu çizgi filmin saldırıyı haber verdiğini görebilirsiniz. Belki de şu an izlediğimiz filmler de ilerisi için bazı mesajlar veriyordu. Kim bilir…

İnanın bu tarz örnekler vermekle bitmeyecektir ama buradan alacağımız mesaj tektir. Ayrıntılı konuşursak şöyle diyebiliriz, her ülkenin lideri piyondur, hepsinin hesap verdiği merciiler vardır. Genel konuşursak ise, yönetiliyoruz. Bunu ister kabul edersiniz ve kişisel bir savaş açarsınız ya da kabullenmek istemeyip hayatınıza at gözlüklerinizle devam edersiniz. Seçim sizi ilgilendirir ancak sonucu koca bir milletin kaderini tayin edebilir. Araştırıp, irdelemek elzemdir. Unutmayın, insanlar aramakla bulamazlar; ancak bulanlar yalnızca arayanlardır.

Teknoloji çağımızın en büyük gücüdür ki bu konuda hem fikir olduğumuzu sanıyorum. Dolayısıyla en yaygın olan teknoloji ürünü televizyonun kontrolü bu güçlerin elindedir. Sanıldığı gibi müzik piyasası da tümüyle bu karanlık insanların kuklası olmuştur. Bunlar ile ilgili mükemmel belgeseller mevcuttur. İddialara göre, (oldukça makul bir iddia) Michael Jackson’ın deri değişimi yine bu güçlerin bir oyunudur. Irkçılığı tetikleyen bu zihinlerin siyahî bir lideri kabullenmeleri düşünülemezdi. Kliplerdeki yoğun cinsel sahneleri fark etmişsinizdir? Neden erkekler çıplak, neden kadınların bütün mahremiyetleri gözler önünde sanıyorsunuz? Şimdi bana belki azıcık medeni ol diyeceksiniz ancak usta şair merhum Mehmet Akif Ersoy der ki : “Medeniyet demek açmak ise bedeni, desene o zaman hayvanlar bizden daha medeni” Bunun çağdaşlıkla bir alakası yok aksine kültürü bozma oyunudur. Genç dimağlar böyle zehirlenir. Ve ben her zaman şunu savunurum ve derim ki: Medeniyet insanlara bulaşmadan önce insanlar daha medeniydi!

"Çizgi Filmlerin Korkunç Sonları" adlı yazım için : http://blog.milliyet.com.tr/cizgi-filmlerin-korkunc-sonlari/Blog/?BlogNo=519340


UMUT KARADAŞ