Geleceğimize sahip çıkmalıyız

Bu seçimler Türk halkının gerçekleri görüp göremediğinin bir göstergesi olacak. 

8 yıllık bir Akp hükümeti dönemi yaşadı Türkiye.Bu 8 yıl boyunca neler yapıldı ve neler yapılamadı bir bakalım. 

Başbakan ileri demokrasi deyip duruyor.Hatta isyan çıkan arap ülkelerine “ halkın sesine kulak verin “ diyerek yol da gösteriyor.Peki yurdumuzda durum ne? Türkiye’de hiçbir iktidar döneminde herhalde öğrenciler ve işçiler polis tarafından bu kadar dövülmemiş ve gözaltına alınmamıştır. Yine hiçbir iktidar döneminde bu kadar gazeteci hapse atılmamıştır.A dedin kabahat b dedin kabahat. Bu nasıl ileri demokrasiyse. 

1999 depreminden beri deprem vergisi adıyla vergiler toplanmakta.12 yılda toplanan bu vergilerle İstanbul’u yıkıp yeniden inşa etmek mümkün olup olası bir depremi neredeyse sıfır hasar ve can kaybıyla atlatabilirdik. Ancak halen toplanmaya devam eden deprem vergilerinin ne olduğu konusunda bir bilgi yok.Acaba hani çok övünüyorlar ya “IMF’e muhtaç değiliz” diye aklıma deprem vergilerinin IMF borçlarına gittiği geliyor aklıma.Öyleyse adını değiştirsinler bari.IMF vergisi olabilir. 

Almanya’da yüzyılın dolandırıcılığı diye adlandırılan Deniz Feneri dosyasının Türkiye ayağı ile ilgili bir ilerleme yok.Birileri bu soruşturmaları elinden geldiğince uzatıyor.Alman mahkemelerinde adı geçen kişiler ellerini kollarını sallayarak dolaşıyor ve delil karartıyorlar. Almanya’da alnının teriyle para kazanan vatandaşlarımızı dolandıran bu kuruluşlarla neden mücadele edilmiyor. 

Bugün yine benzine zam geldi.Neden dünyanın en pahalı benzinini kullanıyor benim vatandaşım. Çünkü akaryakıt ürünlerinin kendi değerinden fazla üzerinde vergiler var da ondan. Sadece akaryakıt fiyatlarıyla kalsa iyi. Akaryakıt fiyatlarının yüksekliği nedeniyle her şeyin fiyatı artıyor. Domatesi, salatalığı, portakalı daha ucuza yeme imkanı elinden alınıyor vatandaşın. Devletin en büyük ve en kolay vergi geliri akaryakıt ürünlerinde alınan vergi ile ücretlilerin maaşından kesilen gelir vergisi ve iletişimden alınan vergiler. Akp 8 yıldır gelir dağılımı ve vergi adaleti ile ilgili bir çalışma yaptı mı? Koca bir hayır. Bazı meslek ve işyeri sahipleri asgari ücretli kadar vergi veriyor mu? Hayır. Peki bu kişiler Jeeplere Mercedeslere BMW lere binerken devlet bu değirmenin suyu nerden geliyor diye soruyor mu? Gel bakalım 20.000 TL.gelir beyan etmişsin ama bu arabayı nerden aldın deniyor mu? Tabii ki hayır. Vurun abalıya, ücretli daha eline almadan vergiyi kesiyorlar. Şimdi torba yasa ile vergi levhası asma zorunluluğunu da kaldırdılar. Neden ? Vergi kaçıranlar benzinin bu kadar pahalı satılmasına neden olanlar daha rahat etsinler diye.Hani en azından ortada utanılacak bir belge olmasın diye. 

İyi şeyler de yapıldı 8 yılda hakkını teslim etmek gerek.Örneğin emekliler aylıklarını istedikleri bankadan almaya başladılar ve emekli kuyrukları azaldı. SSK’lılar ilaçlarını ecznelerden almaya başladı. Tüketiciler pek çok teknolojik ürüne neredeyse dünya ile aynı anda sahip olmaya başladı. Ama hangi tüketici, parası olan tabii. Buna rağmen güzel bir durum. Duble yollar ve raylı sistemler yapıldı. Hızlı tren hatları yapılıyor. Her ne kadar montaj sanayi olsa da otomobil ihraç ediyoruz.En azından istihdam sağlanıyor. 

Peki bunlar yapılırken bir de kaybettiklerimize bakalım.İktidara gelirken 222 milyar dolar olan borcu olan Türkiye’nin şu anda 800 Milyar dolara yakın borcu var. Üstelik bu borç memleketin pek çok şeyi satılmasına rağmen bu derece arttı. Hatta artık satacak bir şey de kalmadı. O kadar çok şey satıldı ki buraya yazmaya kalksak sayfalar tutar. Ama dikkat çekici birkaç örnek verelim. Tekel’in içki bölümü satıldı. Daha birkaç gün evvel alan firma tarafından aldığının 10 misli fiyatına yabancı bir firmaya devredildi. Türk Telekom 2 yıllık karı fiyatına yabancılara satıldı. Tüpraş İsrailli işadamına satıldı. Anayasa Mahkemesi satışı iptal etti. Yeniden satışa çıkarıldı ve 4 misli fiyata satıldı.Allah razı olsun konuyu Anayasa Mahkemesine götürenlerden. 

Başbakan 2 gün evvel Boğaz Karayolu geçişinin temelini atarken yine bizleri şaşırttı. Marmaray ‘ın gecikme sebebi olarak “çanak çömlek yüzünden bitiremedik, engellediler, bundan sonra engel mengel tanımıyoruz” dedi. Oysa sokaktaki vatandaş bile bu şekilde ifade etmez. Çanak çömlek dediği de 36 adet ahşap gemi batığı. Dünyada çok ender rastlanan ve sağlam kalabilmiş ahşap gemi kalıntıları. Tabi o gemilerin bulunduğu bir de liman. İstanbul’da yaşamın binlerce yıl evvel var olduğunun kanıtları. Hatta milattan önceye tarihleniyor. Bunun dışında sikkeler, heykeller mezar kalıntıları. Bu alanda birçok bilim insanı gelip çalıştı ve çalışmaya devam ediyor. Neden? Tarihe ışık tutabilmek adına. Resmen iğneyle kuyu kazılıyor. Burayla ilgili uluslar arası sempozyum düzenlendi, belgeseller çekildi. Ayrıca bu eserler sadece bizlere ait değil, bunlar dünya mirası. Başbakana göre görmezden gelip yıkıp geçmeliydik. Binlerce yıllık tarihi yok etmeliydik. Temel atma töreninde öyle hışımla bahsetti ki bu olaydan. Sanki Türkler bişeyler yapmaya çalışıyor da Yunanlılar mani oluyomuşcasına. Oysa “ evet Marmaray gecikiyor ama orada bilim insanları tarihe ışık tutmak için iğneyle kuyu kazıyorlar” diyebilirdi. Ben de dahil her Türk vatandaşı da alkışlardık. 

İşte 12 Haziran seçimleri bizim için bir imtihan. Seçime 3 ay var. Artık geleceğimize sahip çıkalım.