Gelecekteki yalnızlık

Türk toplumunun en önemli özelliklerinden biri akraba bağlarının köklü ve kuvvetli olmasıdır. Dünya üzerinde bu özelliğini koruyan toplum sayısı çok azdır. Gerek sosyal hayatımızda, gerekse ekonomik hayatımızda aile ve akraba bağlarının kuvvetli olması büyük bir avantajdır. Günümüzde anne ve babaların yardımı yadsınamaz. Akraba ilişkilerinin beraberinde getirdiği haz ve mutluluk stresli şehir yaşamlarının panzehiridir. Zaman zaman yaşanan ekonomik sarsıntılarda toplumumuzun ayakta kalmasının başlıca nedeni budur. Bu özellikleri içinde barındırmayan toplumların içine düştüğü çalkantılar ve açmazlar çok nettir.

Gerçi akraba ve aile bağlarının beraberinde getirdiği bir takım sorunlar da yok değildir. Özellikte doğuda yaşanan kan davaları, dedikodu mekanizmasının yıpratıcı etkileri istenmeyen olumsuzluklardır. Aile ve akraba baskısının çekilmez olduğu durumlar az değildir. Ama yinede akrabalık, aile mekânının sıcaklığı ( özellikle ilerleyen yaşlarda) içimizi ısıtan, bize yaşama sevinci veren güzel duygulardır.

Geçmiş nesillerden bize miras kalan bu olgu, bizim nesilde zayıflamaya başlamış, gelecek nesillerde iyiden iyiye yok olmaya gidecek gibidir. Öğündüğümüz bu özellik, kaybolmaya doğru gitmektedir.

Benim çocukluğumda akrabalık ilişkileri çok kuvvetli idi. Teyzeler, halalar, dayılar, amcalar ve kuzenler. Bayram günleri dolaşmakla bitmezdi. Bir araya gelindiğinde neşe ve üzüntüler iç içe yoğrulur, birbirimize destek olunurdu. Zamanla büyükler aramızdan ayrılmaya başladı, şehir hayatının acımasızlığı herkesi kendi başına bırakmaya başladı. İş ve çalışma yoğunluğu arttı ve diğer fertlerin dertleri ile ilgilenmez olunmaya başlandı. Koca şehirde insanlar birbirini göremez oldular.

Şimdi düşünüyorum, başımızdaki son birkaç büyükte aramızdan ayrılınca ne olacak. Akrabalık bağları bitecek, teyze ve amca gibi kavramlar az kullanılmaya başlayacak. Fert olarak yaşayacağız, yalnızlık her yanımızı kaplayacak, bunalımlı toplumlar sınıfına gireceğiz. Bize filmlerde gösterilen batının yalnızlığının yeni figüranları olacağız. Önümüze yeni reçeteler sunulacak, aileye akrabalığa biraz daha önem gösterelim diye. O zaman belki de geç kalınmış olacak.