- Kategori
- Blog
Gelen yorumların analizleri

Yazdığımız yazılara gelen yorumların yayınlanmasına izin vererek, o yoruma cevap vermenin en doğru yöntem olduğunu düşünüyorum. Ancak bazı durumlarda işin ciddiyetini bozmamak için yayınlanmasına izin vermediğim yorumlar da oluyor. Örneğin;
Hayat budur adlı yazıma MB üyesi ve benim oğlum yaşındaki bir delikanlıdan şöyle bir yorum gelmiş. O yorumun yayınlanmasına izin vermemekle birlikte, yorumlarım kısmından da silmedim. Arasıra yorumların bölümüne girdikçe, o yoruma bakıp, gülüyorum. Yorum aynen şöyle:
- Abi yav sen de şöyle alengirlisinden bir akşamcı tipi var. Ne zaman sayfana uğrasam resimi görünce aklıma rakı geliyor da...
Aslında yazılarımın tamamını okuyan biri akşamcı olmadığımı anlar ama bu yoruma bir cevap versem, herhalde şöyle bir şey yazmam gerekir.
- Tamam kardeşim, en kısa zamanda seninle içmeye gidelim.
Eşimin doğum günü için bir yazı yazmıştım. Oraya da şöyle bir yorum gelmişti.
- Eşine bu kadar yağ yapan birine şimdiye kadar rastlamadım. Bu yorumun da yayınlanmasına izin vermedim.
Bazen MB blogdaki arkadaşlarıma gelen yorumlara baktığımda ise, bir bloga gelen 20 yorumun 16sının aynı kişiden geldiğini görüyorum. İlk yoruma gelen cevaptan sonra, tartışmanın uzamasından kaynaklanan bir yorum kirliliği diye düşünüyorum bu ortamları.
Bir de yorum yapanların yorum yaptıkları andaki psikolojik durumları önemli tabii. Bir öğretmen arkadaşım vardı. Öğrencilerinin yazılı kağıtlarının hepsini bir oturuşta okuduğunu söylerdi. Onun nedenini de şöyle açıklamıştı bana.
- Bazen hayata toz pembe bakıyorum, bazen de karamsar oluyorum. Eğer kağıtların bir kısmını moralim yerindeyken okuyup, diğer kısmını, moralim bozuk bir zamanda okursam öğrencilere verdiğim not da farklı olacaktır. Aslında doğru bir yaklaşım tabii ki.
- Finans sektöründe çalışırken, Genel Müdür Yardımcılarına kredi teklifleri yapardık, bir Genel Müdür yardımcısının şu sözünü hiç bir zaman unutmam.
- Hava güzelken ve kuşlar öterken genelde gelen kredi tekliflerine olumlu bakıyorum da, hava bozukken tekliflerin bir çoğunu reddediyorum.
Akşam içki içtikten sonra, canı sıkılan bir yorumcunun, hadi MB bloga gireyim de biraz yorum yazayım dediğini duyar gibiyim. Bu yorumlar ne kadar gerçekçi olur acaba?
Bu arada blogdaki papağan resminin de yazıyla ilgisi olmadığını belirtmek isterim.