- Kategori
- Şiir
Gelin, kıralım o aynaları !

Foto: www.uslanmam.com
Nasılda benzerler biri birlerine
Bir taşra melânkolisi
Yalnızlık hissi
Ve bir aşkın bitim senfonisi
Sanki üçüzlermişçesine
Diğer yanda, tam da karşı tarafta
Mega kentlerin gürültü ve karmaşası
Günlük yaşamların, kalabalıklar içinde
O düşüncesizce eylemlenen ezberi
Yarışma, geç(il)me ve ez(il)me sonrasının
Yürekleri yoran o vicdanî sesi
Tezattırlar tümüyle bu haller üçüzlerle
Zenciyle beyaz gibi
Yoksulla varsıl gibi
Çirkinle güzel gibi
Bu zıtlıklar arasında,
Post modern zamanlarda,
İnsan olarak sen
Çaresizce salınırsın
İpi zayıf ve ince bir sarkaç misâli
Kent karmaşasıyla taşra melânkolisi,
Alışverişi bol aşklarla,
Ayrılık ve yalnızlığın
O kendin olma özlemi arasında
Yan yana, omuz omuza olmanın sıcaklığı özlenirken
Yarışma, geç(il)me ve ez(il)me hallerinin meşin kırbacı
Her daim sırtında
Oysaki ben isterim ki,
Ezberler bozulmalı
Ama gününü ve yolunu yitirmeksizin
Yalnızlıklar paylaşılmalı
Ama piyasalaşmamış sevgilerle
Saflar tutulmalı, omuz omuza verilmeli
Ama soylu amaçlar uğruna,
Onurlu ve kalıcı işler için
Ve öylesi hayal ederim ki,
Ne sadece beyaz, ne de yalnızca zenci
Gelin, hep birlikte melez olalım
Ne tümüyle yoksul ne de çok varsıl
Gelin, birlikte orta halli olalım
Ne çok güzel ne de çirkin
Sade, onurlu ve paylaşan
Normal insanlar olalım
Kırarak bu sahte sirkin
Post modern ve dijital akan zamanın
İçbükey ve dışbükey tüm aynalarını
Hiç değilse bu zorlu günlerde...
İ.Ersin KABOĞLU,
25. Eylül. 2008, Karaeis koyu / Küçükbahçe