- Kategori
- Türkiye Ekonomisi
Gelir dağılımı bozuldukça AKP'nin oyu nasıl artıyor?

Yakılan TOMA’nın yerine misliyle koyarken, petrol fiyatlarındaki fiyat düşüşlerini görmezden gelip, aradaki farkı bütçe açığını kapatmada kullananların, ülkedeki gelir dağılımını ne hale getirdikleri, biz yaşayanların yanı sıra, artık uluslararası kuruluşlar tarafından da tespit edilmeye başladı.
Finans kuruluşu Credit Suisse Türkiye’de servetin yüzde 78’inin en zengin yüzde 10’un elinde olduğunu açıkladı.
Görüldüğü gibi yeni yaratılan zenginlerimizin milletin a… nasıl koydukları açıkça ortaya çıkıyor!
Rapora göre son 14 yılda yüzde 10'luk kesimin servetinin en fazla arttığı ülke Rusya olurken onu Türkiye izliyor. Böylesi bir ikincilik bize yakışıyor mu? Bizim yerimiz her zaman 1. Olmalı değil mi..!?
Credit Suisse'nin 2014 yılı Küresel Refah Raporu’na göre Türkiye'de 2000 yılında refahın yüzde 67’sini elinde bulunduran en zengin yüzde 10’luk kesimin payı 2014 itibariyle yüzde 77.7’ye yükselmiş.
İsviçre Merkezli Credit Suisse bankası ülkelerdeki en zengin yüzde 10’luk kesimin servetinde 2000-2014 yılları arasında yaşanan değişimi gösterdiği listede Rusya yüzde 84.8 ile zirvede bulunurken, Türkiye hemen arkasında yer alarak ikinci oldu.
Türkiye’nin ‘en yüksek servet adaletsizliği’ olan ülkeler kategorisinde yer aldığı listede yüzde 10’luk kesimin servetinin son 14 yılda ‘çok hızlı’ yükseldiği belirtilen 8 ülke arasında Mısır yüzde 22.3 ile birinci, Hong Kong yüzde 21.9 artış ile ikinci ve Türkiye yüzde 21 artışla üçüncü sırada yer alıyor. Bu üçüncülük de bize yakışmadı..!
Asya Pasifik bölgesinde yüzde 39 ile Japonya en çok milyonere sahip olurken, Türkiye, Endonezya ve Yeni Zelanda 2000 yılından bu yana bölgede milyoner sayısını yüzde 1’in üzerine çıkaran 3 ülke olmuş.
Rapora göre geçtiğimiz yıl (2013)Türkiye’de serveti 1 milyon doların üzerinde olanların sayısı 87 bin kişi olmuş!
Ortalama refahın 2000-2014 yılları arasında gösterdiği değişikliğin de ele alındığı raporda Türkiye’de bu değişimin “inişli çıkışlı” olduğu ifade ediliyor.
Raporda, “Sabit kur tarafından bakıldığında 2000 yılından bu yana Türkiye, Vietnam ve Endonezya’da ortalama servet artışı yüzde 300’ün üzerinde bir artış gösterdi” denilirken, “Fakat Malezya haricinde dövizdeki değer kaybı bu ülkelerdeki artışların birçoğunu eritti. Türkiye için bu erime yüzde 80’in üzerinde oldu” ifadeleri kullanılıyor.
Sağlıklı konut sektörü ve güçlü hisse fiyatlarından kaynaklı olarak dünyadaki toplam servetin geçtiğimiz yıl yüzde 8.3 arttığı ve 263 trilyon dolara çıktığı belirtilirken, yıllık 20.1 trilyon dolarlık bu artışın 2007 yılından bu yana en yüksek olduğunun altı çiziliyor.
Dünya genelinde servet ilk defa 250 trilyon doların üzerine çıktığı görülüyor.
Bununla beraber dünyanın en zengin yüzde 10’luk kesimi toplam servetin yüzde 87’sini elinde bulundururken, en zengin yüzde 1’lik kesim toplam refahın yüzde 48.2’sini elinde bulunduruyor.
Bu verilere bakıp, “Elle gelen düğün bayram” diyebilir miyiz?
Toplumsal kazanımlar halka daha adil dağıtılmadığı sürece, o ülkede kargaşa bitmiyor. Rusya’daki iç karışıklıklar, Ortadoğu ülkelerindeki savaşların nedeni gelir dağılımındaki adaletsizlikler olabilir mi?
En önemlisi de bizdeki yakma, yıkma, talan, yağma’nın nedeni bir siyasi partinin çağrısı ile olabilir mi?
Taraftarlarını sokağa çağıran HDP’nin bu kadar gücü olduğuna inanıyor musunuz? HDP bu kadar güçlü olsaydı, bağımsız adayla yetinmez, parti adı ile seçime girerdi.