Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

23 Ağustos '09

 
Kategori
Futbol
 

Gençlerbirliği Beşiktaş maç analizi

Gençlerbirliği Beşiktaş maç analizi
 

Ankara 19 Mayıs Stadyumunda Gençlerbirliği- Beşiktaş maçını izledim. Bir süredir Beşiktaş takımı ile ilgili bir değerlendirme yapmak istiyordum, ancak daha sağlıklı fikir edinebilmek için sahada izlemek gerektiğinden bu değerlendirmeyi yapamamıştım. Ankara' da bu şansı buldum. Geçen sezonun şampiyonu ne durumdaydı görmek istedim. Daha önce Lyon hazırlık maçı, süper kupa finali ve ligde Antalyaspor karşısında televizyondan da izleme şansı bulduğum Beşiktaş geçtiğimiz sezonki Beşiktaş' tan farklı değil. Ligde iki ekip arasındaki son 4 maçı Beşiktaş kazanmış idi. Ayrıca istatistikler Beşiktaş' ın geçtiğimiz sezon Ankara' da oynadığı son 4 maçtan 12 puan ile döndüğünü söylüyordu. Yani son şampiyon Ankara' yı seviyordu.

Beşiktaş' ın geçen senekinden farklı olmadığını belirtmiştik. Takımdan ayrılan Cisse ve Zan' ın yerine Fink ve Ferrrari geldi. Bizce 2 iyi oyuncu yerine 2 iyi ouncu gelmiş oldu. Delgado' nun sakatlığı önemli. Ancak sağ kanada alınan Erhan Güven ve Rıdvan ile, sol tarafa alınan İsmail Köybaşı kadro derinliğini ciddi ölçüde artırdılar. Ütelik gençler ve ilk haftalar itibariyle çok da iyi oyunuyorlar. Özellikle Rıdvan ve Köybaşı' nın pek çok değerli spor yorumcusu hocamız tarafından geleceğin oyuncuları olarak lanse edildiğini görüyoruz. Böyle bir tabloda Beşiktaş geçen senekinden zayıf değil, aksine güçlenmiş gözüküyor. Bu gerçeğe rağmen ilk 3 haftada 2 beraberlik alan bir Beşiktaş var. Oynadığı futbol taraftarını memnun etmiyor. Sürekli bir 10 numara ihtiyacı konuşuluyor. Bu neden kaynaklanıyor?

Bizce bunun en büyük nedeni rakiplerin de güçlenmiş olmaları. Geçen sezonun hayal kırıklığı takımları bu sezon farklı birer kimlik ve performans ile karşımıza çıkıyorlar. Kadroları geçen seneye göre daha güçlü. Teknik ekipleri takım kimyalarını olumlu yönde etkilemiş gözüküyor. Kulübeler geçen senelere göre daha zengin. Yani rakipler geçen seneki rakipler değil. Fenerbahçe ve Galatasaray gibi bu farklılaşan takımlardan bir tanesi de Gençlerbirliği. Alman Hoca, Thomas Doll ile disiplinli ve ısıran bir takım olmuş Gençlerbirliği. Bu disiplini ve hırsın sahaya yansımasını ta tribünlerden hisedebiliyorsunuz. Alman Doll tıpkı Daum gibi sempatik ve ülkemizi seviyor. Hamburg taraftarının göz bebeği idi. Burada aynı şekilde Gençlerbirliği taraftarının da kalbini kazanmış gözüküyor. Gençlerbirliği geçen sezonki takım olabilme sorununu hocası sayesinde aşmış. Sahada birbirlerinin açığını kapatan, yürekten oynayan bir Gençlerbirliği vardı.

Esasen sorun Beşiktaş' ın futbolundaki gerileme veya 10 numara ihtiyacı değil. Sorun Beşiktaş' ın rakplerindeki fiziksel ve mental değişim. Geçtiğimiz sezon Beşiktaş rakiplere korkunç bir baskı yapıyor, rakipleri presle boğuyordu. Yani koşarak kazanıyordu. Geçen sezon ne yapıyorsa bu sezon da onu yapıyor. Beşiktaş kötü eleştirilerine katılmıyorum. Sorun rakip takımların da bu sene en az Beşiktaş kadar koşması. İşte Antalyaspor takımı 75 dakika koştu, o dakikaya kadar maç berabere. İşte Gençlerbirliği 90 dakika koştu, maç sonucu berabere. Beşiktaş pres yapıyor, kazanmak için koşuyor ama rakipler de cevap veriyor. İstatistiklere baktığımızda BJK takım olarak toplam 79. 919, Gençlerbirliği 82.000 metre koşmuş. Beşiktaş' ın en fazla koşan adamı takımının beyni olarak oynayan Tello. Koştuğu rakam 8600 metre. Gençlerde ise Tozo 8500 ile takım lideri. Fenerbahçe ve Galatasaray' ın son maçlarında en çok koşan 5. veya 6. oyuncularının bile 9000 metre üzeri koştuğunu gördük. Toplamda ise gerek FB gerekse de GS neredeyse toplamda 90.000 metrenin üzerinde koşuyorlar. Rakiplerini bu konuda eziyorlar. İşte farkı yaratan bunlar. Yoksa Beşiktaş aynı Beşiktaş, fark rakiplerin performans artışından kaynaklanıyor. Buna Gençlerbirliği de dahil. Tello 8600 koşarken, Ernst ve Fink nerede, İnceman nerede?

Maçı sahada izleyenler görmüşlerdir, Gençlerbirliği oyunun son 20 dakikasında orta sahayı çok rahat geçti. Çok sefer 58-60 metreyi iki- üç pasta geçtiler. Tozo, Burhan ve Kahe ileri geri çok iyi gidip geldi ve paslaşmaları isabetliydi. Burhan'ı beğendim. Biraz savruk ama Messivari hareketleri var. Yetenekli bir genç. Mutlaka dikkat etmek gerek. Kendisini geliştirir, iyi çalışırsa yeri üç büyükler. Tozo ve Mustafa' da son derece klas ayaklar. Kahe diri idi. BJk stoperleri ile iyi boğuştu. Bu oyunculara bu kadar geniş alan bırakmak, BJk açısından maçı bırakmak demekti. Ferrari hatasız oynayarak olası bir mağlubiyeti tek başına engelledi. Eğer Ferrari yerine Gökhan Zan olsa idi, Gençlerbirliği' nin hızlı ve akıllı ayaklarının golü bulmaları içte bile değildi. Özetle, Beşiktaş koştu, GB daha çok koştu, maç berabere bitti.

Bir parantez Harbuzi için. Yeni transfer Kosova uyruklu İsveç vatandaşı Labinot Harbuzi' yi çok beğendim. Bu oyuncuya dikkat. 1986' lı. Kosovo doğumlu. Savaştan dolayı ailesi ile İsveç' e göç etmişler. Babası İsmet Harbuzi eski bir şampiyon masa tenisi sporcusu. İsveç' in en yetenekli oyuncuları arasında görülüyor. İsveç U-21 Milli Takımı oyuncusu. Yani iyi kumaş. Futbola Malmü' de başlamış sonra Feyenoord' a transfer olmuş. Burada fazla tutunamayıp, Malmö' ye geri dönmüş. İsveç' in en yetenekli oyuncularından biri olarak görülüyor. Bu sene lige uyum sağlar ise Gençlerbirliği çok önemli bir transfer yapmış olur. Bileklerine hakim, akıllı çok yetenekli bir orta saha oyuncusu. Kendisini özel olarak izleyeceğim. Sezon performansı ile transferde üç büyükleri peşinden koşturabilir.

Beşiktaş için yapılan eleştiriler çok ağır. Daha ligin 3. haftası. Aynı takım geçen sezon 6. lıktan gelip, iki kupa aldı. Üstelik Denizli ile her zaman pozitif yönde değişim mümkündür. Bence eleştirmek için çok erken. Beşiktaş rakipten fazla koştuğu tüm maçları alır. Kadrosu kaliteli, takım oturmuş. Panik için bence erken. Üstelik Gençlerbirliği kolay lokma değildi. Beşiktaş' ın 10 numaraya değil, huzura ihtiyacı var. Hem, iyi bir 10 numara almak da o kadar kolay değil. Daha kendi ligimizden Tabata' yı alamıyorsunuz. Zaten kalitesiz bir adam gelecek ise hiç gelmesin. Verilecek paralara yazık olur.

Herkese iyi haftalar dilerim.

 
Toplam blog
: 575
: 567
Kayıt tarihi
: 10.05.07
 
 

İlgi alanları ekonomi, para politikası, siyaset, edebiyat, futbol, Türk ve Ortadoğu Tarihi, AB ve..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara