- Kategori
- Eğitim
Gençlerimizi katılımcı kültüre hazırlayalım

Katılımcı kültür, katılanların bir değer kattıklarına inandıkları ve diğerleriyle sosyal bir ilişkiye-iletişime geçtikleri bir forma dönüşüyor.
Katılımcı kültür dediğimizde;
Üyelikler — Çeşitli online gruplara üye olma. milliyet blog, çok oyunculu oyunlar, haber grupları, eposta grupları vb.
Anlatım — Bir şeyleri anlatmak için yeni yaratıcı formlar türetme. Bir hikayeyi resimlerle süsleme, kendi videosunu çekip yayınlama, hareketli animasyonlar hazırlama
Ortaklaşa Problem Çözme — Ekip olarak çalışma, problemini bir grup ile paylaşarak çözüm isteme, işbirliği yapma. Wikipedia vb.
Yayılma — Medyanın akışını değiştirme ve farklı yöntemlerle yayma. Podcasting yada blog yazma vb.
Eğitimcilerimiz ve eğitim politikamızı belirleyen kişilerin bu katılımcı kültürün yarattığı fırsatları kendi eğitim sistemimizin içinde değerlendirmeleri gerekiyor. Yüz yüze öğrenme yada bire-bir öğrenme, entelektüel sermayeden daha fazla yararlanma olanağı, kültürel anlatım çeşitliliğini yaymak, modern işyeri için gerekli becerilerin geliştirilmesini örnek olarak sayabiliriz.
Eğer gerçekten gençlerimizin başarılı olmasını istiyorsak popüler kültür ile onları buluşturmamız gerekiyor. Burada bazı sıkıntılar mevcut;
Katılım eksiği — Geleceğin dünyasına ilişkin fırsat, deneyim ve bilgiye erişimde herkesin eşit fırsatlara sahip olmaması
Şeffaflık Problemi — Medyanın dünyayı nasıl değiştirdiğine ilişkin gerçekçi bilgilere erişim
Etik olma — Profesyonel eğitimler ve sosyalizasyon gençleri medya yapıcı ve toplumda katılımcı haline getirirler. Bu noktada etik ilkelerin aktarılması çok önemlidir.
Eğitimcilerimiz, bir arada çalışarak, online topluluklara dahil olan veya olacak gençlerimizin içerik üreten ve katılan olarak tam katılımcı cesaretine gelmelerini, medyanın algıları nasıl şekillendirdiğini anlamalarını sağlamaları ve tüm bunları etik ilkelere sadık kalarak yapmaları konusunda ön ayak olmalıdırlar.
Katılımcı kültürü, bireysel kültürden ayıran bazı özellikler var. Gençlerimizin bu yeni becerileri edinmeleri için eğitimcilerimizin desteği çok önemli.
Artık sahip olunması gereken yeni beceriler şunlar;
Oyun — Problem çözmeyi bir oyun şeklinde öğretmek ve öğrenme
Performans — Doğaçlama ve keşif amaçlı olarak farklı kimliklere adapte olabilmek
Simulasyon — Gerçek dünya süreçlerini yorumlamak ve insşa etmek
Ayırmak — Kendisi için anlamlı medya içeriğini ayırmak ve hatta birleştirmek
Çoklu İş Yapma — Diğerlerinin ortamını izleyerek farklı detayları algılayabilme
Dağınık kavrama — Farklı araçları anlamlı ve anlayarak kullanma
Ortak Akıl — Bilgi havuzu oluşturmak ve aynı hedefe yönelik olarak karşılaştırmalar yapabilmek
Yargılama — Farklı bilgi kaynaklarının uygunluğunu ve geçerliliğini değerlendirebilme
Takip edebilme — bir hikaye serisini yada bilgi akışını farklı ortamlarda izleyebilme
Bağ Kurma —Bilgiyi arama, bulma ve sentezlemede ilişkileri kullanma
Görüşme — Farklı grupların görüşlerini alma, bilgiyi alternatif perspektif ve normlar çerçevesinde değerlendirme.
Eğitimimizi çocuklarımızı ve gençlerimizi hayata hazırlamak için sürekli revize etmeli ve geliştirmeliyiz. Bugün neyi şikayet ediyor olursak olalım geleceğin tohumlarını bir an önce atmazsak yine aynı sıkıntıları gelecek kuşakların yaşamasına yol açacağız unutmayalım.
Bu yazıyı yazarken yararlandığım kaynak rapora(ingilizce) bedava olarak buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Ben uzun bir süre kurumsal eğitimler veren biri olarak pedagojik formasyona sahip olmamakla beraber sadece bu konuya olan ilgim ve önemine çok inanmam sebebiyle daha öncede 2 yazımı Milliyet blog’a göndermiştim;
Bunlar çocuklara mutlaka öğretilmeli
Önemli olan çalışmayı öğretmek