Gerçek dostluklar

İniş ve çıkışlarla dolu hayatımızda öyle bir an gelirki bir ağırlık çöküverir omuzlarımıza. Bu gibi durumlarda yapılacak en iyi şey, fırtınaya tutulmuş bir sandalın güvenli bir liman araması gibi, sığınacak dost bir yürek aramaktır. Her şeye rağmen hayatı anlamlı kılan dostlarımızdır. Dostluk, küçük bir elektriklenme ile başlayıp önce arkadaşlığa sonra da dostluğa dönüşen kısa beraberlikler, gün gelir kalıcı dostluklara ulaşır ve duygusal boyutu ağır basan sihirli bir sözcüktür ve yine sürekli özveri ister. Gerçek dostluklar ise sırça kadehe benzer, zor kazanılır ama çabuk kırılır. Kalıcı dostluk, özlemi çekilen ve de yıllandıkça lezzeti artan kaliteli şarap gibidir.

Paylaşılmış bir çok sırları içinde barındıran, son derece pozitif değerlere sahip olup yaşanan her olayın akışı içerisinde kendisini gösterirler. Bunun sonucunda bazı arkadaşların gerçek bir dost, can dostu olduğunu görürken, bazılarının da dostluklarının sahte olduğunu veya samimi olmadığını görürüz. Gerçek dost en iyi günümüzde, kıskanmadan bizimle mutluluğumuzu paylaşabilendir. Görüntüde çok fazla dostunuz olabilir ama kimin gerçekten yanınızda olduğunu anlamak ise olayın çözüm noktasında gizlidir.

Geçmişe dönüp baktığımızda dostumuz sandığımız birisinden, kazık yemiş ve dostluğa olan inancımızı kaybetmiş olabiliriz. Eğer başınıza geldiyse, siz de benim gibi en büyük yanılgılarınızdan birini yaşadınız demektir. “Dostluk yokmuş demek yerine, gerçek dostum olmayan birini dostum zannetmişim” dememiz daha doğru olmaz mı? Kötü günümde yanımda oldukları için. İyi günümde mutluluğumu benimle, benim gibi yaşadıkları için dostlarıma teşekkür ederim. En önemlisi de, bana inanmaktan ve güvenmekten vazgeçmedikleri ve bana gerçek dostluğu öğrettikleri için. Hayatta pek cok insanla karşılaşırsın. Ama sadece gerçek dostlar senin kalbinde bir iz bırakır.

" Bu arada gerçek dostluğun ne olduğunu biliyorum, bu nedenle dostumu kendime çekmekten çok, kendimi ona veririm. Ona iyilik etmeyi onun bana iyilik etmesinden daha çok istemekle kalmam; kendine her edeceği iyiliğin bana da iyilik olmasını isterim. Bana en büyük iyiliği kendine iyilik ettiği zaman etmiş olur." (montaigne)

Sokrates'e öğrencileri sormuş; Dostluk nedir? Sokrates de onlara şu yanıtı vermiş; "Çocukluğumdan beri arzuladığım bir şey vardır. Kimi insan atları olsun ister. Kimi insan köpekleri, kimisi altını, kimisi de şanı, şerefi; bense bir dostum olsun isterim."

Düşünüyorum da dost biriktirmeyi içimizde kaç kişi başarabiliyor acaba? Evet, insan birçok kişiyle beraber mükemmel dost olamaz, tıpkı aynı zamanda birçok kişiye aşık olamayacağı gibi. Dost biriktirmeyi unuttuk mu ne? Bir arkadaşın değerini anlamak için, yalnız kalmayı mı beklemeliyiz?

Cledbul’un dediği gibi “ Dostuna da düşmanına da yardım et. Çünkü o zaman, dostunla daha yakın dost, düşmanınla da dost olursun. “

Tüm yaşantınızda içten, samimi, pazarlıksız, umarsız, kuralsız, sınırsız paylaşımlar için gerçek dostluk ve sevgiye ulaşabilmemiz temennilerimle.

( Resim :Belemir Özgenal )