Gerçek vatanseverler

Yıllardır evimde Büyük Saatli Maarif Takvimi kullanırım. Geçen günlerle yapraklarını teker teker yırtarım. Bununun tatlı bir zevki de olur! Ayrımında olduğum, yırtılan ya da tükenen yaşamın yapraklarıdır. Bunlardan yararlanır ve kimi zaman yazılarımı oluştururum. Bir bakıma el altı başvuru kaynağıdır da…

Adı geçen yapraklardan edindiklerim; 25 Aralık 1973, Cumhuriyetimizin kurucularından ve Atatürk’ün en yakın silah arkadaşı İsmet İnönü’nün 36.ölüm yıldönümüdür. Ne ki beyaz ata binip giden o güzel insanlar, güzel ülkenin esenliğe kavuşması uğruna sağlıklarından ve canlarından oldular.

Horasan’dan Anadolu’ya gelerek Sulucakarahöyük’ü yurt edinen ve “<ı>Eline, diline, beline…” diyen Hacı Bektaş Veli, vatan şairi Namık Kemal, vatanı düşmanlardan kurtarıp Türkiye Cumhuriyetini kuran Mustafa Kemal Atatürk, ilk akla gelenlerimiz…

Selanik’te 1908 devrimini hazırlayanlar, gizlice Tevfik Fikret'den bir millet (ulus) şarkısı isterler. Şair, ülkenin o günkü durumundan devinimle umut yüklü dizelerini kaleme alır. Kısa süre sonrasında Rumelihisarı’nın gölgesinde ‘Millet Şarkısı’nı arkadaşlarıyla paylaşır: “Zulmün topu var, güllesi var, kal’ası varsa, / Hakkın da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır. / Göz yumma güneşten, ne kadar nûru kararsa / Sönmez ebedî her gecenin gündüzü vardır. / Millet yoludur, hak yoludur tuttuğumuz yol, / Ey hak, yaşa… ey sevgili millet, yaşa, Varol !”

Dünden bugüne ışık veren, güç veren duygu yüklü dizeler; kimi zaman dillerde dolaşır. Bir bakıma haksızlığa başkaldırı olur. Karamsar gönüllere aydınlık ve gönül gücü (moral) olur. Üstelik her gecenin bir gündüzü olduğunu muştular!

'Ülkemi seviyorum’ diyen gerçek vatanseverler, Cumhuriyete yürekten bağlı kalanlar ve kişilik sahibi adam gibi adamlar; deneyimli devlet adamı İsmet İnönü’nün o anlamlı özdeyişinin de elbette bilincinde olurlar: “Bir memlekette namus erbabı, lâakal (en azından) namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memleket için kurtuluş yoktur.”

Gelecek kuşaklara erdem ve güzel bir vatan bırakmak asıl görevimiz olmalıdır.

***

Muhsin DURUCAN