- Kategori
- Gündelik Yaşam
Gerçekçiliğini yitirmiş cümleleri kim okur?
-
Çocukluğumdaki masal kahramanlarının yerine geçmek istedim yıllarca. İstediğim zaman kaybolabilmek ortalıklardan, elde etmek istediklerim için birkaç saçma kelime sıralamak sonrasında elde edebilmek istediklerimi ya da ne biliyim uçabilmek...
Artık biliyorum, masal kahramanları hep masallarda kalacak. Ne onlarla karşılaşabileceğim ne de bir gün onlardan biri olabileceğim...
Belki de kendi çocuğuma onları anlatmaya başlayana kadarda yeniden hayal kurmayacağım ortadan kaybolabilmek, uçabilmek ya da kolayca elde edebilmek üstüne... Sonra bir gün kendimi hayallerimi anlatırken bulacağım başka karakterlerin ağzından, inandırıcılığını hiç yitirmeyecek elini uzatsa ulaşabileceğini düşünecek bizim ufaklık. O denli inanmış olması kocaman bir babanın onu da sürükleyecek masal kahramanları ile birlikte en uzaklara.
Sonra ne mi olacak? Muhtemelen kapı çalacak, annemiz 'yemek hazır' diyerek seslenecek ya da ne bileyim dikkatimiz dağılacak bir şekilde. Masal kahramanları da bizim kahramanlıklarımızda uzaklaşıp gidiverecekler...
-
Dün sabah evden çıkarken yağmur'un sesi geliyordu dışarıdan, ıslanmak istedim; arınmak yine ve yeniden... Her geçen gün, öğrendiklerim, duyduklarım, gördüklerim, yaşadıklarım arınma ihtiyacı doğuruyor içimde. Şemsiyemi unuttuğumu yazmıştım geçtiğimiz günlerde. Portmantodan babamın şemsiyeni kaçırmak yerine, adımlayabilmek isterdim sessizce beni her sabah 'çalışma kamp'ıma getiren araca kadar ve bir masal kahramanı gibi sadece ruhumun ıslanmasını sağlayabilmek... Ama dedim ya hayallere çok yer yok bu günlerde...
-
Çalışma kampı benzetmesi de pek bir korkunç göründü gözüme... Böyle durumlarda 'yediğin önünde, yemediğin arkanda' cümlesini anımsamak gerekir sanırım...
O kamplarda karşında oturan müdürün senin yazı yazıyor olmanla mı yoksa işlerini zamanında yapıp yapmadığınla mı ilgilenir? Ya da oturulur mu o kamplarda!!!
-
'Hayallere yer yok' bugünlerde derken bile 'hayal' kurup kendi çocuğuma anlatacağım hikayelerden bahsetmek ne kadar gerçekçi görünür... Kim inanır anlattıklarıma?
Gerçekçiliğini yitirmiş cümleleri kim okur? Okursa neden okur?
-
Haftayı ortalamışken tüm çabama rağmen zaman ilerlemiyorsa, bugün saat 17:00 olur mu?
'9892' yazmıştım geçtiğimiz aylarda, yine bitiremediğim bir günün içerisinde. Aslında kaç günü bitirdiğimi gösteren rakamlardı 9 8 9 2 rakamlarından oluşan o kocaman sayı...
Bugün baktığımda '10107' diyor parmaklarım, 'parmak hesabı' ile çalışan muhasebeci mi olurmuş! Olmuş işte...
1 0 1 0 7 bu rakamlar bir önceki sayının içerisindekilere oranlara daha küçük gibi görünseler de aslında kocaman olmuş benim tüketip geride bıraktığım gün sayısı...
O zaman gönül rahatlığı ile bugünde saatin 17:00 olacağına inancımı sürdürebilirim...
-
Çalışmalıyım…
-