- Kategori
- Siyaset
Gerçekten Türkiye olmak!

Resim: www.milliyet.com.tr
Orgeneral İlker Başbuğ, KKTC Silahlı Kuvvetler günü resepsiyonunda yaptığı sohbet sırasında şu sözleri sarfetti: Kıbrıs Harekâtı'nın başarısının nedeni dönemin Başbakanı Ecevit ile Genelkurmay Başkanı Sancar arasındaki uyum ve işbirliğidir. O sırada asker ile siyasal otorite arasındaki uyum ve işbirliği mükemmeldi.
Herkes Başbuğ'un bu sözlerini birilerine verilen bir mesaj olarak algıladı. Ne olursa olsun, bu sözler mesaj amacıyla söylenmemiş olsa dahi durumun böyle olduğunun her hükümet ve her siyasetçi farkında olmalı. Kısacası her devlet adamı devletin başarısının sırrının kurumlar arası uyumdan geçtiğini ve askeri anlamda başarının en temel unsurunun hükümet-asker arasındaki uyum olduğunu bilmeli ve ona göre davranmalıdır.
1974 yılında, dönemin en önemli sorunu olan Kıbrıs Sorunu, uygulanacak son çare olan askeri harekâtla ancak çözümlenebilmiştir. O gün kendi soydaşının acı çekmesini önlemek için ülkeyi savaşa sokma pahasına da olsa askeri harekât kararı veren zamanın Başbakan'ı Bülent Ecevit ve Genelkurmay Başkanı Semih Sancar çok büyük cesaret örneği göstermiş ve tüm önleme ve engellemeleri göz ardı edip Kuzey Kıbrıs'ı bağımsızlığına kavuşturmuşlardır.
O büyük askeri ve siyasi başarıyı hazmedemeyen ve Türkiye'nin önüne çözümsüzlük için engeller koyan devletler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanımayarak Türkiye'ye ders vereceklerini sanmışlardır. Kıbrıs'ta çözümsüzlük fikrinden bugün de vazgeçmeyen ülkeler aradan 35 yıl geçmesine rağmen hâlâ çözümsüzlüğü dayatmaktadırlar.
Ellerinde kalan son koz Kıbrıs'taki iki halkı birleştirmek ve tek devlet kurarak Kıbrıs'a çözüm getirmek. Bunu Kıbrıs Rum Kesimi'ni Avrupa Birliği üyesi yaparak gerçekleştirmek istediler. Kuzey Kıbrıs'taki Türkler'e Avrupa Birliği'nin vadederek iki halkın birleştirilmesi hususunda referandum bile yapıldı. Üstelik Türk tarafı bu çözüm planına "Evet" dedi. Rum tarafının sandıklarından çıkan sonuç "Hayır" olunca Kıbrıs'taki durum bugünkü şeklinde kaldı. Sadece bir kaç yıl önce yapılan bu tehlikeli oyundan şans eseri kurtulduk. O dönem Türkiye'nin başında AKP Hükümeti bulunuyordu.
Türkiye'nin sorunlarının çok fazla olduğu ortada. Kıbrıs Sorunu, Kürt Sorunu, terör sorunu ve daha bir çok çözülmeyi bekleyen fakat çözülmesi çok zor olan sorunlar... Bugünkü hükümetin işi hakikaten de çok zor. Fakat bu sorunların hepsinin altından askerle uyum içinde çalışmakla kalkılır. Dışarıdan gelen müdahalelere kararlılıkla hayır diyebilmek ve sadece Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkarları düşünülerek cevap verebilmek gerekir. Sorun çözülsün diye ülke çıkarlarından taviz vermek hiçbir devlete ve hiçbir hükümete yakışmayan bir davranıştır.
1974 yılında ve o şartlarda Ecevit'in yaptığını yapmak bugün de mümkündür. İlla ki savaşmak değil, gerektiğinde savaşacak kararlılığı gösterebilmek bir çok sorunu ortaya çıkmadan yok edebilir. 2000 yılında terörün Türkiye'de sıfıra inmesinde de Ecevit'in siyasi kararlılığının ve askerle uyumunun çok büyük payı vardır.
Geçmişte yaşanan olumsuz olayları bugün tekrar gün yüzüne çıkarıp sanki o olumsuzlukları bugün de yaşıyormuşçasına tartışmak yerine, geçmişteki başarılı olayları hatırlayıp onların üzerinde konuşmak ve o başarıların nasıl kazanıldığı hakkında tartışmak gerekir.
Bugün de aynı uyum ve kararlılık Türk siyasetinde olsa -emin olun- bugünkü dünya düzeninde Türkiye daha güçlü ve sözünü daha çok geçirebilen bir ülke konumuna gelir. Elimizdeki değerlerin kıymetini bilsek ve gücümüzün farkında olsak kendi kendimizle kavga etmek yerine, biribirimize kenetlenerek tüm sorunları halleder ve Türkiye'de yaşıyor olmaktan çok büyük zevk alırız ve bu sayede süper bir ülke oluruz. Kısacası işte o zaman gerçekten "Türkiye" oluruz.