Gidebilmek mi kalabilmek mi

Ne istiyoruz ve neyi bekliyoruz ? Geçen her saniyenin kıymetini fark edebilmek önemli değil mi?

Hayat seçimler üzerine kurulu bir sistemin içinde yer alıyor. Kurallar ve tercihler etrafında dönen bir sistemin düzenini devam ettirmeye çalışmak… İstenilen ve beklenilen de farklı olsa bile sonuç hep aynı noktada birleşiyor. Farkında olsak da olmasak da o kurulu düzen içinde kendi tercihlerimizin yaratacağı sonuçlar çerçevesinde sonucu belirleyen taraf  seçimlerimizin yöneldiği taraf değil midir?

O seçimin sonucu ne olursa olsun devam mı etmeli yoksa vereceği zarardan korunmak için gitmeyi mi seçmeli?

Hayatta ne olursa olsun insan hata yapmaktan kaçtığı için seçimler hep iyi olarak bilinen tarafa doğru oluyor. Ama getirdiği sonuç koca bir boşluğu da beraberinde getiriyor. Hata yapmak seçimlerimizin sonucuna ne olursa olsun katlanmaktan geçmiyor mu?

İçinde bulunduğumuz sistemin ve düzenin bozulmasını gerçekleştirecek güç ellerimizin altında yatıyorken hala daha o  kurulu düzen etrafında birleşmek zorunda kalıyoruz.

İnsan çoğu zaman gidebilmeyi seçtiği kadar kalabilme ve yüzleşme cesaretini  kendinde bulabilmeli. Yoksa sonuç bir gölge misali peşimizden sürüklenerek hayatımızın odak noktasında hiç beklenmedik bir anda belirecektir.

Gidebilmek mi kalabilmek mi?

Ne tarafı seçiyoruz? Ne istiyoruz? Neyi arzu ederken buluyoruz kendimizi?

Seçimlerimizin sonuçlarının olumsuz olma düşüncesi korkutuyor evet çoğu zaman bizleri. Ama hata yapmadan doğru tarafı nasıl bulabiliriz ki? İşte tam da burada kalabilme cesaretini bulabilmeliyiz. Kaçmak hiçbir zaman çözüm olmamalı hayatta.

Düşerek ve engelleri aşmaya çalışarak bir hayat geçirdiğimizde çok güçlü bir birey olarak imzamızı atarız zor olarak görünen yaşama.

Seçtiğimiz tarafın olumsuz olma düşüncesinin korkusu ile yüzleşmek ve orada hapsolmak fikrinden zihnimizi arındırırsak eğer  olumlu bir sonuç için küçük de olsa bir adım atabiliriz. O atılan küçük bir adım zamanla büyüyerek yaşamımız için en güzel olanı gösterecektir.

Önemli olan kaçmak değil savaşma cesaretini kendinde bulabilmekten başka bir şey değildir.

İnsan kimi zaman seçimlerinin sonuçlarını doğru şekilde görmek için gitmeyi seçtiği kadar çoğu zamanda kalabilmeyi seçebilmeli.

Korkmak  hatadan kaçmayı  ve hata yapmayı engellemez ki…Bunun bilincinde sürdürmeliyiz yaşamımızı. Ve işte o zaman doğru ve iyiye ulaşabilme imkanını elde edebiliriz.

Gidebilmek mi kalabilmek mi?

Seçim, insanın özgür iradesinde yatıyor ,sonuçları ne olursa olsun. Yeter ki insanın seçimi sürekli kaçmak olmasın. İki tarafı da seçmek en güzel olanı , güzel olana ulaşmak işte tam da orada gizli.

Görmek ve yaşamak bizlerin elinde……