Gidebilmek

Bir sabah uyanınca erkenden ya da bir akşam üstü iş çıkışı... İçindeki gitmek arzusu. Nereye gideceğini bilmeden yola çıkılmış ve belki de rüzgarın estiği yöne doğru yol alacak olan bir yola gitmek arzusu. Neyle karşılaşacağını bilmeden ve seni neyin mutlu edebileceğini bilmezken, yorulup bütün savaşlardan beyaz mendili kapı eşiğinde bırakıp çekip gitmek.

Hiç birşey almadan yanına, bir çanta, bir kitap, bir pijama öylece üzerindekilerle gitmek telefonunu fırlatıp gördüğün ilk çöp bidonuna. Yüreğini alıp gitmek sadece geride kalanları düşünmeden. Ne yer acaba bu akşam, üzeri açılmış üşümüşmüdür diye düşünmeden. Kaçmak korkaklara özgü bir davranışsa gitmek cesurların harcıdır diyip yüreğine cesaretini koyup çıkmak yola. Göçebe bir toplumun göç etmeyi seven çocuklarıyken biz, çakılı kadrosunda yer alıyoruz at gözlüklü hayatın en ücra noktasında... Gitmekkk ahhh... Kendimi bırakıp oracıkta olduğum yerde... Gidebilmek.