Gidelim gitmesine de...

Gidelim…

Hadi gidelim. Peki nereye? Yüreğimizin götürdüğü yere. Yahu zaten hep onun götürdüğü yerlere gittiğimizden değil mi bu başımıza gelenler? Şimdi yüreklerimiz darılmasın ama klavuz karga hesabı burnumuzu moktan kurtaramamışken hiiç onun peşine yine takılamayız hayvan terli zira.

Ya nereye?

Doğduğumuz yere.  İyi de güzellerim bu mevsimde benim doğduğum yerde sabah beşe kadar sıcaktan uyuyamaz, yapış yapış nemden saydığın koyunlara küfrederken bulursun kendini. Bırakın allahaşkına… Sivrisi de pistir. Duyan gelir “bi a pozitif var bilader damağımız çatladı toplayın şürekâyı bize buyrun”

“Gidelim buralardan, dayanamıyorum.” Neye dayanamıyon? Yediğin önünde yemediğin ardında, neye? Şımarıklığın daniskası. Dayanamıyormuş. Gittiğin yerde zaten Hawai dansçıları çiçekten kolyeler taçlarla bekliyorlar koş geç kalma.

Arkamıza bakmadan gidelim…  Niçin? Atlı mı kovalıyor?  Bakkala manava taktık da aybaşına kadar mahalle firarisi miyiz? Fermuarı mı açık unuttuk gözümüz hep önümüzde “kimse görmeden halledivereyim şu işi” diye? Susmayın yau… Bişey söyleyin. Tanrım bu sessizlik fıttırtıyor beni…

Madem meraklıyız bu kadar başımızı alıp gitmeye, en sevdiğimiz bilmece de “ıssız adaya düşsek yanımıza alacağımız dört şey” (heye dört, içimden öyle geldi uzamasın bu konu), bi adalar mı yapsak erken emeklilik filan. Araba, ulaşım derdin yok, çift beygirden ötesi yasak zaten. Bugüne kadar ta ilkokuldan beri “dört yanı (bu sefer hakkaten dört) denizlerle çevrili kara parçası” izahatı dışında bişey ifade etmedi, bari dört yanı bunalımla kaplı bizlere kaçış yeri olsun. Ne diyonuz? Yok, metrobüs kalkmıyor buraya. Size çare arayanda kabahat… 

“Şehrin bu kalabalığında yalnızım dostum” He valla… Alıp başını gidesin geliyor de mi bilader? Bu arkadaşı kapatacaksın Ağrı Çatak’ın Kervangeçmez köyüne 1 hafta, bak bakalım şikayeti kalmış mı şehirden yalnızlıktan. Hatta ihtiyar heyetiyle duvarları tezekten köy kavesinde 2 gün üstüste istişareye sokacaksın ki iyice durum pekişsin netleşşin kafasında.

Gidiyorum ben… Gidiyorum… Ekmekle yoğurt bitmiş, BİM’den alıvereyim.