Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Mart '07

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Gidemediğin yer senin değildir.

Gidemediğin yer senin değildir.
 

Bir Pazar sabahı valiliğin önündeki kalabalık dikkatimi çekiyor, nedir bu telaşe diye yaklaşıyorum ki “Köprü” dizisinin görünen ve görünmeyen kahramanları ile karşılaşıyorum. Yurdaer Okur (Mühendis) ile valilikteki çekimlerde, Erdal Beşikçioğlu(Vali) ile de Eskişehir Odunpazarı Belediyesinde ki çekimler öncesinde siz değerli okurlar için bir röportaj yapmaya karar veriyorum.

Yapım Koordinatörü Hakan Gümüşdal : “Köprü dizisini Eskişehir’de çekmemizin nedenleri arasında Recep Yazıcıoğlu’nun Eskişehir-Ankara karayolu üzerinde yapmış olduğu kaza ile hiçbir ilgisi yoktur. Eskişehir halkı burada böyle bir dizi çekimi yaptığımız için memnun ama Erzincanlılar gücenmiş durumda. Aslında gücenmemeliler. Sonuçta biz burada dizi çekiyoruz belgesel değil. Erzincan’da kış ağır şartlarda geçiyor ve İstanbul’dan Erzincan’a kış aylarında ulaşım zor olabilir, uçak kalkmayabilirde. Böyle bir durumda çekimin bir günde olsa aksaması o hafta dizinin yayınlanmamasına neden olacaktı.Bu nedenle konumu itibariyle Eskişehir dizi çekimleri için çok uygundu. Çekimler için gereken tüm desteği veren başta Odunpazarı belediye başkanımız Burhan Sakallı, sponsorlarımız ve vatandaşlarımıza ayrıca buradan da teşekkür ederiz.

Erdal Beşikçioğlu;

Köprü Dizisinin Projesi ilk önümüze geldiğinde “evet bu rol tam bana göre” mi dediniz ya da size böyle dedirten şey neydi?

Böyle bir projeyi kabul etmemin sebebi erken zamanda kaybettiğimiz bir deha olan Recep Yazıcıoğlu’ nun fikren tekrar hayat bulmasını istemiş olmamdan kaynaklanıyor.

Bu proje önünüze gelmeden önce Ayşe Kulin’in “Köprü” adlı kitabını okumuş muydunuz?

Evet okudum.

Hangi rolü oynarsanız oynayın o karaktere mi dönüşüyorsunuz?

Oynayacağınız her karakterde inandırıcı olmanız gerekiyor. Bunun içinde o rolün kimliğini kendi üzerinizdeki kimlikle değiştirerek oynarsınız. Benim de yaptığım bu.

Sizi tip olarak ta Recep Yazıcıoğluna, özelliklede onun gençliğine benzetiyorlar. Peki siz kendinizi ona benzetiyor musunuz?

Evet, benzetiyorum.O da Karadenizli, bende öyle.İnatçılığımız, idealist oluşumuz hep benziyor.O devletin valisiydi ben ise devletin sanatçısıyım.

Dizi başlamadan önce, ön hazırlık açısından yada rolünüzü daha iyi yapmak amacı ile Recep Yazıcıoğlu’nun ailesi ile tanıştınız mı?

Yüz yüze tanışmak şu ana kadar kısmet olmadı. Ama bu hafta içinde kısmetse yüz yüze Tanışma fırsatımız olacak. Bunun yanı sıra ilk bölümden sonra beni arayıp tebrik ettiler.Recep Yazıcıoğlu’nun karşılarında görmüş kadar mutlu olduklarını, bu durumdan duygulandıklarını belirttiler.

Bu zaman kadar çekilen bölümler içerisinde en çok beğendiğiniz bölüm hangisiydi?

Aslında bakarsanız her bölümden sonra daha iyi olabilirdik diye düşünüyorum. Ama Baş Pınar olayının anlatıldığı II.Bölüm beni gerçekten etkiledi.

Bir röportajınızda “Köprü dizisi insanları uykuya hazırlayan değil, uykuusnu kaçıran bir yapım” demişsiniz. Neden böyle bir şey söylediğinizi öğrenebilir miyiz?

Yalan mı? Baktığınız zaman çoğu dizinin konusu aynı; Aşk. Köprü öyle değil. Köprü’de de aşk var ama Elmas ile Bayramın aşkı ve hizmet aşkı… Köprü’ de gerçekleri anlatmaya çalışıyoruz. En önemlisi insanlara mesaj vermeğe çalışıyoruz. Aldığımız güzel eleştirilerle de bunu başardığımızı düşünüyorum.

Böyle bir projeyi kabul etme sebebiniz neydi?

Yurdaer Okur (Mühendis Tekin) :Daha önce romanı okuduğum için özel bir proje olacağını hissetmişti. İyi bir oyuncu kadrosu vardı, sonuçta prestij işi olarak gördüğümden bu rolü severek kabul ettim

En çok zorlandığınız ya da unutamadığınız sahne hangisiydi?

Yurdaer Okur (Mühendis Tekin) :Gece yarısı saat 03:00, -10 C soğukta Porsuk çayına girdim. Benim için zor sahnelerden biriydi çünkü hava gerçekten çok soğuktu.

Yolda gezerken insanların size tepkisi nasıl oluyor?

Yurdaer Okur (Mühendis Tekin): Yolda karşılaştıklarım bana “köprüyü ne zaman yapacaksın” diye sorarlarken, o köprüyü bitireceğimden de eminler. Bazıları da rol gereği alkolik olduğum için alkolü bırak diyenler bile oluyor.

 
Toplam blog
: 65
: 1227
Kayıt tarihi
: 06.09.06
 
 

Aslen Hataylıyım ama Eskişehir'de yaşıyorum. Daha doğrusu okul nedeniyle Eskişehir'deyim. Eskişehir'..