Gidiyordum ya, gidemedim ki…

Bugün “Bana müsaade…” demiştim, bayramınızın iyi geçmesi dileğinde bulunarak, bayram sonrasına kadar izin istemiştim.

Olmadı…

“Mahallenin gıranları” durmadı…

Başbakan "Fakir fukaraya, gurebaya yardım yapıyoruz, eleştiriyorlar, ha bire olumsuz haber veriyorlar, güzel haber yok mu?"

Demiş…

Olmaz mı, elbette “Güzel haberler” de var…

Örneğin…

Önümüzde yerel seçimler var ya… Seçmen sayısına Hızır parmağını batırmış gibi birden bire 6 milyoncuk artıvermiş…

Bu haber “Güzel” değil mi?

Ardından ve daha da önemlisi…

Hani yardım(!) ettiğinizi savunduğunuz o "Fakir fukaraya, gurebaya” var ya… İşte onlar yardım paketlerini, yeşil ve beyaz çuvallar içinde ve nereden geldiği üzerinde yazılı kömür torbalarını alanlar var ya…

İşte onlar çuvalları da alıyorlar, paketleri de alıyorlar da hiç sorgulamıyorlar…

“Yahu… Biz bu çuvallara, paketlere neden muhtaç duruma düştük” demiyorlar, sorgulamıyorlar…

Bundan daha “Güzel” haber olur mu? Hoş dağıtanlar da “Bunlar gerçekten fakir, fukara, gureba mı” diye de derinliğine sorgulamıyorlar, kaloriferli apartmanda oturanlara da dağıtıyorlar, gecekonduda oturanlara da…

Bundan daha “Güzel” haber olur mu?

Allah göstermesin bunlar “Bizi bu duruma kim düşürdü” diye bir sorgulamaya başlasalar n’olacak? Hükümet olarak, başbakan olarak yatıp kalkıp da dua etmeniz gerekmez mi?

Başbakan’ın esas kızdığı nokta da zaten bu…

Böylesi haberler çıktıkça, gün gelecek birden bire “Uyuyan dev” uyanacak ve sorgulamaya başlayacak…

İşte o zaman…

O zaman dananın kuyruğu kopacak ki, esas haber o zaman ortaya çıkacak. İşte başbakanın korkulu rüyası bu…

“Ne zaman sorgulamaya başlayacak bu millet” sorusunun cevabını bilemiyor ve basın camiasına yüklenip duruyor…

Korkmaya gerek yok Başbakan… Korkmayın siz, bu millet torbaları gördükçe içindekine bakar. Siz dağıtmaya devam edin, ne sorgularlar ne de kimden geldiğine bakarlar, anca alır koyarlar…

Bu da güzel bir haber değil mi şimdi?

Bayram öncesi gidiyordum, bak yoldan döndüm sizin için.

Niye?

Bayramı, gönderdiğiniz çuvallar ve koliler ile huzur içinde geçirecek bir milletin başbakanısınız. Siz de onlarla beraber umarım huzur içinde geçiririsiniz bayramı, İstanbul’da, Üsküdar’da evinizde…

Çoluğunuz çocuğunuz, torunlarınız ile bir arada…

Belki de milletinizin huzur içinde olduğuna inanıp birkaç günlük kaçamak bile yaparsınız…

Yapın…

Yoruldunuz siz de bizim gibi, takmamaya çalışın şu basını kafanıza, rahat edin birkaç gün de olsa…

Sonra mı?...

Sonra biz size yine “Güzel” haberler de buluruz nasıl olsa…

<ı>04 ARALIK 2008<ı>