Girişimcilik üzerine

Girişimciliğe kuşbakışı

İçinde bulunduğumuz yeni yüzyılda, gerekli ve yararlı bilgilere duyulan gereksinim giderek artmaktadır. Buna paralel olarak da girişimciliğe ait taze fikirlere ve deneyime de ihtiyaçlar kendini göstermektedir. Kendinizi bir anlığına bir girişimci olarak düşünün; aslında bu durumu daimi hale getirmek şarttır. Günümüz ekonomik şartları ve piyasa düzeni artık kişilerin kendilerini birer girişimci olarak düşünmesini gerektiriyor. Genişlemekte olan dünya piyasasının içindeki herkesi kapsayan bu durum, kariyerine yeni başlayanlardan devam edenleri ilgilendiriyor.

Günümüz ekonomik hayatı üretim çağından bilgi çağına geçmekte ve bunu her gün manşetlerde görmekteyiz. Artık bilginin bulunması önemli olduğu kadar bilginin bulunduktan sonra nasıl ve ne şekilde kullanılacağı da önemlidir. 1980lerin patronculuk anlayışının yerini takımlarla çalışmaların ve proje bazlı anlaşmaların ortaya çıkmasıyla birlikte bilgiye duyulan ihtiyaç da artmaktadır. Böylece iş dünyası için değişim meydana geledurmaktır.

Bazı insanların girişimcilik yetenekleri doğuştan olduğu gibi, bazılarının ise sonradan kazanmadır. İş dünyası zor engellerle dolu uzun bir maraton olduğundan, mühim olan var olan ya da sonradan kazanılan yeteneğin iyi bir şekilde kullanılmasıdır.

Girişimcilik için atılan ilk adımlar adına gerekli olan inanç, doğru bilgi ve azimdir, şüphesiz; bunlardan bir tanesi olmadığı takdirde zor günlerin beklediği garanti olup, hepsine sahip biri için de başarmaktan başka şansı yoktur.

Bilgi nerede olursa olsun gidilip elde edilmesi gereklidir. Lakin her bilginin gerekli olması yeterli değildir. İşimize yaraması en birincil şarttır. Ayrıca bilginin ayağımıza gelmesini beklersek girişimcilik yerine tembellik adımları atmış oluruz. O sebeple, doğru bilgiyi doğru zamanda, inandığımız girişime aşılayıp azimle çalışmak bizim başarılı olmamızı sağlar. Winston Churchill’in dediği gibi, ‘’Asla vazgeçmeyin. Asla asla vazgeçmeyin.’’