Global yalanlar!

Doğru olmayan bir şeyi bir topluma günde en az on kere söylersen ve bunları söylediğin yayın organları en çok izlenen, en çok okunanlarsa insanlar ister istemez bunlara alışır ve yadırgamaz hale gelir.

Bir vatandaş olarak bundan çok şikayetçiyim. Beyinlerimize son yıllarda yeni yeni terimler enjekte etmeye çalışıyorlar. ' Kuzey Irak, Kürt Sorunu, Globalleşme, Kopenhag Kriterleri .. vb. ' Emperyalizmin süslü, yeni kelimeleri havalarda uçuşuyor her gün... Amaç ulus-devlet yapısını yıkmak ve insanları etnik kamplara ayırıp daha kolay sömürülebilecek ufak tefek devletler kurmak. Bunda da gayet başarılılar. Geride sadece parçalayamadıkları birkaç devlet kaldı. Onlardan biri ve en önemlisi de Türkiye Cumhuriyeti. Hiçbirinin tarihinde olmayan bir liderin, Atatürk'ün kurduğu devlet. Dört koldan saldırıya uğramış ve bu saldırıları Kürt, Laz, Çerkez, Arnavut, el birliğiyle, hep beraber bu topraklardan atan bir devlet.
Atatürk' ün milli bütünlüğü sağlamak için söylediği ' Ne mutlu Türk'üm diyene! ' sözünü bile çarpıtmak için uğraşan hainler var. Ulu önderimiz bunu ırkçılık için söylememişti. Bir devlet asla bir tek ırktan oluşmaz. Binbir çeşit kültürün yoğurulduğu bir zenginliktir devlet. Ama bu zenginliği korumak da toplumsal bilinci ve tepkiyi gerektirir. Yakın geçmişte gazetelerde araştırmalar yayınlandı. Ne kadar Kürt var, ne kadar Laz var falan filan... Bunlar o kadar ayıp ki... Yüzyıllardır birlikte yaşayan insanlara yapılan bir hakaretir bu! Hepimiz Türk'üz! Yok öyle alt kimlik, üst kimlik! 'Türk'üm' demeye korkar hale geldi insanlar! Bu ülkede bir sorun varsa o da kendini Türk hisseden insanlarımızın sorunudur. Kimse yapay, uydurma sorunlar üretmesin!