- Kategori
- Şiir
Göçmen Dede
Adı üstünde;
Göçmen Dede
Göçmüş ellilerde Türkiye’ye
Yumurta satarmış
Gençliğinde ise Rumeli'de
Öyle dökülmüş saçları
Sokaklarda gezerken
Kafasında yumurta küfesiyle
Bir fötür şapka takardı
Uzaktan bakan anlardı
Bu gelen Göçmen Dede
Biraz da asiydi hani sözü pek idi
Oturunca köy kahvesine
Lafa atlardı hemen
Hadi oradan sende bre…
Akşam vakti konağa dönerdi
Ahşap merdiveni tak tak
Üzeri kiremitli sarı
Balkonunda rüzgar
Gümüşten tabakası
Sarma tütün
Denizkabuğundan küllük
Masasında rakı
Keyfine diyecek yoktu hani
Misafirliğe giderdik
Hemen bisküvi arası lokum
Uzaktan severdi
Bize hiç bakmazdı
Meğer bir öküzü bile
Devirirmiş nazarı
Saat 10’u buldu mu
Kovardı bizi
Meğer rakı içini yakarmış
Bir yatağı vardı
Boyumuz yetmez
Anadan üryan yatarmış
Çok titiz adamdı
Konağın önünde Renault'u
Kırmızı 72 model
Ben bildim bileli 72 model
Babamdan başkasına güvenmezdi
Ön koltuğa oturdumu
Sür şeref oğlan Çukobirliğe
Arkasından ağıtlar yakıldı
Koç bubam koca bubam
Konak doldu taştı
Önce feryad sonra figan
Gerisi falan filan
Göçmen Dede'den miras
Duvarımızda asılı
Tüylü kalpağı.