Göğüs dekoltesi fenaydı.!

Ailemin otuz yıl önce yapmış olduğu bir büyük hatanın dışında başka bir hata olmamıştır gerek aile içinde gerekse topluma karşı.

Olmadığını söylüyorlar daha doğrusu.

Ailemle her zaman gurur duyarım..

Hakikaten küfür etmek bilmeyiz ailecek..

Kimsenin namusuna bakılmaması öğretildi.

Bugün, gene kötü gözlerle bakmadım genç kızlara ama bu satırları yazabilmem için gözucuyla da olsa bakmam gerekiyordu dekoltelerine.

Yine aynı tarihi medrese mekanında otuyorken dört arap kız ve dört arap genç nargile içmek için içeri girdiler.

Genç kızların ikisi spor giysilerine rağmen oldukça kapalı sayılabilecek (başları açık) normal kıyafetleriyle karşımda otururken, iki kızın göğüs dekoltelerine baktığınızda insanı neredeyse şaşi edebilecek kıvamındaydı..

Ergenlik çağımda dahil hayvani duygularım hiç olmamıştır.

Aramızda kalsın, öğrencilik yıllarımda bile kızlara laf atmazdım. Atanlara da kızardım..

Bunu şunun için yazıyorum; karşi cinse karşı duyulan duyguların sadece özel duygulara bağlı olduğunu vurgulamak için..

Şimdi gelelim asil konumuza..

Konumuz; kadın, Ortadoğu Arap ülkeleri, Türkiye, Şeriat ve Cumhuriyet...

Osmanlı tebasından çıkılalı henüz doksan yıl geride kalmıştır.

Kim bilebilir, belki Cumhuriyetin yüzüncü yılında Arap ülkeleri ile birlikte ortak anayasa hazırlanılabilır ne dersiniz?

Durum biraz da öyle göstermiyor mu sizce de?

Kendi ülkesinde şeriat hükümlerice örtünmeye zorunlu tutulan genç bir kız Türkiye gibi hem modern hem de İslam modelli bir ülkeye geldiğinde kendisini sorgulamayacak mıdır?

Elbette sorgulayacaktır.

Son yıllarda özellikle İstanbul'a Arap turist sayısında çok büyük artış olduğu gözlenmektedir..

Tabi ki bu bir politik durum gibi görünüyor..

Ortadoğu büyük bir coğrafya oluşunun dışında gelecekte büyük bir potansiyel olarak görülmekte ve bu nedenle de Emperyal güç dediğimiz global küresel sermaye bu coğrafyanın değişmesini öngörmektedir.

Bu değişimi üstlenecek tek ülke ise Türkiye dir.

Üstlendi de zaten..

Bu nedenle mevcut iktidar Arap ülkelerinin değişimi için biçilmiş kaftan gibidir..

Devran dönecek diye bekleyenlere şaşarım..

Devran bu devran!