Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

13 Temmuz '13

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Gökçeada'da 5 gün

Gökçeada'da 5 gün
 

Bir hafta önce perşembe günü Gökçeada'ya gittim. Daha önce Gökçeada'nın ismini bile duymamışken bir arkadaşımın tavsiyesiyle o muhteşem yere gitmem bir tesadüf oldu.Şimdi iyiki gitmişim diyorum.

Gökçeada'ya İstanbul'dan toplam 6 saatte gittim.(feribot süresi dahilinde) İlk gördüğüm zaman şok oldum çünkü bu ada dışarıdan Survivor adası gibi gözüküyordu. Sonra vapurdan indim ve kendime otel aramaya başladım.Adada pansiyonlar ve apartlar çoğunlukta oteller ise azınlıktaydı. Ama sonunda kendime uygun bir otel buldum: Ada Otel.

Tam şehir merkezinde olan bu otel bütün köylere kolay ulaşım sağlıyor.Odamda müthiş bir dağ manzarası vardı.Bu manzara bana buranın gizemli bir ada olduğu duygusunu verdi. Gökçeada dokunulmamış doğasıyla,tertemiz havasıyla çok güzel bir ada. Arabayla giderken birden önünüze keçi,koyun yada inek çıkabiliyor. Hatta sahilde güneşlenirken yanınıza bir keçi gelebiliyor.Dediğim gibi burada doğayla bütünleşiyor ve ruhunuzu sıkıntılardan arındırıyorsunuz.

Gökçeada'nın diğer ismi İmroz.Gökçeada aslen bir Rum adası.Hala adada Rumlar yaşıyor.
Gökçeada'nın birçok köyü var.Tepeköy,Dereköy,Zeytinliköy,Uğurlu ve daha birçok köy.Doğrusu benim en çok beğendiğim köy Zeytinliköy.Bu köy temiz sokakları,düzgün yolları(adadaki çoğu yol uçurumun kenarı) olan ve biraz daha turistik bir köy. Bu köyde ünlü bir kahve var:Madam'ın Dibek Kahvesi.Gerçekten kahveleri çok güzel. Bu arada Madam geçtiğimiz yıllarda ölmüş. Şu anda burayı oğlu işletiyor.
     Zeytinliköy'den sonra Tepeköy.Tepeköy'de başıma birçok şey geldi.İlk olarak köpek saldırdı sonra da arabamı kaybedip kızgın güneşin altında saatlarce doğru yolu aramam.Bu yüzden Tepeköy'ü hiç sevmedim.
Adada birçok koy ve plaj var.En ünlü plaj Aydıncık yani Kefaloz Plajı. Plaj 1200 metre uzunluğunda altın rengi kumsaldan oluşuyor.Rüzgarlı olması nedeniyle sörf yapmak için çok uygun bir plaj.
Gökçeada'nın en turistik yeri Kaleköy.Burası günün neredeyse her saati hareketli ve eğlenceli.Hediyelik eşya tezgahları,balık restoranları ile güzel bir köy. Adanın girişindeki ufak bir barda gece dokuz buçuktan sonra canlı müzik oluyor.İki gün müzik yapan arkadaşı dinlemeye gidiyorum ve sonra tanışıyorum. Meğer kendisi öğrenciymiş ve Su Ürünleri Fakültesi'ne gidiyormuş.
Gökçeada'ya gittiğinize mutlaka lezzetli zeytinlerden almalısınız. Gökçeada'nın birçok zeytinliği var.
Gökçeada'da her yıl 14-16 Ağustos tarihlerinde Rumlar tarafından düzenlenen Meryem Ana Panayırı, adanın en kalabalık olduğu dönem.O kültürü ve eğlenceyi yaşamak isteyenlere o tarihlerde gitmelerini öneririm.Eğer o zaman gidecekseniz otel rezervasyonunuzu en az 1 ay önceden yapmalısınız!
İşte bir Gökçeada gezisi daha bitti. Mutlaka sizde Gökçeada'ya gitmelisiniz.
Gökçeada sizi bekliyor!

 
Toplam blog
: 40
: 1163
Kayıt tarihi
: 06.02.13
 
 

1999 doğumluyum. Yazmayı,okumayı çok seviyorum. ..Düşündüklerimi hissetiklerimi insanlarla yani s..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara