Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Temmuz '08

 
Kategori
Müzik
 

Gökyüzüne Yükselen 46 500 + 17 Kişi

Gökyüzüne Yükselen 46 500 + 17 Kişi
 

27 Temmuz 2008-Ali Sami Yen Stadı\İstanbul


Bir futbol sahası düşünün, yıldız dolu. Parıl parıl parlıyor karanlıkta...

İşte bu görüntü görüldüğü anda saatlerce beklenen sıra, beklenen an, sıkıntılar uçup gidiyor 46 500 kişinin aklından. Herkes ya ölmüş cennette, ya uyumuş en güzel rüyasında...

Bir çok kişiye bu anlatım abartılı gelecektir. Neyden bahsettiğimi anlayan olmuştur mutlaka, 27 temmuz Metallica İstanbul konserinden bahsediyorum. Aylar öncesinden o günün geleceği hayalleriyle alınan biletler, saatler öncesinden gidilip beklenen sıra, her ne kadar gazetelerde bahsedilmese de 1, 5 saat geç açılan kapı, o anı beklerken dilenen daha önce adını bile duymadığımız yabancı gruplar, bozuk ses sistemiyle Türkiye'nin en büyük metal gruplarından Pentagram, 2 ytl ye satılan bardak sular, metrelerce tuvalet sırası...

Saymakla bitmez o büyülü anı yaşayana kadar başımızdan geçenler. Eğlenmedik desek yalan olur tabi. Benim de içinde bulunduğum numaralı kapalı üst tribününde başlatılan Meksika dalgası, futol tezahuratlarının Metallica'ya uyarlanmış halleri... Büyük eğlenceydi. Hatta bir ara, grup halimizi görüp, bunlar zaten yeterince eğleniyor diye çıkmadıklarını bile düşündük. Ama o an geldiğinde ne kişisel ne toplumsal sorunlar yok olmuştu. O 46 500 kişi tek bir ruhta birleşip sevdikleriyle o anı paylaşmak için cep telefonlarını sahneye çevirdiğinde saha içi tam anlamıyla yıldızlı bir gökyüzüydü.

2 saat boyunca rüya gibi geçen bir konser, muhteşem sahne şovları, metrelerce yüksekliğe ulaşan, sahanın diğer ucundan sıcaklığı hissedilen alevler, havai fişekler... Hayatımda gördüğüm en kalabalık topluluk, duyduğum en yüksek ses... Çok da uzun süredir Metallica dinleyen biri olmasam da şarkılarının en azından nakaratlarını ezbere söylediğim o anlarda öyle bir duygu yoğunluğu vardı ki 1 yıldır ağlamamış olan ben, gözlerini silmek zorunda kaldım. Yazılanları okuduğuma göre tek de değilmişim. Öyle bir kalabalıktan yükselen "Master!" bağırışlarıyla hayat bulan bir şarkı, "Nothing else matters" ile anlatılan dostluk o kadar kuvvetliydi ki...

O geceyle ilgili anlatılacak daha çok şey var. Hayatımın şimdiye kadar ki en büyük, mutlu, heyecanlı gecesiydi o 2 saat. Yalnızca 2 saat için her şeyden, yanımda duran, bana temas edenler dahil herkesten ayrılıp o sahte gökyüzünün üzerinde geçirdiğim 2 saat belki de benim için anlatılamayacak kadar güzeldi.

Ama sonrası... Hayat bizim sandığımız gibi durmamıştı o 2 saatte. Hemen arkamda duran çocuğa annesinden gelen telefonla "Ne oldu acaba?" sorusunu aklıma getiren, eve vardığımız anda televizyonlardan izlediğimiz o kanlı olay olmuş, bitmişti. Ve bizim ruhumuz bile duymamıştı. Bir kaç sokak ötemizde insanlar hayatlarının en kötü gecesini, hatta bazıları son gecesini yaşarken biz en güzel anlarımızdaydık. 46 517 kişi ve fazlası sesi çıkamayana kadar bağırdı, 46 500 kişide bu geçici bir boğaz ağrısına döndü. Ve 46 517 kişi gökyüzüne yükseldi o gün. Yalnızca 46 500 ü geri dönebildi...


Düzeltme: Bu blog'u yayına aldığımda ufak bir dikkatsizlikle Güngören'deki patlamada ölen kişi sayısını 17 yerine 18 yazmışım. Okuyan herkesten özür diliyorum. O talihsiz patlamadan etkilenen herkese de başsağlığı ve acil şifalar diliyorum.

 
Toplam blog
: 15
: 601
Kayıt tarihi
: 07.05.07
 
 

Orta derece elektro gitar çalan, müzik aşığı, müzik dışında resim, fotoğraf gibi hobilerle ilgilenen..