Gölhisar Kitabı

Gölhisar, Fethiye, Denizli, Antalya üçgeninde şirin iki ilçe vardır; bunlar Dirmil ve Gölhisar ilçeleridir. Gölhisar, Kibyra antik kentin yer aldığı, içinde gölün de bulunduğu doğal güzellikleriyle gezilecek bir yerdir. Gölhisar’ı size burada ben tanıtmayacağım. Eğer tanımak istiyorsanız on yılını araştırmalara veren Yusuf Erkan’ın Gölhisar kitabını önereceğim aşağıda.

Ama ondan önce yazları kaldığım bu ilçeyle ilgili öne çıkan halkın yaşattığı sosyal bir olayı anlatacağım size: Yazın akşamları saat 20.00 -24.00 arası ilçenin ana caddesi araç trafiğine kapatılarak salt yayaya açılır. Yazın tatile gelmiş çoktandır göremediğiniz çevredeki bütün il, ilçe ve köyden dostunuzu bu yürüyüş yolunda bulabilirsiniz. İnsanlar artık ev oturmalarından çok bu caddede görüşüyor. Genç kızlar, oğlanlar bu yolda flört ediyor. Yürüyüşte yorulanlar geniş geniş parklarda ailesiyle oturup dinlenebiliyor. Bu olayı ben çok önemsiyorum; çünkü taşrada insanın ailesiyle birlikte oturup zaman geçirebileceği çok az yer vardır. Örneğin Afyon’a ait bir ilçede pazar bile haftada iki kere kurulur. Biri kadınlar için diğeri erkekler içindir. Biri diğerinin pazarına giremez. Dışarıdan gelmiş ihtiyaç sahibi bir memur olsanız da bu böyledir.

Bu negatif örnekten sonra Gölhisar’ın ne kadar ileri, sosyal ve yaşanır bir yer olduğunu konusunda size fikir verir. Bunun dışında bir değer olan benim emekli bir öğretmenim vardır Gölhisar’da. Necati Hascağan Dirmil’e sürgün geldiği 75 yılında bir dönem Türkçe öğretmenliği yaptığı sırada kendisinin öğrencisi olma şansını bir dönem de olsa yakalayanlardanım. Onu Dirmil’e sürenler kaybetmiş, oradaki öğrencileri olarak biz kazanmıştık; bunu şimdi daha iyi anlıyorum. Gölhisar’ın parklarında hacısı hocası, genci yaşlısı onun İkindi Söyleşilerini düzenli olarak takip eder ve dinler. Eski okulsuz felsefecilerin tek tek düşüncelerini topluma aktardığı Felsefe Akademisi gibi gelir bana bu İkindi Söyleşileri. Seksen öncesi karşı cephede birbirleriyle siyasi mücadele yapmış insanlar, yöneticiler artık akmışlar, durulmuşlar ve yaşamlarının sonlarına doğru en olgun söyleşilerini burada yaparak, dinleyerek günlerini daha anlamlı hale getiriyorlar. Camisinden çıkan, tarlasından gelen onlarca Gölhisarlı dost canlısı insan, Armutlu Parkında bu İkindi Söyleşilerinde buluşuyor. Bu söyleşilerde kimisi kandırıldıklarını söylüyor, kimisi günah çıkarıyor, kimisi daha söylemek isteyip de söyleyemediklerini karşılıklı söylüyor, dinliyor. Ne zaman Gölhisar’a gitsem, bu söyleşilerin baş konuğu öğretmenim Necati Hascağan gözümün ve gönlümün aradığı bir değerdir. Kendisine uzun ömürler diliyorum.

Fethiye Pamukkale yolu, Gölhisar ve Dirmil’den artık geçmiyor. Bu yol Çavdır -Söğüt üzerinden geçirilerek Gölhisar ve Dirmil kaderine terk edildi. Adeta üstlerine ölü toprağı serpildi. Denizli yolunun Çavdır Çamköy Makası arası yol yapım çalışmalarından dolayı geçtiğimiz yıl boyunca bu yol Gölhisar’dan servis edildi. Bu yolu kullanarak Gölhisar’ı görme şansını yakalayan onlarca yazar ve çizerin dikkatini çektiği ve sırf bu yüzden Gölhisar’la ilgili yazılı basında birçok yazının övgülerle yazıldığını gördükten sonra Fethiye Denizli yolunun Gölhisar Dirmil’den alınarak ne kadar büyük bir yanlış yapıldığını bir kez daha gördüm. Bir yeri ön plana çıkaran salt doğal, tarihi güzelliği değil, bu güzelliği ortaya çıkaracak fırsatların tanınmasıdır. Bu fırsatı elinden kaçıran geçmiş dönem yerel yönetimler, şapkalarını önlerine koyup neler kaçırdıklarını düşünsünler. Zira karanlıktaki güzelliğin pek önemi yoktur.

Gelelim bizim asıl konumuz olan Gölhisar kitabı ve Yusuf Erkan’a: O bir Burdur sevdalısı gezgindir. Daha önce Burdur’la ilgili Zamanın Ötesinden Burdur Gezi Rehberi ve Bekleyen Kent Burdur’u yayınlamıştı. Gölhisar’ın yetiştirdiği ender değerlerden biri olan Yusuf Erkan, on yıl önce başladığı Gölhisar araştırmalarını bitirdi. Sağ olsun belediye Başkanı Veli Cantilav bu çalışmaların yayınlamasında katkı sunmuş. Böyle başkanlar dostlar başına. Yusuf Erkan Gölhisar üzerinde çalışırken 84 canlı kaynak kişi ile ayağına giderek bilgi almış ve bu kişiler kitapta yer alıyor. 6 tane Gölhisar’la ilgili yazılmış tezi, 8 süreli yayını, 59 kaynakça kitabı inceleyip yararlanmış. Gölhisar’ı karış karış gezerek fotoğrafını bilgisini derlemiş. Birkaç noktaya da birlikte gittiğimizi söyleyebilirim. Tarihinden, doğal güzelliğine; maddi kültüründen geleneklerine; yerel zanaatçı ve sanatçılarına kadar ve giysilerinden eski dönem resimlerine kadar elinizin altında bulunması gereken 700 sayfalık bir külliyat Yusuf Erkan’ın Gölhisar kitabı. Bu kitapla Gölhisar, yüzlerce yılık birikimlerini, değerlerini zengin bir içerikle bir anda Yusuf Erkan’ın çalışmalarıyla bir elde toplama olanağını bulmuştur. Okuyan elinde bulunduran zenginleştiğini hissedecektir. Eline sağlık Yusuf Erkan.