Golü golcüler atar (Beşiktaş - Trabzonspor)

Buz gibi havaya rağmen tıklım tıklımdı tribünler... Ve coşkuluydu... Mustafa Hoca’nın tek forvet inadı, takım kadroları anons edilirken homurdanmalara yol açsa da kararlıydı taraftar, bu maç alınacaktı! Beşiktaşlı futbolcular da inanmıştı bu defa... Maçın başlamasıyla saldırmaya başladılar ve 29 dakika Trabzon’u yarı sahasına hapsettiler.

Bu kadar baskılı oynayan bir takımın gol bulması gerekirdi ama olmadı, son vuruşlarda beceriksizdi Beşiktaş. Sıfıra inilip yapılan ortalar, kornerler, defansı ortadan delme çabaları sonuç getirmiyordu, Toraman penaltı noktasından kalecisiz kaleye şut çekerken Nobre’yi şişliyordu! Bu kadar pozisyon üreten bir takımın, son vuruşlarda etkili bir golcüye ihtiyacı vardı. Ama Bobo, Denizli’nin yanında, eşofmanlarıyla oturmaktaydı.

Ve o şok anı... Trabzon’un geliştirdiği ilk atakla atılan gol... Sivok, Gökhan Zan ve Rüştü’nün ailecek hatası, ıslak zeminin katkısı, Cale’nin güzel arapası ve Gökhan Ünal’ın son vuruşu... Bu gol oyunun dengesini sarstı. Tribünler sustu, futbolcular sanki Trabzon’u yarım saattir ezen kendileri değilmiş gibi bocalamaya başladılar.

İkinci yarıya Bobo ve Delgadoyla başladı Beşiktaş, Serdar Özkan’ın çıkması doğruydu ama Delgado’nun Yusuf’tan daha fazla katkısı olmadı... Golden sonra gelen moral bozukluğunu devre arasında atlatan takım, gol bulmak için elinden geleni yaptı. Sonunda aradığı golü de Bobo’yla buldu ama bu golle gelen 1 puan maçın hakkı olmadığı gibi, kimseyi de mutlu etmedi.

Bu arada, yeni transfer Ernst muhteşem oynadı. Savaştı, sahanın her yerinde pres yaptı, rakipten aldığı topları da olumlu kullanarak takımı atağa kaldırdı. İlk yarı çektiği şutta da topu 90’a asıyordu ama Sylva izin vermedi. İbrahim Üzülmez’in deliliği üstündeydi, geçen sene aynı sahada rezil olduğu Yattara karşısında bu defa çok iyiydi...

Trabzon maçı, Beşiktaş açısından şampiyonluk yolunda önemli bir adım olabilirdi ama olmadı. Sonuçta Beşiktaş, ne kadar uğraşsa da, zor bir maçı yine kazanamadı. Trabzon, Sivas, Fenerbahçe, Ankaraspor, Galatasaray, ... Oynadığı hiç bir zor maçı kazanamayan takımın, fikstür avantajı da olsa, rakipleri cömertçe puan da dağıtsa, şampiyon olması mümkün mü?

Yine de taraftar gösterdi ki Beşiktaş, maçlarını böyle arzulu oynadığı sürece, puan kaybetse de yenilse de ayakta alkışlanır. Ama dünkü maçtan çıkarılacak daha da önemli bir ders vardı: Golü golcüler atar! Mustafa Hoca’ya duyrulur...