Gölün Uyuyan Güzeli, Burdur uyanıyor

Uzun yıllar; dünya kenti olan Antalya'nın gölgesinde kalan, Isparta'nın halı-gül ticaretine ayak uydurmakta zorlanan Burdur, sonunda ayağa kalktı.Bu uyanışı sağlayan Burdur Belediyesi'ne bir Burdur'lu olarak minnetimi ifade etmek isterim.

Pazar sabahı,Antalya'lı sunucu Nesrin Mater'in "turizm dünyası" vardı ATV'de.Burdur'un özellikleri ve gezilmeye değer yerlerini tanıtan programı beğeni ile izledim.Ailem 60 yıl önce Burdur'dan Antalya'ya göçmüş.Burdur'u ben de sonraları tanıdım.Burdur Müze'sinin sit alanı ilan ettiği,eşimin akrabalarının da evlerinin olduğu, Ulu Camii civarı;cumbalı,bahçeli evleri, yokuşlu eski taşlardan oluşan yolları ile bana geçen yüzyılın rüzgarını getirdiği için öteden beri çok sevimli gelir.

Antalya veya Afyon'a giderken birkaç gününüzü Burdur'a ayırmanızı öneriyor sunucu.Ben programdan derlediklerimle birlikte kendi gözlem ve düşüncelerimi sizlere aktarmak istiyorum .Ola ki, bu öneriyi dikkate alanlar olur...

Öncelikle Burdur'u tepeden gören Su deposu'ndan başlayacağım,Burdur gezimize...Eski yıllarda, iyi kötü bir işletme vardı burada.Ama şimdi çok güzel bir tesis yapılmış.Burada, Burdur'un ünlü şiş köftesini yiyebilirsiniz.Yukarıdan, mavi-yeşil dansını, bu dansın içinde kırmızı kiremitli evlerden oluşan dekoru hayranlıkla izlerken çayınızı yudumlayabilirsiniz...Usta'nın programda anlattığına göre,şişin özelliği,hayvanın kaburgasından yapılması,içine de tuzdan başka bir şey katılmaması imiş.

Aytaş mermer işleme atölyesinin sahibi,mermeri buradan çıkardıklarını,Burdur beji olarak bilindiğini, dış ülkelerde ise,"stone moon"olarak, pazarda yer aldığını anlattı.Aytaşı,bej renkte imiş...

Burdur'a özel bir kutlama zamanında veya bayram gününde giderseniz; folklor oyunlarını izlemeden dönmeyin derim.Burdur'a özgü "sipsiğ"in kavalı andıran hüzünlü sesine kulak verin.Cemilem'i daha çok Sümer Ezgü'den dinleriz,halk müziğini seven herkes bilir,Onun oyununu,Serenler,Avşar zeybeğini,teke zortlatmasını(tekelerin sıçramasına izafeten bu isim konulmuş:))) ),yöresel giysiler eşliğinde izlerken geçireceğiniz zamanı, tebessümle anımsayacaksınız...

Ve de....Henüz ünü ülke çapına ulaşamayan ceviz ezmesi...Kendiniz doyasıya yiyecek sevdiklerinize de kutu kutu götüreceksiniz (ama bir yer tam layığı ile yapıyor,araştırıp bulun,sit alanı içinde olduğunu fısıldayabilirim).Tel tel ağızda dağılan tahinli pidesini,kalın sarı kabağın rendesinden yapılan, kabak helvasını bulduğunuzda kaçırmayın sakın...

Burdur'un çok eskiden bilinen "alaca dokuma"sı da bir Buldan bezi olma yolunda. Atölye sayısı henüz fazla değil ama sanırım çoğalacak.Pamuklu dokumanın rahatlık ve sağlık açısından önemini hepimiz biliriz,giysi ve ev eşyası olarak kullanıma uygun dokumalar yapılıyor.

Etrafındaki Salda veGölhisar gölleri'nin yelken yüzme sporları,Karataş gölü'nün ise av turizmi için uygun olduğu anlatıldı programda.Burdur Gölü'nde ,başka yerde olmayan "dikkuyruk"kuşlarının ,kışları konakladığı,İnsuyu Mağarasının,Türkiye'nin ilk ortaya çıkarılan mağarası olduğundan da söz edildi.Karstik yapısı ile yerli,yabancı turistlerin ilgisini çekiyor ,şehre 13km. uzaklığındaki mağara.

Osmanlı döneminin izlerini taşıyan Baki Bey Konağı,özellikle 17.y.y. Osmanlı mimarisinin özelliklerini yansıtan "Taşoda"mutlaka görülmeli.Taşoda'daki,başoda, gerçek altın ve gümüş işlemelerle süslü kapı ve pencereleri ile hayranlık uyandırıyor.Gelin odası ise ayrı bir alem.

Nihayet Göl ve Kent Ormanı...Muhteşem göl ve orman manzarası içinde yorgunluğunuzu atıp sevdiklerinizle doyumsuz saatler geçirmeniz için sizi bekliyor...

Bu arada Salı pazarına da değinmeden geçemeyeceğim.Şayet salı günü orada olursanız şehre özgü yiyeceklerden civar köylerden gelen meyve ve sebzelerden uygun ücretlerle alış verişinizi yapabilisiniz.

Ülkemizin her şehri ayrı bir çiçek.Renkleri, kokuları ayrı güzel...Sıcakkanlı insanlarımız ,güzelim şehirlerimizle "bir başkadır , benim memleketim."..Benzetme yapmak gerekirse Antalya, gösterişli yediveren gülü,Burdur da onun gölgesindeki mahzun menekşe...Görmesini bilen göz için o da ayrı güzel...