- Kategori
- Felsefe
Göründüğün gibi değilsin

"Gerçek olmak kendine sadık kalmaktır...” Osho...
Göründüğün gibi değilsin... Görüntün sahte... Bir aziz gibi görünebilirsin... Dünyanın en zengin, en ünlü hatta en çok sevilen insanı olabilirsin... Nafile... İçinde tüm özlemleriyle, acılarıyla bir insan var...
Gece eve döndüğünde, tüm sahne ışıkları söndüğünde kendinlesin... Bir türlü dolduramadığın o kocaman boşlukla bir başınasın... İçinde unutmaya, bastırmaya çalıştığın tüm acılar tüm özlemler dışarı çıkmak ister o anlarda... Sıkılır bunalır o duygudan kaçmanın yollarını ararsın... Belki telefona sarılıp tanıdık sevgi dolu bir ses arar ve sana yalnızlığını unutturan, boşluğun verdiği acıyı bir nebze hafifleten bir limana sığınırsın... Bir süre sonra gene olmaz, kendini dışarı atar, yıllar boyu yollar, sokaklar aşındırırısın... Milyonlarca kapı çalar, yeni anılarla kendine yeni yaralar katarsın... Yüzüne kapanan her kapıda içindeki boşluk daha da büyür... Ve sen her seferinde kendine arayacak yeni bir anlam üretirsin...
Şanslıysan, aradığın anlam bir gün karşına çıkacak... İşte tamam bu arayışım bitti hayatımın anlamını buldum diyeceksin... Bu anlam kimi zaman güzel uygun bir eş, kimi zamansa seni tatmin eden bol maaşlı bir kariyerde noktalanacak... Bir süre mutlu, huzurlu, dingin bir yaşamın olacak... Ama bir gece kafanı yastığa koyduğunda içinde bir şeylerin kıpırdandığını hissedeceksin... sahip olduklarınla mutlu olamadığını, yeni bir arayışın seni beklediğini anlayacaksın... Arayışına yeni anlamlar yükleyecek, yeni bir çocuk, yeni bir araba, yeni bir hayat, daha çok para vs kendine yeni hedefler belirleyeceksin... Gerekirse bir sürü eş, iş, yer değiştireceksin... Gene olmayacak...
Arayışın kimi zaman hayat boyu sürecek... Bir yerden sonra ne aradığını da unutup sadece içindeki boşluğu doldurma derdine düşecek... kendinden km'lerce uzakta... İçindeki boşluğun sana verdiği acıyla, etrafa saldırmaya başlayacaksın.... Daha çok, daha çok isteyecek... Ve daha çok, daha çok, daha çok tüketeceksin... Ve her seferinde başladığın noktaya geri döneceksin...
Sevgisiz, ilgisiz kalırsan, boşluk daha da büyür, aç bir kaplan gibi vahşileşmeye başlarsın... Eline geçen her imkanı, seni besleyen her kaynağı vahşice korumaya çalışırsın... Ne yolla nasıl yaptığının bir önemi kalmaz... Bu uğurda insanları incitir, çalar çırpar, yalan söyleyebilirsin... Çünkü senin için o anda sonuç önemlidir... Senindir ya da değildir... Kaybeder yenisi ararsın, elde etmek için uğruna savaşlar verir, gerekirse insanlar öldürürsün... Ve zincir bu şekilde devam eder...
Evet şaşırma bu sensin... Sen insansın... Bu senin doğanın bir parçası... Hastalanmak içindeki kaynakla bağını koparmak demektir... Ve sen hastalanınca böyle davranırsın... Seni besleyen hayat damarları tıkandığında, koşulların değiştiğinde, aç susuz kaldığında, bulunduğun yer, mevki, prestij, para vs egonla tutunduğun her neyse, tehdit altındaysa bu şekilde vahşilersin... Sahip olduğun güveni, huzuru, rahatı, seni besleyen kaynakları kaybetmeden bunu görmeyeceksin, kabul etmeyeceksin belki... Ama durum bu... Çünkü dışarıya bağımlı hale geldin... Onlarla besleniyorsun... Onlar senin suyun ekmeğin... Onlar olmadan yapamazsın... İçindeki sesle, o kaynakla olan bağını yıllar önce kaybettin... Belki de tam olarak kaybetmedin, ama her kaybettiğinde vahşileşiyorsun... Dikkat et...
Bir gün gelecek yorulacaksın... Tüm hayattan... Tüm koşturmacadan... Aramaktan... İnsanların tüm iki yüzlülüklerinden, vahşiliklerinden... Gittikçe bencilleşen sistemden şikayet edeceksin... Uzaklaşmak isteyeceksin her şeyden ve herkesten... İnzivaya çekileceksin... Ve kendinle kalınca, şanslıysan fark edeceksin ki...
Aranan arayandır...
Farketmelisin...