- Kategori
- Türkiye Ekonomisi
Görünen köy

GÖRÜNEN KÖYDE KILAVUZA NE HACET
İSYAN EDEN MALİYE BAKANI
Sayın maliye Bakanı isyan etmiş,”Beni dinlemiyorlar” demiş.
Sayın maliye bakanımıza küçük bir görünen köy anlatmak istiyorum.
Bu ülkede halka rahatça yaşamak için rahatça para kazanmayı alışkanlık haline getirmiş bir hükümet mensubu olarak sizce bu saat den sonra kime neyi anlatabilirsiniz. İnsanlara üretmeyi aşılamadan üretimi görmeden ,yada şöyle diyeyim üretim olmadan tüketimin mümkün olmayacağını söylemeden insanların alışkanlıklarını ve yaşam standartlarından ödün vermesini bekleyemezsiniz.
Bu ülkede maalesef çiftçisinden tut fabrikatörüne kadar insanları öyle bir hale getirdiniz ki 5 TL sermaye koyup 2 TL zararla çıkan insanlar meydana çıkardınız. İnsanları hazıra alışık hale getirdiniz.
Bu sene hedefi tutturamayacağınızı söylüyorsunuz. Peki bunun neden kaynaklandığını biliyormusunuz? Hedef demek istikrar demektir. Hedef demek üretimin devamlı olması demektir. Hedef demek çiftçinin ,imalat yapan istihdam sağlayan şirketlerin devamlı kazanmasını sağlamak demektir. Hedef demek ithalatı azaltıp ihracatı artırmak demek.(bir ülkenin samanı dahi ithal ettiği bir ülkede bundan bahsedilemez.)
Kazanmayan şirketler kazanmayan ziraatçiler vergi veremez. Devlete olan borcunu ödeyemez. Bizim ülkemizin genç nüfusumu az . Ülkemizin tarım toprağımı az. Ülkemizin topraktan anlayan insanımı az.
İstediğiniz kadar vergide istisnaları daraltın. Bu mücadele vergi kanunlarında ki değişiklik mücadelesi değildir. Bu mücadele vergi verecek olanların ne kadar kazandığıyla ilgilidir.
Bu mücadele vergi mükelleflerini artırmakla olmaz. İstediğiniz kadar halka vergi levhası veriniz. Vergi tabanını genişletmekle olmaz. Bu yapıyla bu şekilde hedef tutturmaya çalışan ülkeyi yönetenler büyük hata içindedirler.
Bu ülkede Avrupa Birliği desteğiyle tarımı bırakmış insanlar var. Çünkü destekten aldığı para toraklarını ekip biçmeye yetmiyor. Ama alınan para bir sene karnını doyurmasına yetiyor. Çiftçinin ne yapmasını bekliyorsunuz. Mazotun kaç para olduğunu , biçer döverin saat ücretinin kaç para olduğunu , tarımda çalışan işçinin maliyetinin ne olduğunu ve buna karşılık ortaya çıkan mahsülün devlet tarafından nasıl fiyatlandırıldığını az çok bilirsiniz.
Gelelim sanayi üretimine , sanayi üretimcilerin sağlıklı vergi ödeyebilmesi için ortaya çıkardığı mamülün sanayici için bir değer ifade etmesi lazım. Ülkede üretilen ürünün maliyeti 2 TL ise ve tüketici aynı ürünün ithal olanına 1 TL ye sahip oluyorsa , o fabrikanın devamlılığını nasıl beklersiniz. Nasıl o imalathanenin işçi istihdam edip,imalata devam etmesini ve devlete vergi öder hale gelmesini beklersiniz. Üstelik O imalat hanelere sağlıklı devlet teşviki sağlanmazken.
Görünen o ki ; ülkemizde Vergi Kanunlarında yapılan değişiklik bir şeyi değiştirmeyecek. Çünkü ülkemizde son yıllarda Cumhuriyet Tarihinin en çok vergisi tahsil edilmiştir. Hangi ülkeye bakarsanız bakınız vergi çeşidi olarak ülkemizden önde olanı yoktur. Ülkemizde o kadar çok vergi çeşidi var ki yakında daha nasıl vergi çeşitleri görebiliriz bir düşünelim. --
- kapıdan dışarı adım atma vergisi, tırnak kesme vergisi, pazara gitme vergisi,tuvalete gitme vergisi v.s. v.s.
Evet işte önümüzde duran ve tek gördüğümüz GÖRÜNEN KÖY budur. Ondandır ki hükümeti yönetenler ,özellikle ekonomi kısmını yürütenler yani bir Maliye Bakanımız ,önünüzde duran Görünen köye kılavuz istemenize gerek yok. Her şey açık ve net olarak ortadadır. Ülkemizin içinde bulunduğu Terör olaylarının ortaya çıkardığı vahim ve acı görüntüden daha acıdır. Çünkü terörü bitirmek çok kolaydır. Ancak köyün bu görünen kısmı tarifi olmaz yaralar açabilir. Sonra onları iyileştirmeniz dahi mümkün olmayacaktır. Çünkü bu yaranın ilacı henüz piyasa yok.
SAYGILARIMLA