Görünmeyen harfler

Hayatın alfabesinde bir çok harf vardır bilmediğimiz, görmediğimiz. Bu harflerle şekillenir sevdalar, acılar, umutlar. Yüreklere bu harfler kazır kara - beyaz günleri. Uzak yalnızlıklara açtığımız yelkende bu görmediğimiz harlerden armalar vardır.
Anaların yüreğindeki şefkat sevgi, bağlılık ancak bu harflerle hayat bulur. Bir deli rüzgar içimizi oyarken, yalnızken, çaresizken, uçurumlara sesimizi umarsızca salmışken, kendi sesimizin yankısı beynimizde uğuldarken, ancak hayat alfabesinin bu görünmeyen harfleri tercüman olur bize.

Kınalı kuzunun, onca koyun arasında anasını nasıl bulduğunuda ancak bu harfler anlatır.
Ki bu harfler Afrika'nın derinliklerinde, açlıkla hastalıkla, yoklukla boğuşan, akbabalara yem olmamak için direnen kara benizli insanoğlunuda anlatıryor gelişmiş tüketici toplumlara. Onlara karşı bizim körlüğümüzüde anlatıyor ayrıca... Doğayada ses oluyor bu görünmeyen harfler, yakılan, yok edilen ormanlara, küresel ısınmayla eriyen buzullara, iklim değişiklikleri ve katliamlarla yok olan canlı türlerine.....
Bu harfler kimi zaman bir şarkının, bir türkünün notalarına saklanıp içimizi buruyor, kimi duygularımızı perçinleyip şaha kaldırıyor. İlmik ilmik nakış oluyor kilimlere halılara üstüden geçiyoruz görmeden. Şiirlere saklanıyor bazen, bazen tv belgesellerinden el sallıyor bu harfler görmüyoruz. Sadece tadını alıyoruz kah buruk, kah acı, kah tatlı...

Sözüm odur ki duyarlı insanlar artmalı yaşama dair... Tüketici, bana neci insanlardan, üretici ve duyarlı insanlara geçmeli artık. Sevmeyi sevilmeyi öğrenmeli dil din ırk mezhep ayrımı yapmadan... Çoktur isteğimiz farkındayım. Belki o görünmeyen harflerden bolca vardır bu yazıdada kim bilir....