Görüş Günü Kadınları başladı.

Eylül ayı geldi. Eylül ayının, sonbaharın geldiğini televizyon kanallarında dizilerin yeni yayın dönemine başlaması ile anlıyoruz artık. Gerçi yazın da televizyonlar yazlık dizller yayınlıyor ama ben yazın pek televizyon seyredemiyorum. Sanırım bir çok kişi de benim gibi düşünüyor. Kapalı bir odada televizyon seyretmek yerine, bahçede, açık havada cır cır böceklerini dinlemek, mehtabı, yıldızları seyretmek daha cazip geliyor bana. Yazlıkta gördüğüm kadarı ile bahçeye, terasa televizyon çıkartıp seyreden televizyon düşkünleri var ama, ben onlardan olamadım. Doğanın sesini, televizyonun elektronik sesi ile bozmak bana uygun değil galiba.

Bütün bu sebeplerden televizyon bizim evde kışın belirtisi olarak gözüküyor. Gerçi bugünlerde havalar daha yazın en sıcak izlerini taşıyor ama ben dün gece yeni başlayan dizilere merhaba dedim. Bu sezon ilk seyrettiğim dizi Fox Tv de yer alan 'Görüş Günü Kadınları'adlı dizi oldu.

Hayatları, sosyal seviyeleri, dünyaları tamamen birbirinden farklı, tek ortak noktaları hapisteki kocaları olan bu dört kadını Şenay Gürler, Yıldız Çağrı Atiksoy, Nesrin Cavadzade ve Sema Dinçer canlandırıyorlar.

Anladığım ve basından okuduğum kadarı ile bu dört kadının hapisteki eşlerini ziyarete gittikleri görüş günlerinde yolları kesişecek. Oldukça değişik ve meraklı bir konu. Bizler için yabancı. Mutlaka ilgi ile izleyeceğimizi umuyorum.

Dizide bana hiç yabancı gelmeyen bir de komiser tipi var. Dizinin Jeneriğini dikkatli bakmadığım için ismini öğrenemediğim bu oyuncuyu bugün basında okuyunca birden tanıdım. Sinan Tuzcu, rolünde çok değişik bir tip olmuş. Daha önceki dizilerinde hep derli toplu bir tip olarak gördüğümüz Sinan Tuzcu'yu bu yeni tipi ile tanıyamadım .

Tüm dizide beni en çok etkileyen Öyle bir geçer Zaman ki dizisinden tanıdığımız Yıldız Çağrı Atiksoy'un canlandırdığı hamile hanımın eşinin katil olabileceğini duyduğunda gösterdiği tepki oldu. Gerçekten Yıldız Hanım, bu rolü o anda çok candan ve etkili canlandırmış.

Bu arada dizide gözüme batan bazı ayrıntılar olmadı değil. Örneğin cezaevine gelen mahkum yakınlarına gösterilen sevgi dolu yaklaşm dikkatimi çekti. Bugüne kadar bir cezaevi ziyareti tecrübem olmadı. Bu sebepten oradaki görevli kişilerin mahkum yakınlarına yaklaşımı konusunda bilgi sahibi değilim. Ama ülkemizde ilgili meslek mensupları sakın alınmasınlar görevlilerin kişilere yaklaşımını az buçuk biliyorum. Trafikte durduran trafik polisinin, sokakta rastladığım güvenlik güçlerinin çok daha farklı şartlarda bile ne kadar korkutucu davrandıklarını gördüm. Tabii olması gereken dizide olduğu gibi insancıl yaklaşım ama ben olayların hiç de dizide olduğu gibi olmadığını sanıyorum. Bu fazla gerçekçi olmayan, romantik yaklışım bende dizi konusunda şüpheler uyandırdı..

Gene de değişik bir konuya değinen bu dizinin ilgi ile seyredileceğini umuyor, yeni yayın döneminde başarılar diliyorum.