Göz boyamaya devam

Son yılların en güzel lige başlangıç fikstürünü çeken Fenerbahçe Konya deplasmanı hariç kazanmaya devam ediyor. Özellikle Kadıköy'de Sivas ve Elazığ gibi oturmamış ve açık futbol oynatmayı tercih eden teknik adamların takımlarıyla lige başlamak Ersun Yanal şansı olsa gerek. Geçen sezon 4 puan kaptırılan ve belki de şampiyonluğa mal olan Elazığ bu sefer Fenerbahçe'ye zorluk çıkaracak bir futbol oynamaktan çok uzaktı. Aslında maça Elazığ golle de başlayabilirdi. Son haftaların formda ismi Caner'in kanadından 2 defa çok iyi gelmelerine rağmen Egemen ve Alves'in yerinde müdahaleleriyle oyuna denge geldi. Caner'in kullandığı kornerde Sow'un kafasında defanstan seken top ağlarla buluşunca Ersun Yanal'a koşarak 2 haftadır gündemi meşgul eden tartışmayada son nokta koyuldu. Medyanın bir türlü anlamak istemediği 6+0+4 kuralını Fenerbahçe'nin yabancı futbolcularının nasıl anladığını da anlatmış oldu bu gol sevinci. Kuyt Fenerbahçe'de sakat veya cezalı olmadığı sürece tribüne çıkacak son adam olduğunu dün yine dosta düşmana gösterdi. Kuyt'ın Sneijder kadar teknik bir futbolcu olmamasına rağmen neden Hollanda milli takıma sürekli çağrıldığını; Sneijder 2 sezonda bir takım değiştirirken Kuyt'ın neden Liverpool'da yıllarca forma giydiğini istatistiklere bakarak anlayabilirsiniz. 1. dakikadan 90. dakikaya kadar aynı ciddiyet ve aynı performansla yüreğiyle oynayan süper bir profesyonel futbolcu nasıl olur Cristian'ın örnek alması gerekir diye düşünüyorum. Cristian uzun bir aradan sonra Sow ile birlikte formasına kavuşmasına rağmen hem kaçırdığı pozisyon hem de maç içindeki genel temposu ile Alper'den kesinlikle daha iyi değil. Ersun Yanal'ın Alper'i artık ilk 11'de oynatması gerekiyor.

Dün 20. dakikada Webo sakatlandığında yerine girecek bir forvetin olmayışı da Ersun Yanal için bir soru işaretidir. Webo'nun yerine girecek bir oyuncu için en az 2 futbolcunun maç içinde yer değiştirmesi gerekiyor. O yüzden Cristian bu takımda ancak Meireless ve Mehmet Topal'ın aynı maçta kadroda olamadığı anlar hariç kadroya alınmaması gerekir. Dün kenardaki bir Emenike-Webo değişikliği ile 20. dakikadan sonra kilitlenen maç daha ilk 45 de farka gidebilirdi. Ayrıca bu kadar erken kopan bir maç bize biraz da Konya maçını hatırlattı. Eğer ikinci devrenin başında Caner'in çizgiden çevirdiği top gol olsaydı Elazığspor maça tutunabilir hatta puan dahi alabilirdi. Bakmayın siz 80. dakikadan sonra gelen 2 gol tam bir göz boyamasıydı. Kasımpaşa gibi ciddi rakiplerle oynamadıkça bu takımın gerçek yüzü tam olarak anlaşılamayacak. Haftaya oynanacak Gençlerbirliği deplasmanı tam olmasa da bize biraz daha fikir verecektir. Caner'in 2 golde asist yapması 5. haftada 5 asist 1 gol ile skora katkı yapması herhalde bu sezonun en flaş transferi olacak. Allah nazardan korusun diyelim.