Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

09 Haziran '16

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Gözler söyler…

Gözler söyler…
 

Kapat çabuk kepenklerini gözlerinin. Davetkar, kışkırtıcı ve derin. İçine çeken bir hortum gibi. Boşlukta çevirip çevirip sanki bir yerlere fırlatacak beni. Şimdi değil. Şimdi bu kadar yaralıyken açma sakın gözlerini. Bakma. Gözlerimden içeri sızma zihnimden. Hiç anlamadan bağ kuruverir gözlerimden gözlerin. İnsan dediğin gözlerinden sızar sakladıklarını. Sustuklarını söyler kirpiklerinin arasından. Senin gözlerin de susmuş. Sımsıkı kapadım gözlerimi ve avuçlarımla iyice koruyorum kendimi.

Kurutulmuş pınarlarım var benim. Yeni yağmurlar bekliyor ruhum. Yeniden yeşerecek tohumlarım var ve topraklarım çoraklıktan kurtulmalı. Yeniden yeşilliklere bırakabilmem için kendimi toprağıma damlayan kanım kurumalı. Şimdi değil. Kabuklarım kendiliğinden terk etmeli yaralarımın üzerini. Tertemiz bir ten çıkartmalı altından, tüm tazeliği ile adı aşk olana sunulmalı.

Şimdi değil. Şimdi olmaz bu yüzümdeki sırıtmalar, şapşik haller. Şimdi olmamalı. Ellerimi nereye koyacağımı, saçlarımı ne yapacağımı bilememek, ne giyeceğime karar verememek, söze hangi kelime ile başlayacağımı bilememek olmamalı şimdi. Sular geriye doğru çekildi bugünlerde. İyice gücünü toplayıp, coşkusuyla iri derin dalgalar oluşturmadan, kıyılarına yanaşmamalı denizim.

Bir yerlerden, bilmediğim bir yerlere bağlı ruhum. Azad edilecek kadar başka bir hayatı yaşamaya hazır değil. Tutsaklık daha güvenli şimdi. Aklımda ol, ruhumda yaşa yeter şimdilik. Turuncu yaprakların, koyu kahve kuru dalların çıtırtısında da sen, bahar tazeliğinde, kuşların cıvıltısında, penceremin önünden fark ettiğim manolyanın ilk çiçeğini açtığı anda, topuklarım kuma gömülüyken bileklerime kadar ıslatan deniz köpüğünde, gökyüzünde yaratılan ne varsa hepsinde sen varsın aşk. En sevdiğim ne varsa, içinde hep sen varsın ama aramızda kalsın. Sen bilme şimdilik.

Olma. Gelme. Bilme. Ol denildiğinde olmasını dilediğimsin ama yara derin. Kapına gelmemek için her yerimden kilitledim kendimi. Bunca yara izi ile karşında durup yoluna eşlik edersem hırpalayacaksın beni. Korkuyorum.

Ben aşka bulaşırsam, ben olmaktan başka bir varlık olurum. Alışma bana. Alıştırma beni. Dokunursam ait olurum, ait olamazsın sen, bana dokunma. Yörüngen olurum, merkezde durmazsın, başımı döndürme benim. Hikayelerimin sonunu düşünmeden yazarım, rolünden sıkılınca gidersin, boşuna yorma beni.

Saklanırım gizlenirim ama olmadık yerlerde daima sana çıkar yollarım, bilirim. Gelip sobelersin, oyunu bozarsın, oynama benimle. Yolumu çıkmaza çevirirsin, yolumdan etme beni.10991274_1534019086877787_978226736558999232_n

Yangın yerinde alevler ve dumanların arasından belirdi gözlerin. Ben yıkıntıların arasından yeniden ayağa kalkmışken rastladım sana. Uzattım elimi dengede durabilmek için önce tutup sonra birden bıraktın ya, hani şu gökdelenin tepesinden yere  çakıldığım gece. Ben artık bırak gökdelen, merdiven bile çıkamıyorum. Şimdi tutma elimi sakın, yeniden inanırım. Senden aldığım güçle yine o tepeye çıkarım. Dünyanın en yüksek yerinden en sert zemine çakılmak gibi olacak bu sefer biliyorum. Çekeleme, sürükleme beni. Bırakır gider, arkana bile bakmazsın sen.

Canımı kırma, kemirme zihnimi, kanıma sızma, içime işleme artık. Canımı, hayat bağımı alırsın, sırf sen bu dünyada varsın diye yaşarım ben. Beni sensizlikle imtihan etme.

Aşk, gelme…

 
Toplam blog
: 158
: 253
Kayıt tarihi
: 22.08.15
 
 

Karşı kıyıdan kendi topraklarına geri dönmüş bir ailenin İstanbul'daki bolca edebiyat kokan evinde ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara