Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '15

 
Kategori
Deneme
 

Gözlük

Dün annemle beraber göz kontrolü için doktora gittik. Okumak için kullandığı gözlüğün numarasında değişiklik olmuş; muayenehanenin yanındaki optikçide camları değiştirmeye karar verdik. Optikçiye girdiğimizde ufak, tatlı, al yanaklı bir kız çocuğu ve annesi vardı. Ufak kız inatla gözlük takmayı reddediyordu. Annesi binbir türklü dil dökerek çerçeve seçtirmeye çalışıyordu. O an aklıma ilkokulda yaşadıklarım geldi. Aslında o gün başıma gözlüğü saran öğretmenime kızmama rağmen; bu gün hep kulaklarını çınlatıyorum. İdealist ve kararlı bir öğretmenim olmasaydı halen gözlük kullanıyor olabilirdim.

İlkokul üçüncü sınıftaydım; ilk dönem sonunda veli toplantısında öğretmenim anneme “Melis’in gözlerinde problem olabilir” demiş. Annem endişeli bir ifade ile “nasıl… problem….”. Öğretmenim “tahtaya yazdıklarımı defterine doğru geçiremiyor, ayrıca tahtada yeralan soruları cevaplamakta zorluk çekiyor. Fakat iş sözlü veya yazılıya gelince bir sıkıntısı yok. Bence doktora götürmelisiniz.” demiş.

Akşam annem eve gelince babamla beraber beni sorguya çektiler; dayanamadım ve itiraf ettim, “tahtada yazanları net göremiyorum” diye. Hafta sonu doktora gittik. Hayatımın belkide en yıkıcı haberini almıştım. Sekiz yaşında kaç çocuğun gözlerinde hem miyop hem hipermetrop hem de astigmat olabilirdi ki; benim.

Gözlüklerimi bir hafta sonra teslim ettiler ve ertesi gün okula giderken taktım. Gün boyunca sınıf arkadaşlarımın benimle dalga geçmesine dayanmaya çalıştım ve eve geldiğimde ağlamaktan gözlerim harap olmuştu. Dördüncü sınıfa geçtiğimde artık kimse benim gözlüklerime dikkat etmiyordu. Sadece arada bir “dört göz”, “yatarken tak ki; daha net gör rüyaları” gibi takılmalara maruz kalıyordum.

 
Toplam blog
: 29
: 53
Kayıt tarihi
: 02.03.15
 
 

beynimin içinde amaçsız dolaşan harfleri bir araya toparlayıp önce kelimeler haline getirmeliyim ..