- Kategori
- Blog
Gözümde canlanır koskoca mazi (5)

Bugün farklı bir şey yapayım istedim ve son 10 sayfanın listesini hazırladım. Dikkat ettim de, yorumcuların çoğunluğu sayfama tesadüfen gelip yorum yazanlar değil, sayfamı özellikle okuyanlar. … :) Mutlu olmadım dersem yalan olur.
Bu konu çok yazıldı çizildi. Hep savunduğum bir fikir var. Yazarın amacı beğenilmek değildir, okunmaktır. Her yazıyı herkes beğeniyorsa o işte bir yanlışlık var demektir.
Beğenilmediği halde okunuyorsa yazar doğru yolda ilerliyor demektir.
Herşey iyi hoş da gecenin 21.45’inde ben niye böyle felsefe yapıyorum ki… Üzerinize afiyet biraz keyifsizim. Sanırım bu felsefe merakı ondan…
Hemen eskilerden keyifli bir yazı gireyim de moraller düzelsin…
Unutmadan; listede ne alfabetik sıra ne de başka bir sıra var. Bu anlamda lütfen kimse alınmasın. Tamamen benim teknoloji özürlü olmamdan kaynaklanıyor.
UÇURTMA
Oldum olası uçurtmayı çok severim. Şöyle kocaman olacak, upuzun da kuyruğu olacak, sonra masmavi gökyüzünde salına salına dans edecek. Bütün bunları yaparken de hür olacak başka uçurtmalarla karışmayacak...
Bende onu uçurabilmek için oradan oraya koşturup duracağım. Veya elimde çokça uçan balon olacak rengârenk. Sonra hepsini azad edeceğim. Gökyüzünde aynı anda birçok balon olacak.
Bir de kutu içinde köpük balonlar satılıyor hiç onları denediniz mi? Ben denedim. Rengârenk çok harika oluyor ama dikkat edin herkesin içinde balonları üflemeye kalkmayın. Görenlerin bakışlarından anladığım kadarıyla balon üfleyenler hakkında çok iyi şeyler düşünmüyorlar
Ya hiç koşup bir su birikintisinin içine zıpladınız mı? Biraz kirleniyorsunuz ama olsun kimse görmezse sorun yok. Gören olursa da sakın benden duyup yaptığınızı söylemeyin. Söyleseniz de size kimse inanmaz.
Hiç salıncakta sallandınız mı? Önce yavaş yavaş sallanıyorsunuz sonra hızlanıyorsunuz ve evet artık özgürsünüz. Kuşlar gibi uçuyorsunuz.
Bir alışveriş merkezinin hemen yanında park var her nedense parkta kimse olmuyor. Ne zaman alışveriş için gitsem parka uğruyor salıncakta sallanıyorum.
Sonra kenarları zincirle örülmüş, altında sallanan tahtası olan köprüden geçip zafer kazanmış kahraman edasıyla eve dönüyorum.
Eve döndüğümde buharlaşmış cam gördüğümde de hemen işe koyulup cama dört yapraklı yonca çiziyorum.62 den tavşan da var. Ama marifet 62 den tavşan yapmak değil marifet 62 den kedi çizmek.
Evet, yanlış duymadınız 62 den kedi de yapılabiliyor çokta güzel oluyor.
Ev ahalisiyle aramda geçen diyalogları burada yazmayacağım. Evinizin camına 62 den kedi resmi yapmaya karar verirseniz bizzat diyalogları sizde yaşar bizim evdeki diyaloglar hakkında da az çok bir fikir sahibi olursunuz
Ama daha önce de söylediğim gibi bunları benden duyup yaptığınızı söylemek yok!
İçinizdeki çocuğu özgür bırakın...
:) Ve işte Nostalji serimiz…
Emine Supcin
Bahara dönüş
Meral Yağcıoğlu
Gülalkan
Homeros
Cinford
Sennur
Nilgün Akad
Yüksel Önaçan
Silver035
Fahrettin Özcanan
Ata Kemal Şahin
Beran Uzer
Şule Yüksel Öztürk
Emin Öztürk
Şemsettin Murat
İzmirli97
B.Gelincik
Stilwater
Necdet Gürçiftçi
mine@
Özgece..
Sevtap Özkahraman
Güneşin kızı_firuze
Mordanpembeyegeçiş
Johannes
Fegokçe
Zuhal Voigt
Ruksan İldan
Sonsuzluk
Lillo
Bünyamin Demirci
Şermin Çıkrıkçı
Son Tual
Ünal Şöhret Dirlik
Giz
Samyeli
Çalıkuşu
Genç Osman
Hazandagüzeldir
Fugen
Yahya İncik
Ömer Faruk Mencikyılmaz
Mor Okyanus
Yeşilsoğan
Mavi Karadeniz
Olgun Ekinci
Murat Kocaadam
Mesut Karip
Tuncay Toka
Bumerang57
Muharrem Soyek
Rıza Üsküdar
Ahmet50
Mamut
Vakayinüvis
:) İyi bayramlar…