Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mayıs '12

 
Kategori
Futbol
 

Gözün aydın Lig TV

Gözün aydın Lig TV
 

Nihayet beklendiği ve istendiği üzere şampiyonluk düğümü son hafta Galatasaray Fenerbahçe maçına kaldı.

Oynanan tiyatro ve alkış tutan milyonların gözünün içine baka baka, zekalarına hakaret ede ede süreç, Kadıköyde oynanacak bir Fenerbahçe Galatasaray maçına getirildi.

Emre'nin ırkçılık içeren sözler ettiği şeklindeki bilirkişi raporuna rağmen cezası ırkçılıktan verilmeyince ülke menfaatleri gibi şeyler zırvalayan şovenist kanaat önderleri, adalet duygusunun Uefa ya da benzer bir dışsal faktörler değil vicdan aracılığıyla baskı yapması gerektiğini unutmuş olacak ki işlendiği iddia edilen suçlara ceza vermenin tek gereğinin Avrupadaki futbolun patronlarını avutmak olduğunu düşünüyorlar. Onlara göre cezaverilmese de olur Avrupa bir şey demeyecekse ve nitekim verilmedi de. Hatta Başbakan bile benzer hatta daha ileri düzeyde yorumlar yapıp Avrupa kızsa bile ceza verilmemesi gerektiğini söyledi. Gel de Japonyada kimse onu yargılamadan kendi kendini yargılayıp harakiri yapan onur timsallerine imrenme...

Sürece farklı gözle bir bakış atalım isterseniz;

Şike davasının ilk şoku atlatılınca Fenerbahçe küme düşerse kimse ligi izlemez diye rakipleri bile düşmemesi için elbirliği yaptı. Puan silme cezası konusunda Fenerbahçe yönetimiyle kapalı kapılar ardında anlaştığını ve bunu da Uefa'ya kabul ettirdiğini ima eden Aydınlar'ın icadı Süper Final peydah oldu. Anlaşılan Fenerbahçe yönetimi Aydınlar'a bir çalım atıp puan silmeye de karşı çıkınca Aydınlar gitti ve Beşiktaşta gösterdiği üst düzey başarıyla son maçta taraftarları tarafından gözyaşlarıyla uğurlanan Yıldırım Demirören başkanlık koltuğuna oturdu.   Uefa'nın bu rest nedeniyle çok şey kaybedeceği elbette apaçık ortada. Her yıl Şampiyonlar Ligi finalinin gediklisi olan Türk takımları olmadan bu kupanın izleyici bulma olasılığı elbette çok az. Suçu işleyen özel kişiyle uğrunda suç işlenen tüzel kişiliğin ayrılması gerektiğini söyleterek tüm iş ve ticaret kanununu değiştirme yükümlülüğüne giren Başbakan'ın Uefa ile görüşmesi sonucunda anlaşma yaptığı ve bu seferlik ceza verilmemesi konusunda el sıkışıldığı iddia edilmişti ki az önce açıklanan kararlar da bununla çelişmiyor. Sürece dönecek olursak, bazı tesadüfi hatalar oldu bu arada. Galatarasay yense bitecek olan Süper Final serüveninin ikinci maçında gözünün önünde yaptığı harekette Caner'i kırmızı kartla atamayan hakemler Beşiktaş maçında bu kez de Galatasaray'ın ofsayt olan golünü nizami olarak görüyor.  Bugün Trabzonda resmen bir savaş yaşandı. Zokora'nın insanlık ayıbı hareketi ise rezilliğin son perdesi olarak hafızamızda yerini aldı. Ve  süreç mucizevi şekilde son maçta çözülecek bir düğüme doğru gidiyor derken bugün itibariyle de senaryo nihayet aksamadan nihayete erdi.

Bu esnada çok şey kurban ettik ama olsun, sermaye zarar görmesin!

Kimse cennet vatan nidalarıyla kendini kandırmasın. Vatan dediğin kavram içerisinde bulunduğun toplumla anlam buluyorsa o toplumun doğruları ve inandıkları içinde yaşanılacak cinsten değil.  Bugün itibariyle yurt içinde oynanan tiyatro son buldu ama muhtemelen senaristinin bu kez bizden olmadığı yeni oyun oynanmaya başlanacak Uefa'da. Ceza verirse versin diyecek milyonlar olsa da aslında suçlu görülene ceza verilemeyen bir ülkede yaşadığımızı öğrendi artık çocuklar. Tapelerde Aziz Yıldırım'ın gerçekten de tarla sürmekten bahsettiğine inandık mesela. Klasörler dolusu iddianamenin hayal mahsulü olduğuna... İlhan Ekşioğlu ve Mosturoğlu'nun Aziz Yıldırımdan habersiz şike yapmaya çalıştıklarına... İbrahim Akın'ın itiraf ettiği şike yapılan maçta şike unsuruna rastlanmadığına...

İmkanı olan varsa, demokrasinin, hukukun, adaletin adının değil de kendinin olduğu ülkelerde yaşasın sevgili dostlar. Buraların tadı tuzu kalmadı...

 
Toplam blog
: 63
: 793
Kayıt tarihi
: 28.08.10
 
 

Spor, edebiyat ve farkında olan bir vatandaş olmak için elbette ki gündem, ilgi alanlarım. ..