Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mayıs '08

 
Kategori
Sinema
 

Grbavica

Grbavica
 

filmden


Dün gece TV de izlediğim bir film Grbavica (Bizde Esma’nın sırrı olarak çevrilmiş.) Belki birçoğunuz daha önce izlemişsinizdir. Ama hala görmediyseniz, görmenizi öneririm. Ben de 12 yıllık dostum, güzel Boşnak kadını Velma Kadic’in bana telefon etmesiyle geçtim ekran karşısına.

Yönetmen Jasmila Zbanic’in ilk uzun metrajlı filmi. Evet, biraz acemilikler var ve küçük bir bütçeyle çevrilmiş kanımca ama görmezden gelinebilir. Ayrıca ben bir film eleştirmeni değilim. Zbarnik, Bosna gerçeğini ve savaş sonrası da devam eden dramı politik bakış açısı yerine insanların üzerindeki etkileriyle ele alıyor. İnsana odaklanıyor. Bu tarz filmler ajite filmlerinden daha çok ilgimi çekmiştir hep. Ülkeler üzerine bir takım politik hesaplar yapılır, oyunlar oynanır savaşlar olur-biter ve sanki oradaki halk kaldıkları yerden hayata devam ediyorlarmışçasına her şey unutulur gider. Oysa artık hiçbir şey aynı değildir. Film savaş sırasında yaşanan kadın dramına odaklanıyor ve bir anne, kızın trajik hikayesini izliyoruz. Onlar binlerce anne-çocuktan birisi sadece.

Boşnak’lar Grbavica’yı acıyla anıyorlar. Saray Bosna’da Sırplar’ın “etnik temizlik” dedikleri ve sistemli bir tecavüz politikası uyguladıkları semtin adı Grbavica. Bir savaşta ilk kez tecavüzün savaş politikası olarak uygulandığını gördük Bosna savaşı sırasında. Yaklaşık 20.000 kadın Sırp askerleri tarafından tecavüze uğradı ve bu kadınlardan hamile kalanların, kamplarda tutularak çocukları doğurmaları sağlandı. Bir kadının nefret ettiği, kendisinden utandığı bir tecavüz sonucu da olsa bebeğini kucağına aldığında ona zarar verebilmesi pek mümkün değildir çünkü. Ve böylelikle ortaya çıkan içleri yaralı kadınlar ve çocuklar. Ve onların ağabeyleri, babaları, sevgilileri, kocaları olan erkekler. Tabii tecavüz savaş dramının sadece bir bölümü.

Filmin konusu ise özetle şöyle; Sara 12 yaşında bir kızdır. Okulunun düzenlediği geziye katılabilmesi için paraya ihtiyaçları vardır. Annesi Esma parayı biriktirebilmek için gece barda çalışmaktadır (hayat kadını olmuyor merak etmeyinJ) Bu arada kızına babasının bir şehit olduğunu söylemiştir. Ancak bir süre sonra Sara gerçekle yüzleşmek zorunda kalır. Bu arada Esma rolünde Sırp oyuncu Mirjana Karanovic’i izliyoruz.

Filmde ayrıca savaş sonrası Saray Bosna’daki yozlaşma da anlatılıyor yer yer. Sonunda film iyimser bir tabloyla bitiyor. Gezi için otobüse binen pırıl pırıl gençler ve neşeyle söylenen aşkım Sarajevo şarkısı. (Bana içlerinde Sarajevo’yla başka ülkelere yelken açan Boşnakları çağrıştırdı.) Sonunda Sara’nın gözleri tekrar parlamaya başlıyor. Umut ve yaşama sevinci. Ama ben “acaba” demeden kendimi alamıyorum. Sara, küçük kız, gerçekten gözlerin parlıyor mu umutla, yoksa hep bir yerlerin kanıyor mu? Öfkeni bastırabildin mi?

Bu arada; her zaman yanımda olup, elimi tutan, acılı arabeske asla izin vermeyen sağlam Boşnak kadını Velma’ya, bir adamın nasıl hem bu kadar çocuk, hem de bu kadar erkek olabildiğine hep şaştığım, her koşulda gülmekten ve güldürmekten asla vazgeçmeyen Mirza’ya, ilk göz ağrım dediğim romantik ve çılgın kız Asya’ya ve Boşnakçayla Türkçe arasında kendisine yeni bir dil geliştirerek anlaşılmaz adamı oynayan dünyalar tatlısı Deniz’e selamlar. Sizleri çok seviyorum sevgili Kadic ailesi.

 
Toplam blog
: 7
: 643
Kayıt tarihi
: 20.12.07
 
 

16 mart 1968 doğumluyum. Jeoloji mühendisliği mezunu olmama rağmen genelde şirketlerin satış- satına..