Greve karşıyım arkadaş

Sabah kızım Duru uyandı ve her zamanki gibi herkesi uyandırdı. Sabahın köründe eşim, kızım ve ben ayaktayız. Duru hanım oyun oynamak istedi diye. Nerde bizim saat 10-11 lere kadar süren öğlen uykularımız? Bu bloğu bile yazdırmıyor bana. Önünde kulak temizleme çubuklarının bulunduğu kutuyu dağıtıyor, toplayıp önüne koyuyorum, yeniden dağıtıyor. Dağıtınca gözlerinde beliren mutluluğu gördükçe aklıma KAMU-SEN’in yaptığı grev geldi. (Ne alaka…) Düşüncelere daldım bir an.

Beyefendiler iş yavaşlatma eylemi yaptılar. İğne kendimize batmadığı sürece, ya da kendilerine emekçi diyen kesimi dinlediğimiz sürece bir hak arama eylemi olarak görüyor. Peki ya benim kızıma da bakmayacak olsaydı hastane personeli, ya bana da grevdeyiz bakmıyoruz deselerdi…

İlk önce bana “bakmıyoruz” diyen kimse kafasını odunla karpuz gibi yardıktan sonra, ona ilk yardım etmek isteyen kişinin de kafasını da yaradım herhalde. Hani grevdeydik, hani iş yavaşlatıyorduk? Benim çocuğuma bakmıyorsun, onun neden yardımına koşuyorsun?

Sakarya’da durdurulan trenler. Trene binen insanlar kimlerdir? Tabi ki gelir düzeyi düşük insanlar. Onlarda gitmek istedikleri yere uçakla gitmek isterler belki de ama çoğunun bir uçak bileti almayı denemişliği bile yoktur. Kimi bayramlaşmaya gidecek, kimi yakınının cenazesine. Sen bu insanların karşısına geç, “Hak arıyoruz, zamlarımız bu kadar düşük” de. Sana eğer bir şey demiyorlarsa senin seviyene düşmek istemediklerindendir ve inanınki bir kısmı da sizin beğenmediğiniz ücretin yarı fiyatına çalışmaya hazır insanlar…

Örneğin 25 Kasım, benim Açık Öğretim Fakültesine kayıt işlemlerim için son günümdü. Bulunduğum bölgede açık öğretimin bürosu yoktu ve şehir merkezine gitmem gerekiyordu. Benim önüme böyle bir grev engeli konulsaydı, bu engeli koyanın vay haline.

İnsanlar hak arayışı durumuna girebilir. Buna hiçbir şekilde sözüm yok. Ama hakkını ararken halkına, yani bana zarar veriyorsa elbette bende kendi hakkımı aramaya koyulacağım. Hak arayanlarda bunun bilincinde olmalıdır diye düşünüyorum.

Ve Duru yeniden zırıldamaya başladı. Demek ki pamuk çubuklarını kutuya toplama vakti gelmiş. Bu yazımı okuyan okurların Kurban Bayramı mübarek olsun.

Saygılarımla…