Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Kasım '11

 
Kategori
Söyleşi
 

Güçlüyken yardım etmek, güçsüzken yardım almaktır

Güçlüyken yardım etmek, güçsüzken yardım almaktır
 

Güzel bir söz vardır; bir kişiyi değerlendirirken beğenirsek deriz ki, toprağı iyi yerden alınmış. Bunun açılımına o kişinin meziyetleri, insani yönü, yardımlaşma ruhu, temiz kalpliliği, art niyetten ve kişiye yapışan zararlı özelliklerden uzak olması girer diyebiliriz. Uzaktan da olsa bazen birileri size bir ışık olur ve yaptıklarıyla dolaylı şekilde de olsa ilgilenmeye başlar, gıpta eder, alkışlarsınız içinizden, dışınızdan.

Türkiye Güçsüzler ve kimsesizlere yardım vakfı başkanı ve kurucusu Gülgen Dural Hanımefendi de işte böyle nadide insanlardan biri, yani hamuru iyi cinsten olanlardan.

Kendisiyle çok keyifli ve öğretici bir söyleşi yapıyoruz. Bu söyleşinin ikimizin arasında kalmayıp bazılarına da ışık olur düşüncesiyle klavyemin başına geçiyorum. Birebir not alma şeklinde olmadığından aklımda kalanları sizlerle paylaşmak istiyorum.

En çok ilgimi çeken konulardan biri 1986 tarihinden bu güne ulaşan bu başarı grafiği tabi ki.

 Sıfırdan başlayıp bu kadar büyük başarılara nasıl ulaştınız?

 1986 yılında Vakfın oluşumunu organize eden kurucusuyum. Annem hayır işlerini çok severdi. 27 yetim-öksüz yetiştirmiş. Anneme bazen sitem eder. Derdim ki- bıktım senin bu yardımlarından ama bıkmamışım. Annemden bize bir mal bağışlamasını istedim. Sağolsun kabul etti. Böylece kamu yararına girdik. Çocuklara daha çok acıyor, insanlar iyi kötü yardım ve destek oluyorlardı. Bu toplumda kanayan yaraydı yaşlı hizmeti. Ekonomik durumu iyi arkadaşlarım işin başında bana çok karşı çıktılar -işin mi yok yaşlılarla uğraşıyorsun. Diyen çok oldu. Sonradan kendileri de yaş alınca yaşlılığın ne denli önemli olduğunu ve desteğe ne kadar muhtaç olduklarını anladılar.

 Demin çok güzel bir atasözü söylediniz. Onu tekrarlar mısınız?

 Tabi ki, ‘Hekim kim başına gelen’ bir insan bir şeyi ancak yaşayınca anlıyor.

 Başarıyla ilgili başka söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

 Başarıda pratik yapmak çok önemlidir. Alan çalışmalarıyla en iyisini, en güzelini bulabilirsin.

 Vakfınız kimsesizler ve güçsüzlere yardım vakfı biraz açar mısınız bunun dağılımını ne şekilde yapıyorsunuz, biraz da çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Biz bu işe başlarken dedik ki, elmanın yarısı çocuk yarısı yaşlı. Biri geçmişimiz diğeri geleceğimiz. Ben bu vakfı aile olarak görüyorum. Nasıl ki, bir ailede her türlü sorun, sevinç varsa burada aynı şekilde. Amacımız; güçlüye güç, dertliye deva olmaktır. İşimiz çok ağır. Tüketiciye bakmak olmayan imkânlarla imkân yaratmak çok zor… Bu işe başlayalı tatil yapmadım desem inanın. Kolay işi herkes yapar. Hazır sofraya oturmak kolaydır. Önemli olan sofrayı hazırlamak, biz onu yapıyoruz. Bütün samimiyetimle söylüyorum vakıf için yaptığım her işte benim çocuğum hastanede kan bekliyor diye gittim. İki sevgi insanı ayakta tutar. Biri Allah sevgisi diğeri evlat sevgisidir. Hizmetimi evlat olarak gördüm. Vakıf benim 3. çocuğum. Tabi en küçük olduğu için en çok ilgiyi de ona gösteriyorum.

Gülgen Hanım söylediklerinizden öylesine etkilendim k,i bu söyleşide ara ara gözlerim doluyor ve sizi hayranlıkla dinlerken insan olmanın meziyetleri dökülüyor dudaklarınızdan bal niyetine. Bundan sonraki hedefleriniz yapmak istedikleriniz neler acaba?

 Öncelikle ben teşekkür ederim. Sizler olacaksınız ki, birileri bu konularla ilgilenecek toplumun ilgisini çekecek. Baştaki hükümet yaşlıya değer verdi. Sahip çıktı. Allaha çok şükür ne zaman devletle ilgili bir işim olsa bütün kapılar açıldı, yardımcı oldular. Mesela; Sayın Demirel zamanında 3 ayda bir aldıkları 105 lirayı geri istemişler. Bir yaşlımız ağlayarak yanıma geldi. Beni tutuklayacaklar ben parayı geri veremem. Dedi. Zamanın başbakanı Sayın Demirel’e gittik. Durumu anlattık. Dedim, bunların hiç mi canları simit istemeyecek? Hiç mi hacı bayrama gidip dolmuşa binmeyecekler. Sonra bu karar değiştirildi. Yurt dışında sosyal güvencesi olmayanlara asgari ücret veriyorlar. Bir de çok önemli bir konu da emekli olan insanların maaşları azaltılmamalı. Genç beden gücünü kullanabilir istediği yere istediği araçla ya da yürüyerek gidebilir. Yaşlının daha çok hizmet satın almaya ilaca, bakıma ihtiyacı var. Avrupa’daki gibi yaşlı fonumuz olsun. Yasayla bunu çıkarırsak muhteşem olacak.

Kalkınmada öncelikli illere tanınan haklar bizim gibi Vakıflara da tanınmalı. Yeri geliyor elektriğini, suyunu ödeyemeyince faizde ödemek zorunda kalıyorsunuz.

Bir yaşlının kurumda bakımı 2000-2500 tl. oldukça yüksek bir meblağ çünkü burada hizmet veren kişiler ayrı ayrı, evde hem hasta bakıcı, hem aşçı, hem temizlikçi gibi bir çok rollerimiz oluyor.  Burada hizmet birçok kişi tarafından verildiği için maliyeti de yüksek oluyor.

Bakıma muhtaç yaşlıların, yakınlarına verilen asgari ücretle yaşlılar hem mağdur edilmiyor hem de ailesiyle birlikte yaşıyor.

Biz istiyoruz ki, yaşlı havuzu yasallaşsın.

Herkes bir gün yaşlanacak. Bu dünyada her şeyimiz emanet, güzellik, gençlik bunlar hep geçici şeyler ve bunların farkında olmamız gerekiyor.

 Türkiye’de gönüllü kuruluşlara bakış açısı nasıl sizce?

 Avrupa’da gönüllü kuruluşlar çok önemli. Sevgi halkası gibi dalga dalga büyüyorlar. Bizde eskiye oranla ilgi daha çok ama yeterli değil.

 Dünya yaşlılık derneği ile ilerde yapmayı düşündüğünüz projeleriniz var mı?

 2012 yılı Dünya Yaşlılar Yılı ve yapılan hizmetler dile getirilecek. Dünya yaşlılık derneği çok güzel projelere imza atıyorlar. Yeni kurulmalarına rağmen heyecanları ve yapmak istedikleri çok şeyler var. Kurucusu Umut Bey bu konuda çok gayretli şu an henüz proje halinde DYD ile Altınpark’ta 18-24 Mart’ta bir program yapmayı planlıyoruz. Gençler ve genç düşünenlerle beraber güzel bir çalışma olacağına inanıyorum. Güzel işte güzel insanlar çalışır.

 Dünya yaşlılığı hakkında neler düşünüyorsunuz?

2002 yılında İspanya’ya gitmiştim. Avrupa’da bu bizde yaşanan sorunların çoğu hallolmuş. Türkiye’de daha yeni yeni huzurevleri kabul edildi. Çalışan kadının evde bir yaşlıya bakma imkânı olmadığı için şimdi biraz daha sıcak bakılıyor huzurevlerine.

 Dev adım olarak da nitelendirilen, birlikte hareket etme BM’ye giderek Uluslar arası bir platformu Türkiye merkezli oluşturma kararı alınmıştı. Bununla ilgili olarak neler söylemek istersiniz?

 Tabi ki hedeflerimiz ve hayallerimiz var. Bazı çabalar boşa çıkabilir. Ondan da bir şey öğrenir insan.Yaşlılık konusunda da bütünleşmemiz lazım. Ancak güçlerimizi birleştirirsek daha faydalı işler yapabiliriz.

 Sizinle sohbete doyulmuyor. Bir annenin, bir iş kadınının, bir tecrübenin damla damla yüreğe akışını, hoş görünün gökkuşağını, şefkatin ve sevginin renklerini görüyor insan sizle sohbet ederken, son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Unutma ki sevmekle başlar her şey…
İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.
Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz.
Yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz daralır ama görüş alanınız genişler. Yaşlıyı hayattan koparmamak lazım yaşama heyecanı vermek lazım. O da nasıl olur sosyal yaşamın içine alarak olur.

Gülgen Hanım, çok teşekkürler. Sosyal sorumluluk çerçevesinde yapmış olduğunuz çalışmalar için sizi canı yürekten kutluyorum. Sevgi ışığınız hiç eksik olmasın. Başarıların ve güzel paylaşımların devamı dileklerimle…

e-mail:belginturan@gmail.com

 
Toplam blog
: 439
: 512
Kayıt tarihi
: 04.02.09
 
 

Lisansını Anadolu Üniversitesi/ İşletme Bölümü ve Anadolu Üniversitesi/ Sosyoloji Bölümlerinde “O..