- Kategori
- Edebiyat
Gül ve lale üstüne söylenen maniler (6)
Abdülkadir Güler
Türk halk edebiyatımızda manileri incelerken halkımızın ortak malı olan manilerin soğuk kış gecelerinde kadınlarımız, genç kızlarımız, gelinlerimiz, halalarımız, teyzelerimiz ve kız kardeşlerimizin birbirlerine söyledik manilere yer verdik. Unutmamak gerekir ki maniler halkımızın bir yaşam biçimidir maniler. Sevmesini, okşamasını gülmesini, yermesini, sövmesini dillendiren kadınlarımız, veya genç kızlarımız kimi zaman gemlin ile kaynana bir araya gelir ve yukarıda da verdiğimiz örneklerde olduğu gibi karşılıklı olarak taşlamalı bir havada söyleşirler.
Bu maniler coğrafyasında söylenen maniler arasında karanfil, gül ve lalenin de çok yerde maniler arasında geçtiğine şahit oluyoruz. Şimdi özellikle gül sözünü çağrıştıran ve kimi zamanda lale ile süslenen bir kısım manilerden örnekler sunacağım, araştırıp seçtiğim Gül kokan manilerden birkaçı :
Gül gibi püflenir mi?
Dibi gümbürlenir mi?
Yâri yakın olanın?
Mendili kirlenir mi?
Gül idim hare düştüm
Bülbülüm zare düştüm
Kınamayın a dostlar
Vefasız yare düştüm.
Gülü kestim dalından
Geçtim yarin yanından
Gülümsedi görünce
Bir dişi var altından
Gül dibinde dikenim
Yok, benim naz çekenim
Yârime göz dikenin
Gözlerini sökerim.
Gidene bak gidene
Gül sarılmış dikene
Allah sabırlar versin
Gizli sevda çekene
Gül dererler dererler
Gülü kalbura dizerler
Gel bir mani söyleyim
Çirkini baştan savarlar.
Kaşların karasına
Gül koydum arasına
Gel bir mani söyleyim
Yüreğin yarasına.
Gül üstünde üzümsün
Yarim iki gözümsün
Seni unuttum sanma
Yüreğimde sızımsın
Gülüm güle gidelim
Eğlen bize gidelim
Sen yağmur ol ben dolu
Yağa yağa gidelim.( 28)
Gülistana gül gerek
Her güle bülbül gerek
Sencileyin güzele
Bencileyin yer gerek
Gülüm kurutmam seni
Suda çürütmem seni
Kırk yıl gurbette kalsam
Yine unutmam seni
Gidene bak gidene
Gül sarılmış dikene
Allah sabırlar versin
Hasretliğin çekene
Güle bindim gülmedim
Gülden düştüm ölmedim
Kara gözlü yârimi
Yıllar var ki görmedim
Masa üstünde güller
Yâre döktüğüm diller
Unutulur mu yârim
Seninle geçen günler
Güle çıktım gülmedim
Güldün düştüm ölmedim
O yar ile gezmesi
Safa imiş bilmedim
Bilezikler kolunda
Gülleri var elinde
İşte gelin gidiyor
Ana ağlar peşinde
Gelinin duvağına
Gül takın yanağına
Sevmeyen kurban olsun
Gelinin tırnağına
Sabiha kimin gülü
İlkbaharın bülbülü
Yaktı yandırdı beni
Savurlu MARDİN gülü.
Mardin’imin gülleri
Öter mi bülbülleri
Yar utanır naz ede
Hiç konuşmaz dilleri
Gül ektim evlek evlek
Dadandı karaleylek
Yazı beraber ettik
Kışın ayırdı felek
Gül gülün arasında
Gül bunun neresinde
Sevdikte ayrı düştük
Cahillik arasında
Gülün yaprağı kat kat
Ağlarım saat saat
O yârin bahçesine
Yapsalar beni ırgat.
Bahçede gül görünür
İncecik bel görünür
Sen olmasan bahçeler
Gözüme çöl görünür
Gül gibi kırmızıyım
Yüreklerde sızıyım
Gül salmışım cihana
Isparta’nın kızıyım
Bahçalarda gül gerek
Güllere bülbül gerek
Senin gibi gözele
Benim gibi gül gerek
Pembe gülüm budanmış
Güle bülbül dadanmış
Benim gönlüm yarime
Gül bülbüle adanmış
Gülleri sere sere
Başımı vurdum yere
Adını ben anıyom
Günde belki yüz kere
Ben bir gülüm ek beni
Saksılara dik beni
Gatmer gamer açarım
Al göğsüne tak beni
Bahçanızda gül va mı?
Dalında bülbül va mı?
Gizlice buluşalım
Gül dibinde yol va mı?(29)
LÂLE ÜSTÜNE SÖYLENMİŞ MANİLER
Osmanlı tarihinde Lâle Devri (1718-1730) diye bir dönem vardır. Osmanlı Sultanı 3. Ahmet Han (1703- 1730) ve Vezir –i Azam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa zamanında özelikle bu Lâle çiçeğine fazlasıyla yer verildiği için bu döneme LALE DEVRİ adı verilmiştir. Ben bu dönemi tarihçilerimize bırakıyor, Türk Halk edebiyatı coğrafyası bağlamında yaptığım inceleme ve araştırmalarda lâle ile başlayan veya biten laleyi içine alan bununla birlikte sözlü kültür geleneğimize bütün çıplaklığıyla yansıyan Lale ile işlenmiş birkaç mani örneklerinden söz etmeden ve buraya eklemeden geçersem ayıp olmaz mı? Diye düşünüyorum. İşte araştırıp bulduğum bazı Lale içerikli manilerden bir demet :
Lale der alda mıdır?
Eldiven elde midir?
Benim gönlüm sendedir
Seninki bende midir?
Lale der aşkın narı
Tenimde aşkın narı
Dünyada bir yâr için
Kılarım ahüzarı
Lale der bağda seni
Bahçede bağda seni
Yârim sineme sarsam
Gül gibi bağda seni
Lale der bir yar için
Bir gül Gülizar için
Mecnun oldum gezerim
Çölleri bir yâr için
Lale der divane yar
Düşmüşüm hiçrane yâr
Ben aşkına düşeli
Olmuşum divane yâr
Lale der eme yârim
Düşmüşüm game yârim
Bun derdi senden aldım
Gideyim kime yarim.
Lale der feryadım yar
Şirin’im Ferhat’ım yar
Sen gülsün ben bülbülüm
Artmada feryadım yar.
Lale der gonca gülüm
Menekşe gonca gülüm
Bir güzelin uğruna
Bana farz oldu gülüm,
Lale der gözlemeden
Kes de ver gözlemeden
Gözlerim alil oldu
Yâr yolu gözlemeden
Lale der gül ekmeden
Gözyaşımı dökmeden
Yaralandı yüreğim
Hasretini çekmeden
Lale der güle benim
Bülbüle güle benim
Sen benim efendimsin
Yâr sana köle benim
Lale der gül yanağa
Lale sokmuş gül yanağa
Yar ağlamış nem akmış
Yol etmiş gül yanağa
Lale der ince yârim
Lebleri gonca yârim
Benim viran gönlüme
Sensin eğlence yârim
Lale der kalem kaşı
İncidir sedef dişi
Seyreyle nazlı yârim
Didemden akan yaşı
Lale güzel kaş eğdi,
İşmar ettim baş eğdi
Dedim yar bir buse ver
Gel al dedi, baş eğdi.
Lale der lale yarim
Gül sümbül lale yarim
Vurduğum senin için
Düştüm bu hale yârim
Lale güzel o gözler
Güzel gözler o gözler
İkrar vermeye idin
Olmaz idi bu sözler
Lale der sırmalı yar
Zülüfler sırmalı yar
Ruz- ü şeb divanında
Her zaman durmalı yar.
Lale der yare varsal
Yari sineme sarsam
Ruz-ü şeb divanında
Elim bağlayıp dursam
Lale der yâre yazdım
Arzuhal yâre yazdım
Yar için Ferhat gibi
Dağları yara yazdım.
Lale güzel yüz verdim
Elli aldım yüz verdim
Senin bir suçun yoktur
Suç bendeki yüz verdim.
Lalem der Yasin çeker
Harf okur besin çeker
Bülbül gonca gül için
On bir ay yasın çeker.(30)
Dip notları:
28-Sivas folkloru Dergisi Sayı: 36 Ocak 1976- Sivas.
29-Isparta Ağzı Gül Manileri / Hazırlayan İrfan Yardımcı Isparta Belediyesi Kültür Yayınları
Haziran 2006 (s. 6, 7, 8, 9)
30-Türk Kültüründe Manilerin Yeri ve İl İl Maniler/ Turgay AYDIN. Aydın 2003