- Kategori
- Mizah
Güldiken yazılar
Gerçek: Acı gerçeklerle karşılaşmak istemiyorsan boş hayallerden elini çek.
Yalan: Yaşamak denizine düşenin yılana sarıldığı gibi, ona sarılır gerçeklerden yılan.
Deniz: Kirletme de kasın senden geleceğe masmavi bir iz.
GÜL: İster ağla ister gül; en güzel çağında dalından koparılır gül.
Para: Ne kadar çok tapılırsa paraya, o kadar duvar örülür insanlarla araya.
Yasa: Eğer herkese eşit uygulanacak olursa, yoksullar bayram eder, zalimler düşer yasa.
Sevgi: Kimi peşin sever kimi veresiye, kimi de öldüresiye...
Dost: Yoluna veririm post ama nerede buna değecek dost?
Göz: Yerine göre soğutur ateşi, yerine göre olur köz.
Adalet: O uyumazsa vatandaş rahat uyur.
Siyaset: İnsan etiyle beslenir, seçim zamanı çok seslenir. Dikkat et, yok onda merhamet.
Politikacı: Sonundaki “acı” ya bak, kendini kolla, ister hacı olsun ister bacı, yalandır tacı.
Sigara: Peşin iç, taksitle sağlığını ara. Dışının ak olmasına bakma, içi kapkara.
Mizah: Düşüncenin gülü, duyguların dikeni. Bahçıvanın kahkaha ekeni.
Çevre: Kendisine ettiğimiz bunca kötülüklerden sonra, yeridir dövse bizi evire çevire.
********************
Çelişki: Gönlümdeki ressam toz pembe çiziyor dünyayı/ beynimdeki resim ise kapkara.
Kadın: Gözler üzüm, yanaklar elma, dudaklar kiraz, memeler portakal, göbek ayva...
Gel beni ye diyorlar ama sakın düşünmeden bahçesine dalma, ömür boyu bedava bahçıvanlıktan kurtulamazsın sonra.
Doğa: Yok edemedik bahçeli evleri, parkları yıkıp apartman yapa yapa. Gözünü hırs bürümüş insanoğlu şunu unutma; çevreyi hor gören güzelliği zor görür, doğa depremi, seli, fırtınasıyla üzerimize yürür.
***
Vicdanlar konuşmasa,
feryatları duymasa
Herkes birbirini yerdi,
cehennemden korkmasa.
***
Ekmekler hamur, fırıncılar pişkin
Kişilikler çamur, cepler şişkin.
Çıkarcılık, bencillik gözde
Erdem, özveri şaşkın.
Her gün şarkıları dinleniyor ama
Irzına geçiliyor aşkın.
***Erhan Tığlı***