Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

kevser şekercioğlu akın

http://blog.milliyet.com.tr/kevser

08 Nisan '20

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Gülsem Mi, Ağlasam Mı?

Dün akşam saatleri, eskiden küçük son on yıldır ortanca olan kızım, üç kişilik grubumuzdan Çok sıkıldımmmm beni avizede sallanırken bulacaksınız yazmış. Buradaki m harfinin uzatılması sıkıntısının derecesini-oranını gösteriyor. Senin evin de avizen yok ki yazdım. Yetkililer duymasın, kız kardeşim biz çiftliğe gidemediğimiz için bana süt getirmek için geliyordu gelirken kızımı da aldılar. Sosyal mesafeyi koruyarak oturduk ve çocuk başına 390 TL cezayı duyunca hiç birimiz bir daha balkona bile çıkmama kararı aldık.

 

Dün fıstıklı un helvası kavurmuştum, kahvenin yanında yerken kızım "Kim için kavurdun helvayı?" dedi, kardeşimle ben aynı anda "Senin için hani kendini asacaksın ya" dedik. Konuşmaların,  onun olduğu yerde gülmesi bol oluyor. Tarkan'a yazdığım mektup için "Anne, seninki Adriana Lima'ya bir adamın Türkçe "Tanışalım mı?" diye mesaj atması gibi bir şey olmuş dedi. Mesajı Adriana anlamış mıdır bilmem ama adam bütün aleme gülme konusu oldu dedi. Bunu duymamıştım, ta içten güldüm. Duygularımı dile getirmekten hiç bir zaman pişman olmadım, o an ne hissettiysem odur.

 

Kardeşim, annende eskiden sıkıldıkça uzun yaşamak istemezdi ama bu büyük kulaklarıyla hepimizi gömecek gibi görünüyor, benim kulaklarım  küçük önce ben giderim herhalde dedi. Ölüm işleri kulaklara bakmıyor, benim kulaklarım aynı babama benziyor adam yetmiş üç yaşında öldü. Annemin küçücük kulakları var ve yetmiş yedi yaşında bu söylediğinin geçerliliği yok dedim. Sıkkınlıklarımızdan dolayı verilen bir kahve molasında incir çekirdeğini doldurmayan konuşmalara bolca güldük.

 

Ben sıkılınca gülmek isterim. Evet, bazen feci sıkılıyorum ona rağmen dördüncü haftayı yaşıyoruz. Zaman, bir yerlere yetişmek zorunda olmasan da çabuk geçiyor. Kızların bilgisayarlarında dersler sırasında zaman-zaman sorunlar olduğunda daha da geriliyorum çünkü bilmediğim konular bana darlık veriyor. Hala da gülesim var, Adriana'ya yazılan mesaj aklıma geldikçe gülüyorum.

 

Radyoda Elbet Bir Gün Buluşacağız şarkısı var. Kısıtlama olunca, sevdiklerini daha çok özlüyor insan, her gün annemle konuşsam da çok özlüyorum. O da, küçücük kulaklarından dolayı hiç birimizi görüp virüs kapmak istemiyor ki sakın gelmeyin diyor. Havalar açınca kızları alıp bahçeye geliriz seninle camdan sohbet ederiz demiştim ama cezayı duyunca vazgeçtim, çocukları bagajda da götüremeyeceğime göre ne yaparız bilemedim.

 

Şarkının da söylediği gibi Elbet bir gün kavuşacağız sevdiklerimizle onu biliyorum da ne zaman kısmı can sıkıyor. İki şarkı sonrasını şansıma tutuyorum. Sezen Aksu'nun Geri Dön şarkısı başlıyor. Çok gülmek isterken yağmur başlıyor gözlerimde, sakınmıyorum bu yağmurdan iyi geliyor aynı gülmek gibi. Yemin ediyorum sonrasında Sen Ağlama başlıyor, güleyim mi ağlayayım mı bilemiyorum.

 

Sen ağlama dayanamam, ağlama gözbebeğim sana kıyamam... Bu akşam yağmurun insafı yok anlaşılan.

 
Toplam blog
: 374
: 869
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1965 Akçakoca doğumluyum. Evli ve dört kız annesiyim, küçük bir kızın  anneannesiyim. A.Ü. Halkla..