- Kategori
- Şiir
Günaydın & Aziz Nesin !

Yusufcuk, su aziz de, ‘sen nesin’ ki?
Yum gözünü, oyna oyununu, Cumhur yatık.
Perdeler açılsın, süflör, kuklacı olmuş, takla atar,
Yükselsin kahkahalar, insin maskeler, birer birer…
* * * *
Sıvazlayan kapkara, pimler çekik, eller kirli . . .
Kafalar karışık, yüzler buruşuk, kol yok ki, el verem!
Kuruyan kalplerin sahnesine, hoş geldin ,’Günaydın’.
79 yıl yaşadın, 57 yılgın, yılın, bir çınardın sahnede.
* * * *
Kimi: heykel patlatı, uzak diyarda, kimi: tükürdü sanata!
Aziz dostun sordu, bir gün, neden kazalarda lideriz;
Her aracın arkasında, Allah korusun, yazısı, var ya?
Tosla duvara, sonra, dua etmiştim de, ‘bu kaza niye’!
* * * *
Erol Günaydın, sırt verdin ölümünle, cem olduk, camide !
Söz veremiyorum usta! Çırakların hali ne olacak, acep. . .
Vatan, sağolsunlarla gidiyor, sanat, kutsal sahneden . . .
Ali, Bektaş-ı Veli turnada, gökyüzünde bölük bölük canlar. . .