Güncellemeler

Açamaz!
Açamaz!
Açamaz dediler.
Açtık!
Açtık!
Öyle bir açtık ki;
Hayretten dona kaldılar.
Açtık
En sonunda,
HORA' yı
Ege' ye açtık...

Kıbrıs barış harekatından sonra Yunanistan ile çok kritik bir "HORA" davası yaşamıştık. Yunanlılar, Ege Denizinde petrol araması yapacak "Hora" adlı sismik araştırma gemimizin Ege' ye açılamayacağını aksi halde bunu "savaş nedeni" sayacaklarını atıyordu bol keseden!!!

Askerlik görevimi ifa ettiğim o yıllarda, Hora' ya ithafen "Açamaz" isimli şiirimi yazmıştım. Bu şiirimi günümüzde kaos haline gelen "türban" a ithafen yeniden uyarlamayı denedim ve de sadakatsizliye uğrayan cumhuriyet Türkiye' si adına çok da utandım.

Açamaz!
Açamaz!
Açamaz dedik.
Açtılar!
Açtılar!
Öyle bir açtılar ki;
Hayretten dona kaldık.
Açtılar!
Hiç umursamadan
En sonunda,
Üniversiteleri, hastaneleri
Kamusal alanları
Türbana açtılar...

da.....................!
Asker iken mektuplaştığım kıza yazdığım "sarı kız" isimli aşağıdaki şiirimi, o siyasi maskeye uyarlayacak değilim tabi ki. Ancak; bundan sonra bu tür şiirlerde yazamayacağız gibime geliyor. Açıkça söylüyorlar zaten. İçinde açık ve çıplak olan hiç bir şeye geçit yok. Her şey kapalı olacak. Kapalı kapılar gibi kapalı.................

Sen,
Saçlar sarı,
İnce belli,
İşveli güzel.
Geçme bu sokaklardan
Hoplatıp yüreğimi.
Kıvır kıvır saçların
Koltuk altı kitapların
Yok mu o kıvırışın
Allah çarpsın ki
Ofsayt duruşun.
Şeytan diyor,
Tut saçlarından şu kızı
Götür bir ıssıza,
Benden günah gitti de
Kıtır kıtır ye.