Gündem oluşturma

Toplumda, medyada gündem oluşturmak ve oluşturulan gündem üzerine konuşmalar yapmak hep ilgi çekmiştir. Belki işin doğası böyle. Gündem oluşturmak kimi zaman faydalı, kimi zaman ise faydasız hatta zararlı olabiliyor.

Dünyada ve Türkiyemizde ekonomik kriz varken, işten çıkarmalar yaşanırken, Mart ayında yapılacak belediye seçimleri varken, yeni bir gündem yaratıldı "Ermenilerden özür dileme" kampanyası. Birçok aydının altına imza atması, cumhurbaşkanının geçmişine gidilmesi gündemi koyulaştırdı.

Bizde ister istemez acizane bir iki yorum yapalım dedik. Gerçi biz tarihçi değiliz, o yılları yaşamadık ama işi iyi tahlil edenlerin tecrübelerini dinledik.

Herşeyden evvel, Türkiye'de Ermeni Sorunu yok. Ermeni asllı vatandaşlarımızla uzun yıllar yaşamış biri olarak bunu net söyleyebilirim. Bunun daha ötesinde, aynı kişilerin ataları da Osmanlı döneminde de sorunsuz yaşamışlar. Peki Ermeni meselesi nereden çıkıyor ? Bunun cevabı net yurt dışından. Bir takım lobilerin propagandasının sonucu bir mesele yaratılıyor. İşin tarih boyutuna girmek istemiyorum, yerli ve yabancı birçok tarihçi zaten duruma açıklık getirmiş.

Dolayısıyla, mesele olmadığına göre özür de olmamalı. Niçin özür dileniyor ? Hümanist davranışlar, dış siyasi politikalarda kazanç sağlamıyor. Siz bireysel olarak insancıl olabilirsiniz, ermeni komşunuzdan özür dileyebilirsiniz, ancak işi toplumsal bir havaya, dış politika malzemesi haline getirirseniz bu hoş olmaz.

Bir sanatçımız özür dilemiş ve bir süre vermiş. Karşı taraftan aynı davranış gelmezse özürünü geri alacakmış. Özür geri alınmaz. Sanatçılarımız (hatta dünya sanatçıları), barış için, sevgi için, fikir özgürlüğü için mücadele ediyorlar, bu tutumu saygı ile karşılıyorum. Yürütülen faaliyetin nereye vardığını, kimlere hizmet ettiğini iyi özümsemek lazım.

Netice olarak ben bu konuda bir sorun (mesele) görmüyorum, dolayısıyla özürü de anlamsız buluyorum. İçinde bulunduğumuz ortamda bu tür gündem yaratmayı da düşündürücü buluyorum.

İyi hafta sonları....