Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

31 Mayıs '11

 
Kategori
Siyaset
 

Gündemi şaşırdık, aklımızı kaçırdık!

Gündemi şaşırdık, aklımızı kaçırdık!
 

Kritik genel seçimlere kısa bir süre kala, siyasi entrikaların, küfürlerin, sokak çatışmalarının, jop ve biber gazlarının, tutuklamaların, kaset komlolarının arasında, gündemi aklımızda tutamaz olduk. Gündem her gün ortaya çıkan ayrı bir olay ve komplo ile değişirken, ülkenin asıl gündemi olan işsizlik ve açlık unutulmaya yüz tuttu. Tüm bu gelişmelerin arasında, kafamızı hangi yöne çevireceğimizi, hangi olayı nasıl yorumlayacağımızı şaşırdık. Türk siyasi tarihinin bana göre en çirkin manzaraları ile süslü bu iktidar mücadelesinde, aklımızı kaçırmak üzereyiz... 

Miting Üslupları 

Siyasi parti liderlerinin, başta Sn.Başbakan olmak üzere, mitinglerde sergiledikleri üslubun sertliği ve hakaretlere varan ifadeler insanın kanını donduracak cinsten. Şerefsiz, haysiyetsiz kelimelerinin havalarda uçuştuğu bu üslup, zaten gergin ve kutuplaşmış olan Türk insanını daha da germekte ve kutup uçlarını bileylemektedir. Özellikle iktidar partisi, koltuğun altlarından kaydığını hissettiğinden olsa gerek, hangi konuyu nasıl kullanacağını şaşırmış durumdadır. 

Kaset Komploları Devam mı Edecek? 

MHP'yi hedef alan kaset komploları, Türk siyasi tarihine seçim öncesi komploları arasında yazılacak en çirkin olaydır. İktidar, yasa dışı bu çirkinliğin faillerini yakalamak bir yana, bu çirkinliği oy için kullanma girişimi ile ayrıca tarihe geçmiştir. Sn.Başbakan'ın "kendi pisliğinizi kendiniz temizleyin" şeklindeki üslubu, Devlet'i yöneten bir iradeye ne derece yakışabilir. Özellikle yandaş medya'da, hedef saptırmak manasında olayı MHP içi muhaliflere mal etmiştir. Bugün Zaman yazarı Mümtezar Türköne yazısında, MHP içindeki emekli bir askeri hedef göstermiştir. Bu hedef şaşırtmaktan başka bir şey değildir. 

Sonuçta parti içi muhalefet elbette olabilir, ancak bu muhalefet neden bekleyip te tam seçim öncesi harekete geçsin? Hayati Yazıcı olayı 2 günde aydınlatılırken, bu konunun failleri neden bulunamıyor? Yine Zaman yazarı Hüseyin Gülerce'nin, "Seçimlere 17 gün var. Yeni kasetler çıkabilir. Hatta MHP seçimlerden çekilebilir." şeklindeki müneccimlik kokan yazısı ne ifade etmektedir? Asıl tehlikeli iddaa; tanınmış bir MHP'linin bilgisayarına kaset kopyaları atılacağı ve yine malum bir ihbar ile bu kişinin yakalanacağıdır. Ne günlere kaldık ya Rabbim... 

MHP'ye Provakasyon 

Kaset komplosunun beklenin aksine geri tepmesi, hatta MHP'de kenetlenme yaşatması, bana göre MHP üzerinde yeni oyunlar kurgulanmasına neden oldu. Bugüne kadar PKK sempatizanları, Güneydoğu hariç yurdun hiç bir yerinde MHP'lilere saldırmaya cesaret etmezken, içinde bulunduğumuz hafta 2 kez MHP konvoylarına saldırıldı. Bu komplo organizasyonu çok daha tehlikeli bir durumdur. Legal siyasetle iktidar mücadelesi veren MHP, sokaklara ve illegalliğe çekilmeye mi çalışılıyor? Sabrı taşan MHP'lilerin sokağa dökülmesi üzerinden, "bunlar kavgacı" siyasetiyle MHP aleyhine propaganda mı yapılmak isteniyor? Eğer böyle bir hedef için oyun oynanıyorsa, bunun adı ateşle oynamaktır... 

PKK'nın Suikast Listesi 

Son dönemde PKK, önce Sn.Başbakan'ın seçim konvoyuna, sonra polislere saldırı ve en son bombalı saldırı ile gündeme geldi. Daha önce milliyetçi söylemleri faşistlik olarak niteleyen iktidar partisi, bu dönemle birlikte en hızlı milliyetçi söylemlere büründü.Halk Habur şovunu ve seyyar mahkemeleri unutmamışken, iktidarın milliyetçilik üzerinden siyaset yapması çok garibime gitti. 

PKK'nın son saldırılarda hedef olarak iktidarı görmesi ve en son yakalanan bir PKK'lının üzerinden iktidar ve yandaşlarına ait suikast listesi çıkması çok garip bir tesadüftür. Yeni Çağ yazarı Sabahattin Önkibar, uzunca bir süredir, " PKK'nın iktidar aleyhine eylemler yapacağını, hatta suikast girişimi bile olabileceğini, bunun arkasından mağduriyet ile oy devşirilmeye çalışıldığını" iddaa etmektedir. İddaaların gerçeğe dönüşüm sinyalleri vermesi ilginçtir... 

Medyanın Müneccimliği 

Hazır medyadan konu açmışken, özellikle yandaş medyanın müneccimvari yayınları da dikkatlerden kaçmamaktadır. Yandaşlar PKK'nın nereye saldıracağını önceden bilip, yeni kasetler çıkacak, bunu şu yaptı, şu darbeci vb. haberler ile olacakları önceden bilme konusunda üstün bir maharet göstermektedirler. Aynı mahareti yandaş olmayan bir gazeteci sergilese, durumu ne olurdu malum... 

Abbas Güçlü'nün Durumu 

Gazeteci deyince, beğenerek yazılarını takip ettiğim ve "Genç Bakış" programını hiç kaçırmadığım Abbas Güçlü geldi aklıma. Geçtiğimz hafta Yiğit Bulut'un konuğu olan Sn.Başbakan, ÖSYM sınavı ile ilgili konuda; 

"Özellikle bir gazeteci bu konuda her gün yayın yaptı. Bunun hesabını çok ağır ödeyecekler." şeklinde bir ifade de bulundu. 

Bunun üzerine Yiğit Bulut yüzünde garip bir tebessümle; "Ödemek derken vicdanen mi, hukuken mi" şeklinde Başbakan'ı uyardı. Başbakan "Tabi hukukende olabilir. ÖSYM Başkanı bunları dava edebilir." şeklinde konuyu çevirdi. 

Bu ifadeyi duyunca, insanın aklına ister istemez ağır bedel ödeyen paşa gelmiyor değil... 

Allah kalemlerini paraya devşirmeyen, Abbas Güçlü, Yılmaz Özdil, Can Ataklı, Ümit Zileli, Emre Kongar, Sabahattin Önkibar gibi gazetecilerimizi korusun, başka ne diyeyim... 

Tutuklanan General ve Evren Paşa 

Malumunuz Harp Okulları komutanı Orgeneral, dün Balyoz soruşturması kapsamında tutuklandı. Gerekçesini elbette ki hiçbirimiz bilmiyoruz. Böylece TSK komuta kademesinde bir kişi daha Hasdal mesaisine başladı. Soruşturmanın başlangıcından geçen bu kadar süreç zarfında değil de, seçimlere sayılı günler kala böyle bir tutuklama kararı verilmesi ilgiçtir tabi. 

Bu konuda en ilginç yorum Sn.Kemal Kılıçdaroğlu'ndan geldi. Kılıçdaroğlu NTV'de katıldığı programda; "Aman askerimiz bu durumlar karşısında her hangi bir bildiri yayınlamasın." dedi. Zaten aklı selim bir çok gazeteci, çok öncelerinden asker ile bir gerginlik yaratılıp, yine asker ve darbe üzerinden oy toplama faaliyeti yapılabileceği şeklinde uyarıda bulunmuşlardı. Kılıçdaroğlu'nun bu ifadesi de bunu destekler nitelikteydi. Kılıçdaroğlu'na tatbikatın iptal nedeni sorulduğunda verdiği yanıt ise daha manidardır; "Tatbikatı yönetecek komutan kaldı mı?"... 

Bu tutuklama ile aynı gün gündeme, 12 Eylül 1980 askeri darbesi komutanlarının ifadeye çağrılması olayı düştü. Referandumda "darbecilerden hesap soracağız" şeklinde halktan destek alan AKP, şimdiler de "hani ne yaptınız" sorusu ile sıkça karşılaşmaktaydı. Referandumun üzerinden bunca zaman geçmişken, Evren Paşa'nın seçime günler kala ifadeye çağrılması, zamanlama açısından çok ilginçtir... 

Aynı gün yargı kanalıyla 2 askeri operasyon, seçim meydanlarında nasıl kullanılacak hepimiz göreceğiz... 

Yine, Yeni, Yeniden Mavi Marmara 

Yine haberlerde Mavi Marmara gemisinin tekraren Gazze'ye yola çıkacağını öğreniyoruz. 9 insanımız İsrail askerlerince haince katledilip, bana göre İsrail'den zerre kadar hesabı sorulmamışken (lafla peynir gemisi yürümüyor), Mısır kapılarının Gazze'ye açıldığı ve ambargonun hemen hemen kalktığı ortada iken, tekrar sefer neden? İHH malum olayın sene-i devriyesi diyor, diyor ama tekrar insanlarımız öldürülürse bunun hesabını kim soracak? Böyle bir şey yaşanırsa, miting meydanlarında bunu oya dönüştürecek iktidar mı? Yazar Sabahattin Önkibar, İHH'nın iktidara oy toplamak için bunu yapacağını, zira Gazze Mısır kapısının açık olduğunu iddaa ediyor... 

Seçmen Sayısı ve Seçim Güvenliği 

Bekliyordum ama bu kadar değil. Dün haberleri okuyunca şaşırıp kaldım. Seçmen sayısında 8 milyonun üzerinde bir artıştan bahsediliyordu. Bu artış nasıl oldu, bunun muhalefetçe çok detaylı araştırılması gerekiyor. Zaten sandıklar üzerinde bir manevra ihtimali dillendirilirken, muhalefet partilerinin pür dikkat olması gerektiğini düşünüyorum... 

Sonuç olarak bu olaylar, sadece gündemden aklımda tutabildiklerim. Zira ben bu yazıyı yazarken, kim bilir memlekette daha ne yeni gündemler oluştu. Ama tüm bu gündemlerin, iktidarın iktidarda kalma mücadelesi taktikleri ile oluşturulduğunu düşünüyorum. Bırakın Türkiye'yi, Dünyanın hiç bir ülkesinde seçimlerin bu derece manipule edilme gündemi taşıdığını sanmıyorum. Halkın kafasının karıştığını ancak yine de doğru tercihi yapacağını umuyorum... 

Saygılarımla 

Murat Yazmacı 

31.05.2011 

 

 

 
Toplam blog
: 109
: 1269
Kayıt tarihi
: 07.07.06
 
 

Yorum yapmaktan ve metin yazmaktan zevk alıyorum. Her insanın yorum yapması kişisel görüşlerini beli..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara