- Kategori
- Şiir
Gündüz düşleri

Hava soğuk, kar yağacakmış, yağmış, tül perdeden çemberin
Sesim boğuk, ağlayacakmış, ağlamış, leylak leylak gözlerin
Açıldı mı toz pembenin yanaklarındaki goncası
Havamı soğuk, sesim mi boğuk, yalancıdır boş bakışlar
Sahneleriyle kurulur gözlerime gündüz düşleri
Bir ben varım, hep ben varım, biraz ben olmayan
İzleyip olamadığım her ne varsa karşımda
Bazen benim bazen bir başkası o elini tutan
İçine giremediğim cam duvarlar gündüz düşleri
Ne ağaçlar, ne çiçekler var, ne oynayan çocuklar
Toz beyaz, tül beyaz, ille de beyaz, bazen kırmızı
Anlamsız ne varsa anlamlı olana dair, orda
Hiçbir kapıya açılmaz kör gündüz düşleri
Bana bakar şu çiğlenmiş yaprakların serinliğinden
Bir damlanın üzerinde kırık yüzlerce yüzüyle
Rengarenk olur güneş değmiş zarifliğinde
Renklerden damlalardır gündüz düşleri
Çekilir gider gözlerimin önünden ansızın
Onca rengi solar karşımda, gözlerime düşer
Düşer damla damla, avuçlarıma bir bir
Nice kayıp sevdadır gündüz düşleri