Güneş kuzeyden batıyor

Tüm kariyer planlamasını Fenerbahçe düşmanlığı üzerine planlayan bir başkan ve onun yolunu izleyerek futbol bataklığına saplanmaya yüz tutan bir şehir. Karadeniz'in diri, sadık ve atak insanları kendilerine yol diye gösterilen patikada daha nereye kadar yürüyecekler göreceğiz. Hafta içi 120 kadar insanla ecnebi ülkelerinde ''Kupamızı isteruk'' diye sokağa dökülen bu horon gibi canlı insanlar, bu akşam da Eskişehir karşısında kol bastı yaptılar kendi futbol gelecekleri üzerinde tepinerek. Geçen hafta 10 kişi ile inanılmaz efor sarf eden Fenerbahçe Sow'un ceza sahasında define sandığına koordinatlı, bulutlara ayak basan reveşatası ile sahadan 1 puan çıkardığında aslında ne kadar büyük bir güç sarf ettiğini şimdi daha iyi anlıyor insan. Trab'zoom kendi evinde ve hiç de misafir sevmeyen taraftarı önünde 3 sıfır gibi bir skorla resmen ezilmiştir. 3 golün yanı sıra kaçan en az 3 gol ve iki oflusait golü.

Trab'zoom yıllardır Fenerbahçe'den başka hiç bir takıma adam gibi direnç göstermemiş tüm aklını ve yoğunluğunu bu işe motive ederek yerinde saymaya devam etmiştir. Aslında tüm folklor oyunları Karadeniz dalgası gibi hırçın olmasına rağmen en çok sevdiği futbol oyununda Başkanları sayesinde yerinde tepiniyor olması da ayrıca bir Karadeniz fıkrasıdır. Şimdi ta ki Fenerbahçe maçına kadar yenilen, berabere kalan bir grafikte devam edip ta ki Fenerbahçe maçına kan davasına hazırlanan düşman hatları gibi cepheleşip sonrada yenip veya yenilip lige havluyu atacaktır her sene olduğu gibi. Kendi kendilerine kupa karikatürleri çizip, o resimleri oralara buralara yapıştırmakla, 120 kişi ile elalemin ülkelerinde tek kale maç pankartları yazmakla bu işler olmuyor. Bi Zokora çıkar, bi taraftar yürür, olmadı Başkan temcit pilavı kupasında finale çıkar zaman geçer maçlar biter ve geriye bu yılda fıkralar kalır. Kendini sütten çıkmış ak kaşık başkalarını pis kaka gören ve cahil kitleleri buna yönlendirilen bir düşünce yapısı başarıya ulaşamaz. İkinci üçüncü sınıf yabancılarla, bakkal dükkanı yönetir gibi ulusal takım yönetimleri ile bir başarı sağlanması söz konusu bile olamaz. Anca Fenerbahçe maçlarında ekstra motive edilip birikmiş gaz alınır o kadar. Kendi başarısızlıklarını İstanbul takımlarından çıkaran bir yönetim ve onun kısır medyası. Trabzon küçük takım olma yolunda hızla ilerliyor. Habire eski kaybedilen kupaya atıfta bulunulmasının tek sebebi var şehirde yönetim de bilyor ki artık Trabzon’un bir daha bu derece başarılı olması söz konusu bile olamayacak. O bakımdan ortalığı bulandıralım, medyadan üç beş Fener düşmanı tetikçi muhbir muhabir bulalım tepinelim.

Necati Ateş ve Servet Çetin’in Galatasaray forması giymesi bir zamanlar ne tesadüf değil mi? Galatasaray’a dirençsiz oynama hastalığı bazen böyle yansımalar yapıyormuş demek, al sana bir fıkra daha..